Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
DÖNER DİYE BEKLEDİM Saymadım, hasretinle bu kaçıncı yılbaşı! Bir ihtimâl de olsa döner diye bekledim. Ne bir demet karanfil, ne bir damla gözyaşı; Bir hâl hatır sormayı dener diye bekledim… Şu kışta kıyamette ömrüme düşen karda Bir dostuma uğrayıp ahvâlimi sorar da Belki de bir nedamet, bir merhamet duyar da Yenilmez gururunu yener diye
"Mehmet her şeye rağmen sağırlığını, ruhu üzerinden geliştirdiği lahuti bir düşünceyle hayatına anlam tahmil etmesine imkân veren bir anlayışa tebdil etmeyi başarmıştı. Ona göre ruh, el, ayak, baş, kulak gibi insan denen bütünü tamamlayan parçalardan biri eksik olunca bozulan doğal görüntüyü, akışkan olan sonsuz genişliğiyle tamamlayabilme gibi âli bir yeteneğe sahipti. Ruh eksik olan uzvun yerine akarak kişinin düşünceler dünyasında onun yokluğunu hissettirmemeyi beceriyordu ve böylece göz yaşartan buhranları, acımasız eziklikleri, insanlığa duyulan mücessem adavetleri ve daha pek çok yıkımları engelliyordu. Elbette bazen bu düşüncesini züğürt tesellisi olarak gördüğü de oluyordu ama böylesi daha az üzülmesini sağlıyordu." (Nedamet Kafesi-Arifzade)
Reklam
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Yüzyılların son demleri acıdır. Hele bir de binyılın bitimine rastlıyorlarsa, acılar ve ıstıraplar, insan denen muammanın canhıraş bir şekilde debelendiği, açgözlü bir deryaya tebdil eder ve gam duymadan yuttukça yutar onu. Osman Nuri Bey’in yüzyılı da gerisinde kalan tüm asırları peşine takarak sona doğru ilerliyordu." (Nedamet Kafesi-Arifzade)
Nedamet Kafesi
Nedamet KafesiArifzade · Tulpar Yayıncılık · 20159 okunma
Anladın mı? Hicran destanını kendinden oku, Mecnun'dan duyup da rivayet etme. Aşkın Leyla'sını gördünse söyle. Söz temsili bulup hikayet etme. Yüz bin Leyla doğar alemde her gün,
“Kemal o gün annelerin çocuklarını asla unutamayacağını anlamıştı. Allah onlara böyle bir sır bahşetmişti. Kadıncağız akşamüzeri oğlunu yolcu edene dek hep ağlamış ve çocuğunun hasretiyle geçen yıllarına hayıflanmıştı. Çok kereler Kemal’ini görmek için Bilecik’e gitmeyi aklından geçirmiş ama Fahrettin Bey’in sahip olduğu güçle çevresindeki
Sessizlik yemini etmiş kör,sağır ve dilsiz anlatıcı, yok sayamadı bu zarif hırçınlığın, hiçbir ölümlünün karşı koyamayacağı bir haklılıkla efsunlanmış çağrısını. Ardına bakmadan kaçamadı. Daima nedamet getiren tecessüs zaafıyla, kendine yenildi. Ardına baktı. Sesin sahibine yenildi. Onun lisanında, onun anlatışından yola koyuldu. Kendini sese verdi. Sese kendini unuttu.
Reklam
"Ben Maşuk'u sevdim, Maşuk beni. Herhal şu hayatta pişman olunacak daha isabetli şeyler var: Tamahkarlık. Açgözlülük. Kemdillik. Iktidar hırsı. Yalan dolan. Bunlardan utanmalı insan. Lakin aşk... Aşk için nedamet niye? "
KALMADI DÜNYAM Dünyada sabırmış en büyük erdem Artık dayanacak gücüm kalmadı Yanmak mı demekmiş ömür her dem Daha da yanacak külüm kalmadı. Yaşanacak acı çok mudur acep
KALMADIM Dünyada sabırmış en büyük erdem Artık dayanacak gücüm kalmadı Yanmak demekmiş ömürde her dem Daha da yanacak külüm kalmadı Yaşanacak acı çok mudur acep
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.