Hiç pişmanlık duymamayı, geriye dönüp bakmamayı bir yaşam kuralı edinin. Pişmanlık enerjinizi boşa harcamanıza neden olur; geçmişin üzerine hiçbir şey inşa edemezsiniz. ...Önemli olan An'ı yaşayabilmektir.
Caddenin ortasında kan kaybediyordu adam.
Görünürde ambülans yoktu.
Bir başka
adam tezgahta böbreğini satıyordu.
Vitrin camlarına gözler yapışmıştı.
Adama bak!
Evini yıkmasınlar diye elini doğruyordu.
Ya mavi elbiseli kız, neden okula alınmıyordu?
Bir dede torunlarını boğuyor, bir Çocuk babasını
tokatlıyordu.
Beyaz, kanı ne çabuk sarıyordu!
İlanlar yapıştırıllıyordu duvarlara. Kasap Çengelleri
için kuzu aranıyordu. Kapsama alanı
dışındaydı herkes. Bütün tuşlardan aynı ses geliyordu.
"Ne kadar uzaklardayız!" diye içini çekti.
"Neden?"
"Kendimizden" dedi piskopos. "İnsanın öksüz olduğunu öğrenmek için bazen bir yıla ihtiyacı olması sence haksızlık değil mi?" Bir yanıt alamayınca da, hasretini açığa vurdu: "Bu gece İspanya'da uyuyor olmalarının yalnızca düşüncesi bile içimi korkuyla dolduruyor."
"Dünyanın dönmesine karışamayız," dedi Delaura.
"Ama bize acı vermemesi için bunu bilmezlikten gelebilirdik," dedi piskopos. "Galile'ye asıl gereken, inanç değil yürekti."