Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hep bu haldeyiz, her daim bu haldeydik ve sonsuza dek bu halde olacağız. Bunları görmeyi ve işitmeyi, acılara katlanmayı reddeden kişi bu dünya üzerinde yaşamaya uygun değildir ve mevcut hayat koşullarından bihaberdir; tüm insanların, yaşadıkları müddetçe mutluluğu ve kederi sırasıyla tadıp duracaklarını bilmiyordur." Bu hayattaysanız acı ve keder kaçınılmazdır, ondan sakınmak imkânsızdır, o halde kendinizi neden üzesiniz, tedirgin edesiniz ki?
Sayfa 253
"Bizler neden bu haldeyiz? Çünkü bizden İslam'ın özü çalındı, kabuğu elimizde kaldı."
Reklam
Bu hayatta sizin açıklamalarınızı en çok hak eden insan sizsiniz. Üzgün müsünüz, kırgın mısınız ya da yorgun? Acı içinde misiniz? Korkuyor musunuz? Bunları kendinizden saklamayın. "Hayır ya ben iyiyim!" demeyin. Oturun bir köşeye. Işıklarınızı kapatın. Önce kendi sessizliğinizi dinleyin, o sessizlikte tüm acılarınızı, korkularınızı ve yorgunluklarınızı duyacaksınız. Kendinize yalan söylemeyi bırakın. Çünkü yalan söylemeye devam ederseniz kendinize yardım edemezsiniz. Başınızı kaldırın, içinizden kendinize durumuzunu açıklayın. Deyin ki, "Bak kendim... Ben kırgınım, üzgünüm, korkuyorum ve çok yorgunum." Ne hissediyorsanız kendinize bunları söyleyin, kendinize artık yalan söylemeyi ve rol yapmayı bırakın. Ruhunuzun gerçekleri bilmeye ihtiyacı var. Çünkü siz iyiyim diyerek geçiştirdikçe o daha çok acı çekiyor. Anlamaya çalışıyor, eğer iyiysek neden bu haldeyiz diye soruyor size... Duymuyorsunuz. Şimdi kendi kendinize tüm gerçekleri açıklayın, kendinize tüm durumunuzu sebepleriyle anlatın ve sonra kendi tesellinizi kendinize kendiniz verin. Çünkü hayatta kimsenin bize yardım edemeyeceği birçok şey yaşayabiliriz ama kendimizin yardım edemeyeceği hiçbir şey yok. Kendimiz kendimize her zaman yardım edebiliriz, her şeyin nihai çözümü biziz, her şeyin ilacı bizde... Kendimizde...
Şimdi sen söyle arkadaşım; neden bu haldeyiz? Değil mi ki biz, 'biz' iken bize gelen müşteriyi siftah yapmayan komşumuza gönderirdik; şimdi ise birbirimizi yiyoruz.
Dorain'a
Biraz canım sıkkın sadece Belki birazdan daha fazla Yok konuşacak kimsem Oturup içimi dökebileceğim Yani sen yoksun Dorian Kime gideyim ben Sana dönmeyi de düşünüyorum bazen Ama biliyorum mümkün değil Kabul etmezsin artık sen beni Almazsın kapından içeri Biz neden bu haldeyiz Dorian Ne oldu da bakışlarımız düşmanca Ama ben seni özlüyorum haberin olsun Sana ihtiyacım da var Oysa biliyorum Ne aklına geliyorum Ne de arıyorsun beni
Cihad ruhu ve Türkler
Türkleri yenilmez yapan neydi ? 100 yıldır neden bu haldeyiz nereye gitti bu güç? Çanakkale de bizi geçilmez yapan neydi? Türkçüler bu gücü Türklükden bilir Türk olmaktan bilir ama bu güç imandaydı. Bu hakikati inkar eden müslüman olamaz. Ayrıca sadece Türkler savaşmadi bütün müslüman halklar savaştı ama Kemalizm bunu sadece Türkler savaşmış Atatürk savaşmış ama diğerleri hep isyan etmiş hainlik etmiş gibi anlattı. o gündur bugündür Kürtler ve Araplar veya afganlar vb müslüman topluluklar Kemalizm tarafından hor görülmüş ve ırkçılıkla karşılaşmıştır.
Reklam
Allah insanı ne için yaratmış, buna karşılık insanlar ne yapıyorlar! İnsanlık olarak nasıl bir hâldeyiz böyle! “Ben mü’minim, Müslümanım” diyenler birbirlerini dışlayıp farklı isimler takıyor! Biri “sen Şii’sin” derken bir başkası da “sen Sünni’sin” diyor! Böyle saçma sapan isimlerle birbirlerini mü’min olmaktan, kardeş olmaktan çıkarıyor ve
64 syf.
7/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
9 yıl önce "Evladım onlar put" başlığı ile ilk sayısı çıkan derginin 100. Sayısı yine aynı başlık ve devamında "Evladım onlar hâlâ put ama yıkılıyorlar" sözü ile yayınlanmış. Özellikle ümmet cografyalari nazarında bilhassa Filistin merkezli bu cümle ne kadarda yerinde olmuş. Bu sayıda bir çok yazar dergi hakkında kişisel kanaatlerini belirtmiş. ( Savaş Ş. Barkçın, Eren Safi, Muhammed yazıcı, Ömer Türker..) Genel olarak dergi hayatında bir sayı çıkartabilmek için paltosunu satan Orhan Veli Kanık, arabasını satıp "dergiler kapanmak içindir" diyebilen Cemal Süreya gibi nicesinin dergi hayatlarına kısaca yer verilmiş. Derginin genel içeriği dünden bugüne dergi hayatındaki gelişmelerle birlikte dijital dergilerin olumlu ve olumsuz yönleri ele alınmış. Filistin davası için elimizden gelenler nelerdir? şuanki durumumuz nedir ? neden bu haldeyiz ? gibi kısa yazılarla farkındalık oluşturulmuş.
Cins Dergi - Sayı 100 (Ocak 2024)
Cins Dergi - Sayı 100 (Ocak 2024)Cins Dergisi · Ketebe Yayınevi · 202431 okunma
Bu hayatta sizin açıklamalarınızı en çok hak eden insan sizsiniz. Üzgün müsünüz, kırgın mısınız ya da yorgun? Acı içinde misiniz? Korkuyor musunuz? Bunları kendinizden saklamayın. "Hayır ya ben iyiyim!" demeyin. Oturun bir köşeye. Işıklarınızı kapatın. Önce kendi sessizliğinizi dinleyin, o sessizlikte tüm acılarınızı, korkularınızı ve yorgunluklarınızı duyacaksınız. Kendinize yalan söylemeyi bırakın. Çünkü yalan söylemeye devam ederseniz kendinize yardım edemezsiniz. Başınızı kaldırın, içinizden kendinize durumunuzu açıklayın. Deyin ki, "Bak kendim... Ben kırgınım, üzgünüm, korkuyorum ve çok yorgunum." Ne hissediyorsanız kendinize bunları söyleyin, kendinize artık yalan söylemeyi ve rol yapmayı bırakın. Ruhunuzun gerçekleri bilmeye ihtiyacı var. Çünkü siz iyiyim diyerek geçiştirdikçe o daha çok acı çekiyor. Anlamaya çalışıyor, eğer iyiysek neden bu haldeyiz diye soruyor size.. Duymuyorsunuz. Şimdi kendi kendinize tüm gerçekleri açıklayın, kendinize tüm durumunuzu sebepleriyle anlatın ve sonra kendi tesellinizi kendinize kendiniz verin. Çünkü hayatta kimsenin bize yardım edemeyeceği birçok şey yaşayabiliriz ama kendimizin kendimize yardım edemeyeceği hiçbir şey yok. Kendimiz kendimize her zaman yardım edebiliriz, her şeyin nihai çözümü biziz, her şeyin ilacı bizde... Kendimizde..
261 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.