Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geçenlerde instamgramda "tarihte bugün" denilen bir sayfada "Bir Baba 'öğlen' çocuğunu tankın üzerindeki askerlere gösterip neden diye soruyor. bu anı fotoraflayan horst faas 1965 yılında "Why" isimli çalışmasıyla pulitzer fotoğrafçılık ödülüne layık görüldü. Vietnam savaşı (1965 )" sözü geçen yazının yorumlarında Kimse bir babanın çaresizligine değil'de sözü geçen yazıda ki yazım yanlışına takılmış herkes " öğlen yerine ölen yazılmalıymış " iflah olmaz bir milletiz birbirimizi anlamak için çaba göstermenin yerine birbirimizi düzeltmek için çaba gösteriyoruz ne dinlemesini biliyoruz ne de okuduğumuzdan anlam çıkarıyoruz okuyoruz fakat sadece amiyane bir dille. Berad arslan
Neden her şeyin en iyisini yapmaya, her alanda en iyisi olmaya çalışıyorsunuz; bu çaba sizi yormuyor mu gerçekten? Fotoğraf çekmekten hoşlanmaya başladınız diyelim, yeni yerler keşfetmek ve güzel gördüğünüz yeri fotoğraflamak, onların üzerinde uğraşmak ve herhangi bir dijital ortamda paylaşmak sizi eğlendirmeye başladı. Ne güzel işte! Bu işi
Reklam
On dokuzuncu yüzyılın ortalarından itibaren fotoğrafçılık ve sonrasında da filmler erkeklerin ve kadınların yeni cinsel cazibe silahlarını2 tektip hâle sokmuş ve aynı zamanda ken­ dilerinin ve başkalarının dış görünüşleri hakkındaki farkın- dalıklarını arttırmıştır. Bu homojen güzellik standartları, yeni cinsel çekicilik biçimlerini ve kurallarını yaygın olarak kulla­ nıma sunmuş ve böylece de eş seçme ölçütlerinin değişimine katkıda bulunmuştur.
"Türkiye'de nedendir bilinmez ilginç bir kural var. Eline fotoğraf makinesi alan herkes önce yoksulluğu çekmeye çalışıyor. Herkes Ara Güler'in izinden gitmeye çalışıyor. Saygı duyuyorum ama siz Ara Güler olamazsınız, sonuçta ondan bir tane geldi dünyaya. Herkes yoksul hayatın fotoğraflarını çekmeye çalışıyor. Fotoğraf kulüpleri, fotoğraf grupları hep yoksul mahallelerde fotoğraf turu yapıyor. Neden fotoğrafa başlayan kişi ilk buraları çeker, kimse bilmiyor. Bir fotoğraf çekersin, güzel de çıkmıştır, eyvallah, ama o fotoğrafı o anda çekmiş, yola devam etmişsindir. Yüklersin sosyal medyaya, derler ki, 'Ooo çok güzel anlatmışsın yoksulluğu!, Ama hiç konuşmadın fotoğrafını çektiğin kişiyle! İsmini bilmiyorsun, hikayesini bilmiyorsun, bir merhaba demedin. Nasıl fotoğrafçılık bu?" diyor savaş fotoğrafçısı Mustafa Gülek Seymen Bozaslan'ın İçinden Yol Geçen Hayatlar'ında.
Sayfa 206 - LibrosKitabı okudu
Akışa kapılmanıza neden olmasa da merakınızı uyandıran yeni şeyleri de deneyin. Mesela, fotoğrafçılık sizi akışa yaklaştırıyorsa, resim yapmayı deneyebilirsiniz, belki de ondan daha çok hoşlanırsınız! Ya da kayağı seviyorsanız sörfü de deneyin. Akış gizemlidir. Kas gibidir: ne kadar çalıştırırsanız o kadar akarsınız ve ikigainize o kadar yakın olursunuz..
680 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Grange’nin okuduğum ilk kitabı Siyah Kan’a nazaran daha bi klasik polisiye romanlara benzemiş bu kitap. Olay örgüsü, dedektiflik hevesleri, aksiyon sahneleri.. bir çok şey klasik polisiye tarzında. Bunların yanına Grange’nin üstün yazım yeteneği, bilgisi ve tecrübesi de eklenince 680 sayfalık bi an bile sıkmadan elinizden düşüremeyeceğiniz bir kitap ortaya çıkmış. Kitabın ismine bir tek takılan ben miyim bilmiyorum neden “Sisle Gelen Yolcu” ? Gizemli bi havası olduğu doğrudur ancak 680 sayfalık bir kitaba tek bir olay üzerinden isim verilmesi garip kaçtı açıkcası. “Bavulsuz Yolcu” olsa daha anlamlı olabilirdi bence. Kitapta ilgi çekici bir çok şeyle karşılaşıyoruz; garip cinayetler, mitoloji, fotoğrafçılık, resim, psikiyatri.. Bunlar kitapta oldukça merak uyandıran unsurlar ve kitabın bütününe yayıldığı için sıkılmadan okunan bir kitap olmuş. Aslına bakarsanız kitabın son cümlesi olmasa diğer polisiye romanlardan pek bi farkı kalmıyor olurdu bence. Okuduktan sonra “işte final dediğin böyle olur” diye içinden geçiren bir çok okuyucu olduğunu sanıyorum. Grange’nin kitap finallerinde üst düzey olduğuna okuduğum ikinci kitabından sonra ben ikna oldum açıkcası. Nitekim Siyah Kan’da da çarpıcı bir finalle son bulmuştu kitap. Anlayacağınız okuduğunuz ya da okuyacağınız o yüzlerce sayfa son cümle için gerçekten değecektir. Şimdiden keyifli okumıalar :)
Sisle Gelen Yolcu
Sisle Gelen YolcuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20185,1bin okunma
Reklam
432 syf.
10/10 puan verdi
Holywood'un ışıltılı dünyasına yakışır bir fotoğraf oldu diye düşünüyorum gelelim şimdi kitabin konusuna.... Herşey Evelyn Hugo'nun kıyafetlerini açık artırmaya çıkarması ile başlıyor ama peki neden? Film efsanesi Eveleyn Hugo 60'lı yılların medya yıldızıdır... Ve Evelyn Hugo özel bir röportaj yapmak istedi bunun için Vivant'ta çalışan Monique ile yapmak istedi sebebi neydi çünkü Monique daha işe gireli bir yıl bile olmamıştı.. Ve başladılar röportajı yapmana ilk başlarda gergin olan Monique zaman içinde evelyn'in kurallarına uymaya ve aynı zamanda kendi kurallarını ona uygulamatmaua başladı... Zaman içinde dinledikçe Evelyn'e hayran oldu, kızdı öfkelendi, ve hayatının fırsatı için önüne fırsat sundu Evelyn kitabımı yazmanı istiyorum... Ama bununla ilgili bir karar vermen lazım daha çok para kazanmak için... Bir yıldız olmanın perde arkadası.. Başarıya giden yolda ödenen bedeller vardı... 7 evlilik yaptı acaba en çok hangisini sevdi... Benim favorim Harry Cameron oldu Monique onun için önemliydi çünkü Hayatınındaçnemli bir kişi için önemliydi... Bu kadar Spoiler yeter yoksa herşeyi söyleyeceğim.. Seni tasvir eden renklerin olmalı tıpkı Evelyn Hugonun Zümrüt yeşili elbisesi gibi... Benimde kırmızı rengim gibi Güzel bir okuma oldu benim için... #yabancıyayınları #evelynhugonunyedikocası #okudumbitti .... .... #bookshelf#bookstagrammer#bookstagram#booksphotography#keşfetteyim#keşfetteyiz#kesfettengelenler#keşfettreni#photooftheday#photographylovers#fotoğrafçılık#okumaközgürlüktür#okumayıseviyorum#photooftheday#yabancıyayınları
Evelyn Hugo’nun Yedi Kocası
Evelyn Hugo’nun Yedi KocasıTaylor Jenkins Reid · Yabancı Yayınları · 20203,231 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitabın konusunu anlatmadan geçeceğim. Kitap sizi her sayfada ağlatacak, hüzne boğacak. Evet kitap konu ve işleyiş açısından ergen kitabı gibi duruyor, okurken bazı yerler çok itici gelebiliyor. Bundan sonrası Spoiler okumayın!!!!8 yaşında öpüşerek birbirlerini sevdiklerini söylediklerine bunlar daha çocuk o yaşta nasıl aşık olup bu kadar sevdiklerini aklım almadı. 17 yaşına gelene kadar ki küçüklüklerinden daha fazla anı anlatılabilirdi, 5 yaşından 8 yaşına atlayarak öpüşüyorlar, 8 yaşından 15 yaşına atlıyorlar hala öpüşüyorlar, Ya bunlar ergenliğe girdiklerinde büyümeye başladıklarında neler oldu biraz onları okumak istiyor insan. Kızın ölüm döneminde konu fazla uzatılmış ancak sıkmıyor çünkü o sırada ağlıyor olduğunuz için anlamıyorsunuz. Kitabın etkisinden çıktığınız zaman anlıyorsunuz. Ayrıca Rune neden öldüüüüüü!!! 17 yaşından çocuk bir anda 27 yaşında oldu Fotoğrafçılık mesleğini mi yaptı? Fotoğraf sergisi yaparak Poppy'nin o fotoğrafını sergisine koydu mu ? Poppy öldükten sonra ne zorluklar yaşadı nasıl dayandı bunlar anlatılmadan hooopp Rone cennette Poppy'nin yanında yine öpüşüyorlar neden öldü bu çocuk bir tek ben mi bunu merak ediyorum yoksa ağlarken kaçırdım mı ?
Bin Öpücük
Bin ÖpücükTillie Cole · Yabancı Yayınları · 20171,478 okunma
104 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bu kitabı okumayı çok istiyordum. İnstagram keşfetimde sıklıkla karşıma çıkıyordu. Okumaya başladığım an pişman oldum ama yarım bırakmak da istemedim. Kitap için yanlış bir zamandı. İnce olsa da içeriği çok yoğun. Zira telaffuzu ve anlaması zor isimler, terimler, ölçüler ve dilimize yabancı çokça kelime var. Dönem kitabı olduğundan kafamda
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,654 okunma
42 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.