Rüya gören birinin kulağına gelen güçlü bir sesi, örneğin çan sesini, rüyasında top atışlarıyla karıştırdığını, yani önce o sese neden olan koşulları, sonra sesin kendisini yaşantıladığını sanarak, sesi bundan sonra açıkladığını herkes kendi deneyiminden bilir. – Peki nasıl oluyor da rüya gören kişinin uyanıkken böyle soğukkanlı, özenli ve hipotezler konusunda böyle kuşkucu olabilen zihni, rüyada hep böyle yanılgıya düşebiliyor? Öyle ki bir duygunun açıklanması için, doğruluğuna derhal inanmak için, akla gelen en iyi ilk hipotez yeterli olabiliyor? (Çünkü rüyamızda, rüyanın gerçeklik olduğuna inanırız, yani hipotezimizi tamamen kanıtlanmış kabul ederiz). – Demem o ki: İnsan rüyasında şimdi hâlâ nasıl sonuç çıkarıyorsa, insanlık uyanık haldeyken de binlerce yıl boyunca öyle sonuç çıkardı: Zihin, açıklama gerektiren bir şeyi açıklamak için düşündüğü ilk sebebi yeterli buldu ve hakikat olarak kabul etti.