Rüya gören birinin kulağına gelen güçlü bir sesi, örneğin çan sesini, rüyasında top atışlarıyla karıştırdığını, yani önce o sese neden olan koşulları, sonra sesin kendisini yaşantıladığını sanarak, sesi bundan sonra açıkladığını herkes kendi deneyiminden bilir. – Peki nasıl oluyor da rüya gören kişinin uyanıkken böyle soğukkanlı, özenli ve hipotezler konusunda böyle kuşkucu olabilen zihni, rüyada hep böyle yanılgıya düşebiliyor? Öyle ki bir duygunun açıklanması için, doğruluğuna derhal inanmak için, akla gelen en iyi ilk hipotez yeterli olabiliyor? (Çünkü rüyamızda, rüyanın gerçeklik olduğuna inanırız, yani hipotezimizi tamamen kanıtlanmış kabul ederiz). – Demem o ki: İnsan rüyasında şimdi hâlâ nasıl sonuç çıkarıyorsa, insanlık uyanık haldeyken de binlerce yıl boyunca öyle sonuç çıkardı: Zihin, açıklama gerektiren bir şeyi açıklamak için düşündüğü ilk sebebi yeterli buldu ve hakikat olarak kabul etti.
Bizim gibi insanları anlamanın en kolay yolu budur. Bizler, yaşama yabancılaşmış, zorla yürüyen insanlar olduğumuzdan dolayı bu yazdıklarım etkili olacaktır. Üstelik gerçek hayata öylesine yabancılaşmışız ki, adını bile duymak istemeyiz. Bunda da o kadar ileri gideriz ki, gerçek hayatı ancak kitaplardan öğrenebileceğimize inanırız.Peki ama, neden bazen olmadık hareketler yapıp, aptalca arzular peşinde koştururuz? Bunun nedenini biz bile bilmiyoruz. Üstelik, bu olmadık isteklerimiz gerçekleştiğinde en çok zararı görecek olan da bizizdir. Sırf denemek için içimizden birinin bağlarını çözüp, esaretini kaldırarak özgürlüğe kavuştursanız bile, o yine esaret altına girmek isteyecektir.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Biz sevgiden bahsediyoruz. Sevgi başka birisi için yaptığınız bir şeydir, kendiniz için değil. Çoğumuz, her gün, içimizden gelmeyen pek çok şey yaparız. Bazılarımız için bu, sabahları yataktan kalkmaktır. Duygularımıza karşı gelip, yataktan kalkarız. Neden? Çünkü o gün yapmaya değer bir şey olduğuna inanırız. Normal olarak, gün bitmeden önce de, kalktığımız için kendimizi iyi hissederiz. Eylemlerimiz, duygularımızdan önce gelir. Aynısı sevgi için de geçerlidir.
Sayfa 103Kitabı okudu
NEDEN YAZIYORLAR?
Jorge Luis Borges
Jorge Luis Borges
: “Yazmaktan vazgeçemem. Şunu her zaman anladım ki, benim kaderim bir okur ve ileriyi düşünmeden bir yazar olarak hep edebiyata dönük oldu. Ben acil bir soruna, bir iç gerekliliğe cevap vermek için yazarım.”
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
: “Dostlarım beni daha çok sevsin
122 syf.
9/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Dört Anlaşma - Toltek Bilgelik Kitabı
Sıradan bir kişisel gelişim kitabı değil. Bu yönü ile sizi okumaktan uzaklaştırmasın. İçinde birbirinden değerli dört öğüt ve bu öğütler ile bağlantılı olarak yaşam biçimi haline getirilebilecek bir mutluluk felsefesi yer alıyor. Her insanın yaşarken, günün 24 saati rüya gördüğünü ve bu görülen rüyaların her insanda farklı olduğunu, tüm
Dört Anlaşma
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 202311,4bin okunma
“Haritada Bir Nokta”: Ada, Anlatı, Varolmak
“Neden yazıyorum?” Yazarların birçoğu neden yazdığını bilmez. Ya da neden yazdığını bilerek başlamaz yazmaya. Yazının evrenine girildiğinde sorular belirginleşir, önceleri pek de tatmin edici olmayan, oynak cevapların bir kısmı yerli yerine oturur. Birçok soru cevaplansa da, cevaplandığı sanılsa da, “neden yazıyorum?” sorusu lezzetli bir iç
Reklam
378 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.