Fakat çok dikkatli olmalı, komünistlere gelince... Kapıyı sıkı kapamalı ki, yanlış anlaşılmalara neden olmasın... Onların hiçbir şeye hakkı yok... Boş düşlerle avunalım, varoluş, insanoğlunun varlığı üzerine düşüncelere dalalım... Bütün bunlar herkesi hoşnut eder... Özgürüz... Böylesine büyük bir özgürlük!.. Onlar buna saygı göstermez... Onlar özgürlüğün ne olduğunu bilmez... Varoluş üzerine, canlılar üzerine düşünmeyi de bilmezler...
... Son yıllar böyle geçti...
"NEDEN HEP BİR PRENS?" DİYE SORDU WINTER. "Neden bir casus ya da asker değil? Ya da fakir bir çiftçi?"
"Bilmiyorum. Masal öyle yazılmış işte." Evret, Winter'in alnına düşen bir bukleyi usulca yana çekti. "Hoşuna gitmediyse yarın gece hikâyeyi değiştiririz. Sen kimi istiyorsan prensesi o kurtarır." "Mesela bir doktor gibi mi?"
"Doktor mu? Tamam. Neden olmasın?"
"Jacin büyüyünce doktor olacakmış."
"Aferin. Kendine iyi bir meslek seçmiş. Böylece birden fazla prenses kurtarabilir."
"Belki de prenses kendi kendini kurtarır."
"Bak, o da iyi bir hikâye olur."
Neden bizim de şehre verecek öğütlerimiz olmasın?
Kadın doğmuş olmak bir suç mu?
Üstelik de karmakarışık olan işlerimizi
Düzeltecek bir çare getiriyoruz.
Erkeklerini kim doğuruyor bu devletin?
Biz.