Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Kitapla ilgili neler düşündüğüme gelecek olursam sıradan bir insan, gayesi olmayan idealsiz, dünyaya geliş amacı sadece o dünyadan göçüp gidene kadar nefes almak olan bir insan. Sıradan dedim ama asıl sıradan olmayan şey adam değil adamın bakış açısına hayatı yaşayış biçimine saygısı olmayan coğunlugun olusturdugu genel yargıları kural sayan toplum. Adam da sırf bu yüzden idama mahkum ediliyor. Yani işlediği cinayet yüzünden değil toplumun coğu kesiminin bazı olaylar karsısında vereceği refleksleri veremediği için. Cinayet bi suctur ama kahramanımız cinayet işlediği için değil toplumun yazısız kurallarına uyum saylayamadıgı için hayatı sonlandırılmak isteniyor dolaylı olarak .
Ki bizim kahramanımız bile vazgeçilmişlik bi tercihi olmasa da hayatı öyle yasamasına rağmen idam kararını duyunca aslında yaşamak istediğine karar veriyor. Ya da hayatın aslında daha yaşanılabilir bi tarafı olduguna.
Hayat güldürdü de biz mi gülmedik?" |237 :)
"Eğer okuduğumuz kitap bizi kafamızın ortasına inen bir yumruk gibi sarsmıyorsa, niye boşuna okuyalım ki?
Bizi mutlu etsin diye mi? Tanrım! Mutlu olmak için kitap okuyorsak hiç kitabımız olmasın daha iyi; bizi mutlu eden o kitapları yeri geldiğinde kendimiz bile yazabiliriz.
Bizi yıkıma uğratan ve derin bir kedere boğan kitaplar okumalıyız;
Başlarken bu kitap asla bitmeyecek demiştim. Öyle olmadı. Kitapta dediği gibi doğru yer ve doğru zaman gerekir bazı şeyler için. "Kendinden bir şeyler bulmak" denileni yaşadım bitirdikten sonra.
Yanlış toprakta çiçek açtırmaya çalışıyoruz insanlara. Eğitimde de böyle günlük hayatta da böyle. İnsanın özgürlüğe vurgun olduğunu unutuyoruz. Bu dikteye küçük yaşta maruz bırakılıyoruz, büyüyünce birilerini mahrum bırakıyoruz. Oysa birinin isteklerini anlamaya çalışmak bu kadar zor olmamalı. Dinlemeyi öğrenmek imkansız olmamalı. Davranışların altında yatanları bastırmak nasıl bir çözüm yolu oldu bu dünyada? İnsanlar böyle nasıl yalnızlaştırıldı? Okurken sorular sorup, cevaplar veriyor insan kendine. Yaşamak bu dönemde dört duvar arasında nefes almak için delik aramak, buz gibi.
Kitap biterken farklı bir yol çizdi bu ergen kendine diye heveslenmiştim. Olmadı her şey ve herkes kaldığı yerden gördüğü gibi bildiği gibi.
-Jerome_David_Salinger608.jpg){kind=small}
Sosyal mecrada paylaşmadan da okunuyor hatta daha içe sinerek daha duygulu okunuyor. "Ah Raif. " Sen herkese insanın sadece dışından ibaret olmadığını, geçmişinde bir yaşanmışlık hatta hiç unutulmayan derinlerde bir yerlerde hep içini sızlatan bir yara olduğunu öğrettin. Ben sende bazı zamanlarda kendimi buldum. O aşk, hiç tanımadan bilmeden sadece bir portre ile yaşanan o duygu ve tabiki hayatın sonradan getirdikleri. Okuduktan sonra Sabahattin Ali'nin dediği gibi Raif Efendiyi kaybetmiş gibi değil de yeni bulmuşuz gibi. Her okuyuşta başka bir etki yaratan kitap.
"Yaşamak nefes almayı gerektirir, nefes nefese geçen bir aşk üzerine yazılmış bu romanda ise nefes almak, yaşamak için yeterli değildir. Bazen sizi görmeyen gözlere dalmak, yalnızca sizin duyacağınız sözlere kulak vermek ve aşkı hayallerinizde yaşamak, aşkların en gerçeğine bir adım daha yaklaşmaktır. Aşk, yaşanılan mı, yoksa yaşatılan mıdır? "
(Koridor yayınları arka kapak sözü)
KORKMA BEN YOKUM
VE BU BENIM HİKAYEM
Öncelikle belirtmem gerekir ki bu bir kitap incelemesi değildir, bu benim kitapla olan hikayemden küçük fakat hayati bir kesittir . (Anlatabildiğim kadarıyla)
Hayatımın son bir buçuk yıllık zaman diliminde vazgeçilmezim oldu kitaplar. Ve kitapçı dükkanları..Kapıdan içeri adım atar atmaz bizleri kuşatan o kitap kokusu, ve
224 syf.
8/10 puan verdi
Yazar bu kitabında bugünü, sokağı, içine karıştığımız kalabalığı, sıradan insanların sıra dışı öykülerini anlatıyor. Sokakta her gün karşılaştığımız ama belki de hiç dikkat bile etmediğimiz insanların, görünenin ötesindeki yaşamlarını, savruluşlarını, yaşama tutunuş çabalarını aktarıyor. Kahramanlarını özenle seçip onların bazı özelliklerini öne
Azra Kohen - Gör Beni
Bugün Azra Kohen’in kitabıyla devam edeceğiz. Gerçekten iyi ki varsın Azra diyebileceğim bir kitap. Ve bugün ilk defa satır arasında siz dinleyici olarak dinleyeceksiniz ama ben biraz Azra’ya karşı konuşmaya çalışacağım.
Ben gerçekten hayatımda iyi ki varsın Azra, ben böyle eğlence görmedim dediğim bir kitapla karşı karşıyayız. Hoş tabi benim
Yutkunarak okuduğum bir kitabı bitirmenin hüznü içerisindeyim. Yaşamak, nefes almak, okumak, yemek yemek, su içmek ve daha nice bize sıradan gelen şeyler bazı insanlar için çok büyük lüks. Kitabı kapatıp yemeğe oturmak da acı verdi. Kitabın gerçekliği acı verdi. Yaşananlar, yaşatılanlar acı verdi. Bildiğimiz Yahudi katliamlarından sağ çıkıp o günü anlatıyor yazar. Belki bunları anlatmak için sağ kaldı. İnancı sorgulaması ve sorgulatması insana ürperti veriyor. Alıntıda olduğu gibi,
'Nasıl oluyor da insanlar, çocuklar yakılıyor ve tüm dünya susuyordu?'
Kitabı okuyun demekle sizlerin de acı çekmesini istemiyorum ama bazı şeyleri de bilmemiz gerekir diye düşünüyorum. Tavsiyedir ama kalbi dayanacak olana...
