_Küçük kılıbık adam. Korktuğun için bağırıyorsun.
_Ben kim oluyorum ki kendi görüşüm olacakmış. reis ne derse o’dur.
_Düşüncelerinin yanlış olup olmadığını sormadın kendine hiç?
_20 yıllık olayları anımsayacak beynin yok, bu nedenle, iki bin yıl öncesinden aptalca dini sözlerini tekrar söylüyorsun.
_Beni ahlaksızlıkla suçlarken doğrudan
_Schopenhauer:
_Kadınlar, nazik ve kibar erkekleri itici bulurlar. Masaya yumruğunu vuran maskülen erkekleri benimserler. Kadınlara aşırı bir saygı ile davranmak tek kelimeyle gülünçtür ve böyle bir şey bizi onların gözünde küçük düşürür. Şiddet eğilimleri gösteren, cahil hatta kendisini sevmeyen erkeğe bağlanırlar ve daha sonra da bunlardan
Üstat tutkuyu acı çekmek olarak isimlendiriyor. Ruhu bedenden ayırmadan bir bütün olarak , işleyen bir sistem olarak ele alıyor. Kitabın dönemin prensesi için daha doğrusu prensesin sürekli olarak sordugu ve merak ettiği sorulara cevap olması maksadıyla yazıldığı söylenir. eserde neredeyse tüm organları işlevleri ile birlikte ele almış ve bu organların insan ruhuna etkilerini, ve insan bedeninin de bu organlar üzerindeki etkilerini kendince dönemin bilgi düzeyinin el verdiği oranda açıklamaya çalışmış. Mutluluğu sağlıktan, sağlığı da mutluluktan ayırmadan birbirleri ile olan ilişkileri ile izah etmiştir. Çok akılda kalıcı, vurucu aforizmalarla dolu bu kitaptan birkaç örnek aforizma aktarmak isterim: “ Keder nahoş bir rehavettir. “ “ Arzu zıddı olmayan bir tutkudur. “ “ Nefretin sevgi kadar çok türü yoktur. “ “ Hakikat bilgisi olmaksızın ruhun gücü yeterli değildir .”
Ruhun TutkularıRené Descartes · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,193 okunma