Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
450 syf.
5/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Spoiler değil, eleştiridir! Amaç yoksa niye ilmi bir kitap yazıyoruz ki?! Bence şiir kitabı yazarsak çok daha iyi! Moda mı olmuş yoksa tasavvuftan yazmak veya herhangi konuların tasavvufta karşılığını bulmak çok rağbet mi kazandırıyor acaba?! Belki de tasavvuf bilmek batılı ilim adamlarına yukardan bakma olanağı sağlıyordur, bilmiyorum?! Ya
Dokuz Yüz Katlı İnsan
Dokuz Yüz Katlı İnsanMustafa Merter · Kaknüs Yayınları · 2007915 okunma
Nefs Terbiyesi
Unutma, nefsin yuları inceciktir. Onu çok beslersen yuları koparıp seni parçalayabilir.
Sayfa 111 - KapıKitabı okudu
Reklam
673 syf.
8/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Şeyh Sadi Şirâzî'ye ait; içerisinde adalet, nefs terbiyesi, kader, ahlâk, aşk ve tevâzu ile ilgili bir çok öyküden oluşan ve özellikle altı çizilebilecek hikmetli sözlerin yer aldığı, yorulmadan okuyabileceğiniz çok değerli bir kitap...
Bostan ve Gülistan
Bostan ve GülistanŞeyh Sadi Şirazi · Araf Yayınları · 20131,654 okunma
399 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Mehmed Zahid Kotku Hz. Mükemmel bir eseri 3 kere okudum her okuduğumda yeni birşey ler öğreniyorum.İnsanın iradesini ve nefsini nasıl kontrol edebileceği ve nefs mertebelerini anlatan,içinde kıssa da olan ayrıca yeni kelimeler öğrenme fırsatı sunan bir kitap dır.Kısacası bir deniz olduğunu düşünüyorum içinde yüzmek gerek...
Nefsin Terbiyesi
Nefsin TerbiyesiMehmed Zahid Kotku · Server İletişim · 2019454 okunma
Nefs terbiyesi, daima süfilerin sevdikleri bir konu olmuştur, hiç bıkmadan hilelerine karşı müritlerini uyarmışlardır; dikkatle gözlenip yok edilmesi gereken, yalnız duyusal heveslerin kaba biçimi içindeki nefs değil, riya ve müddei [sahte sofu] kılığındaki nefstir de. Rümi, Zünnün'un dörtyüz yıl önce dile getirdiği bir uyarıyı yeniden dile getirerek, Nefsin sag elinde tesbih ile Musaf vardır; yenindeyse hançer ve kılıç gizlidir der. Sürekli ibadet veya namaz bile nefs için bir zevk kaynağı olabilirdi; dolayısıyla mutasavvıf her türlü alışkanlıktan kurtulmak zorundadır; çünkü aksi halde nefsi daha ince bir yöntemle onu alt edecektir."Hatların hazzı ile aldanmaktan" sakınmak gerekir.çünkü bu öldürücü bir zehirdir. Saliki bekleyen en büyük tehlikelerden biri, tembellik veya aylaklıktır; hedefine ulaşmadığı sürece, onun için en iyisi, çukur kazmak gibi kendisini görünüşte yararsız işlerle oyalamaktır. bir an bile boş durmamalıdır; çünkü "aylaklık (ferağ) beladır"
Zahiri ve Batıni Sıfatlar
Öfke ve nefisteki tekebbürün aslı da kibirdendir. Çünkü nefs Allah'ın mahlükatından yüz çevirdiğini hissettiğinde bu kibir de onda kalır. Işte bu insanın zahiri ve batıni bir sıfatıdır.
Sayfa 20 - İlk Harf Yayınevi, 1. Baskı, 2014Kitabı okudu
Reklam
Akıllılar
Hz. Peygamberin (s.a.v) namazdayken sakalıyla oynayan bir adama rastladığı ve şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Eğer bunun kalbinde huşu olsaydı, organlarında da olurdu." Kalp Allah'ın büyüklüğünün kendisi için açık hale gelmesinden dolayı haşyet duyar. Böylece nefiste Allah'tan korku, haşyet ve hayâ duygusu doğar. Böylece kalp ürperir ve korkar. Nefs korkup haşyet duyduğunda kalp ürperir ve hayâ eder. Organlar sükunete erer, kalp organlara hâkim olmuş ve onları sınırda tutmuş olur.
Sayfa 32 - İlk Harf Yayınevi, 1. Baskı, 2014Kitabı okudu
Mukaddime
Şeytan insanı aldatıp ona ağaçtan yedirince, insanın kendisine itaat ederek yediği bu yiyecekle onun midesine giden bir yol bulmuş ve oraya yerleşmiştir. Midede bulunan şeyin bozulup çürümesi şeytanın pisliği yüzündendir. Bundan dolayı da dışkı, idrar ve bunların kokusu gibi şeylerin mideden çıktığı organları yıkamamız gerekir.
Sayfa 15 - İlk Harf Yayınevi, 1. Baskı, 2014Kitabı okudu
mücâhede
Allah kullarıyla sözleştiği gün, onlardan organların ancak vahiyde ve peygamberlerin sözlerinde kendilerine izin verilen işleri yapacağına dair söz almıştır. Kul da o gün bunu kabul etmiş, kendisine söylenilen şeyle ilgili olarak güvence vermiştir. Dolayısıyla onun vefalı davranması gerekir. Bu yüzden Farsça'da "bende" denilir. Çünkü emir ve nehiy konusunda itaat etmeyi kabul ettiğine sıkıca söz vermiştir. Kul bu bendelik konusunda vefalı davranırsa, sözünü tutarsa cennetliktir. Bu durumda kul, kendisine haram kılınmış bir arzudan bahsedildiğinde nefsiyle mücahedeye girişir. Bu kulun kendisinde bulunan marifet aracılığıyla nefsiyle kalben mücahede etmesi, nefsini Allah'ın verdiği öğütlere, vaat ve tehdide, ölümü, hesabı, kabri, kıyameti hatırlamaya bağlaması, böylece nefse ve şeytana engel olması gerekir.
Sayfa 29 - undefinedKitabı okudu
Akıllılar
Tabiinden bazılarının da şöyle söylediği rivayet edilmiştir: "Ağzıma koyduğum taşlarla nefsimi susmaya alıştırdım." O böyle yapmış ve yerken taşı çıkarıp, ağzı boş olduğunda ise taşı ağzına tekrar koymuştur. Namaz kıldığında da böyleydi. Bu şekilde kırk sene decam etmiştir. En sonunda nefsini susmaya alıştırmış ve taşı atmıştır.
Sayfa 32 - İlk Harf Yayınevi, 1. Baskı, 2014Kitabı okudu
Reklam
Riyazet
Nefis herhangi bir hâl ya da bir şey olsun, kendisi için izin verilsin ya da verilmesin dünyadan elde ettiği her şeye sevinir. Işte bu sevinç damarlarda dolaşan ve bedene yayılan bir zehirdir. Kalp bu sevincin tadıyla dolar ve sevinçli, gururlu olur. Ölümü , kıyameti, hesabı ve kıyamet korkularından hiçbirini hatırlamaz. Bu kalbi öldüren bir sevinçtir. Nefs buna devam eder ve bununla hoşnut olur.
Sayfa 35 - İlk Harf Yayınevi, 1. Baskı, 2014Kitabı okudu
Riyazet
Arzu olgunlaşır ve keskinleşir. Işte bu da kınanmış bir sevinçtir. Allah Kur'an'da "Allah, rızkı dilediğine bol verir, (dileğine de) kısar. Onlar ise dünya hayatı ile sevinmektedirler. Halbuki dünya hayatı, ahiretin yanında çok az bir yararlanmadan ibarettir." (Rad, 26) diyerek bu türden bir sevinci kınamıştır. Bir başka ayette ise,"Böbürlenme! Çünkü Allah böbürlenip şımaranları sevmez." (Kasas, 76) buyrulmaktadır. Bunun karşılığında ise övülen bir sevince işaret etmekte ve ona yönlendirmektedir: "De k: 'Ancak Allah'ın lütuf ve rahmetiyle, yalnız bunlarla sevinsinler. Bu, onların toplayıp durduklarından daha hayırlıdır.'" (Yunus,58)
Sayfa 36 - undefinedKitabı okudu
Övülen Sevinç
Allah Kur'an'da: "Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilah edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?" (Furkan, 43)buyurmaktadır. O, arzularına tâbi olduğunda, nefsinden razı olmamış ve kalbi uluhiyet makamındaki yerinden çıkıp hevaya gitmiş durumdadır. Bu kimse kendi dünyasından hevanın kendisine getirdiği şeyle sevinir. Sınırlar yok olur, kulluk gider. Emanete hıyanet eder. Kalpleri de hiç ölmeyen ve Kayyum olan Allah'la olan dirilikten ve hayattan yoksundur, ölmüştür.
Sayfa 45 - İlk Harf Yayınevi, 1. Baskı, 2014Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.