Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Buhara Şah, yüksek sıradağları indikten sonra, ordusuyla beraber kuzeye, Sir nehrine doğru yürüdü. Maksadı, nehri geçmeye teşebbüs etmeleri halinde savaşa tutuşmak için Moğolların gelişini beklemekti. Fakat boş yere bekledi. Bu sıralarda neler olup bittiğini anlamak için, haritaya bakmak gerekir. Muhammed Şah memleketinin bu kuzey kısmı,
Herkesin Kur'an adına konuşmayı marifet saydığı günümüzde, Kur'an adına söylenenleri hatırlamaya çalışın, sonra da bir bakın aklınızda o Mübarek Kelam'dan neler kalmış!? Hiç düşünü­lüyor mu ki geçen asrın sonlarından itibaren baş­layan Kur' an' da bilimsel keşiflerin şifresini bul­mak çabası, bugün Kur'an'ın tebliğini ne hale ge­tirdi; Kur'an'daki
Sayfa 36
Reklam
Bizim gibi halkını eğitim çarkından geçirmekte gecikmiş ülkelere en çıkar yol olarak bizim bu köy enstitüsü sistemimiz salık verilmiş ve oralardan ge­len eğitkenler ibretle, imrenerek bu kurumların na­sıl kurulduğunu, nasıl çalıştığını, bu sayede memle­ketimizin neler kazandığını incelemişler, hayranlık­larını gizleyememişlerdir. 1951 de Milli Eğitim Ba­kanlığınca uzman olarak Amerika'dan getirtilen Dr. Wafford "Köy enstitüleri, Türkiye'nin eğitim saha­sında yaptıgı hareketlerin en başarılısı ve başta ge­lenidir." dedi. Daha birçok yabancıları da zaman za­man kanılarını aynı şekilde söylediler.
bu mücevherleri değerli yapan para mıydı yoksa anılar mı?
O gün, tatlı bir genç kız bir tutam çalının arasına daldı ve uzun saplı, adeta sihirli bir biçimde, sarı renkte güzel bir çiçek bularak ortaya çıktı. Çiçeğin sapını boynuna bağlayınca sarı çiçek, göğsünde dünyanın en değerli mücevheri gibi durdu. Tüm üyeler onun çevresine toplandılar ve onun ne denli güzel göründüğünü, ne kadar harika bir seçim
Korkuyu hissediyorsunuz şu cümlelerde...
"-Bana neler kabul ettirmeye çalıştılar. Final sınavında olduğum gün ve saatte şehrin öbür ucundaki gösteride iki polis yaraladığımı söylediler. İtiraz ettim. İşkence odasına götürdüler. İçeride Ali adında biri vardı. Feryatlarını duyuyorduk. Adamın karısı da oradaydı. Sıranın sana geleceğini bile bile orada oturmak çok zor. Neden biliyor musun? Biliyor musun? -Neden? -Sadece sesleri duyman hayal gücünü çılgınca çalıştırıyor. Kusuyorsun korkudan. Sonra içerideki çıkıyor. Burnu yüzüne yapışmış, yamyassı olmuş. Saçları diken diken. Yanık kokuyor. Vücudundan buhar çıkıyor. Tırnaklarından kan damlıyor."
Niceleri geldi neler söylediler , Sonunda dünyayı bırakıp gittiler . Sen de hiç gitmeyecek gibisin değil mi ? O gidenlerde hep senin gibiydiler... Ömer Hayyam
Reklam
Sakalları vardı siyah, bir de öfkesi siyahtan da zifiri siyah... Bir kadın geçti sokağından "adı kaltak oldu, kırmızı etekli fahişe, orospu vesaire..."Bir çocuk geçti sokağından, bir genç kız... "Heves oldu, arzu oldu, kadın oldu, kıymetsiz bir et parçası oldu, ölüm koktu." Tanrım bir kız çocuğundan namusunu koparmak ne korkunçtu... Bir fahişe geçti sokağından "Ulan böyle namus mu olur" denildi, namus o oldu, fahişelerinde gururu vardı ama o adamın şerefi yoktu. Sakalları vardı o adamın, diğerin bıyıkları, biri uzun boylu yapılıydı, biri sinek kaydı. Adına adam dediler, erkek dediler, adına neler söylediler. Erkekti onlar tüm dünya onların doğrultuları altında yaşamaya mecburdu, kadın 9 çocuk anası olsa bile yoksuldu... Erkeler tüm yanlışları doğru yapsalar bile doğruydu, kadınlar bir tek yanlış yapsalar tüm doğruları yanlış olurdu... Kırmızı eteklilere siyah nefretli bir yerdi burası, burada ölmeden yaşanmazdı doğrusu... Özlem Ayşe Çiçek
434 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.