kisisel gelisimi saka mi
yukarıdaki kraliyet profiline bakarken nero'yu görmedim. kendimi gördüm. kendi kibrim için dikilmiş bir heykel. nero'nun gururu benimkinin yansımasından daha fazla değildi. ben daha büyük aptaldım. tam olarak ön bahçeme otuz metrelik kocaman, çıplak heykelimi yaptıracak türde biriydim.
Sayfa 364 - apollonKitabı okudu
İkonik
ah bu kısmını anlatmak kolay değil. ben doğuştan bir hikâye anlatıcısıyım. tiyatro için şaşmaz bir içgüdüm var. ne olması gerektiğini aktarmak istiyorum: nasıl öne sıçrayıp "hayıııır!" diye bağırdığımı ve bir akrobat gibi fırlayarak yanmış kibriti bir kenara attığımı, sonra da göz kamaştırıcı derecede yıldırım hızıyla bir dizi shaolin hareketleri yaptığımı, nero'nun kafasını kırdığımı ve muhafızların kendilerine gelmeden defterlerini dürdüğümü... ah, evet. böylesi mükemmel olurdu. heyhat, ne var ki gerçekler beni bağlıyor. seni lanet olası gerçek! aslında "hıyııır, yapmeaaa!" gibi bir şeyler geveledim. brezilya bayraklı bandanamı sihrinin düşmanlarımı yok edeceği umuduyla sallamış olabilirim.
Sayfa 314 - apollonKitabı okudu
Reklam
Romalı filozof Seneca(MS 4-65) öğrencisi Nero'nun dikkatini, arı devletinin monarşiyi haklı çıkarmakla beraber, kraliçe arının iğnesinin olmadığına o halde tabiatın intikamcı bir hükümdar istemediğine çeker. Günümüzde buna bıyık altından gülünebilir.
Tanrının evlatlarından biri tuhaf derecede tiz ve titrek bir sesle şarkı söylemeye başladı; kim bilir ne zamandan beri yürüyorlardı kafile yollarında. Berlin'deki katil ise halkı ölüme ve dehṣete göndermeye devam ediyordu, sırf "daha büyük", "daha eşsiz" olmak için, Nero ve Savonarola karışımı bir erselik; kandırdığı halkın adaletinden kaçtı ne yazık ki, askerlerinin her birinden daha korkak.
Özenle bakımı yapılmış o elleri kamçı tutarken tahayyül etmek işten bile değildi. Muhakkak Nero'nun elleri de böyleydi. Keza Karındeşen Jack'in. Bunlar, imparatorlarda ve suikastçılarda rastlanacak türden ellerdi. Gayretsiz lakin ölümcül; zalim ve konik uçlu tırnaklar, kötülerin mükemmel silahıydı.
Sayfa 15
Başkasının elindeki iplerle hareket ettirilen kuklalar misali arzularla hareket etmek vahşi hayvanların, çift cinsiyetlilerin, Phalaris'in ve Nero'nun özelliğidir.
Reklam
Hıristiyanlar ile romalıların ilk karşılaşmasında çoğunlukla ilki ezilen ikincisi zalim olarak hatırlanır yine de Nero dışında imparatorların hıristiyanları kovuşturmalarına dahil olması yaklaşık iki buçuk yüzyılın öncedir ve o zaman da gördüğümüz gibi kovuşturmalar kısa sürmüştü bu hıristiyanlar nihayet kontrolü ele geçirdiklerinde diğer dinlere göstermeyi reddedecekleri türden bir hoşgörüydü
Yaşamını derinden etkileyen o muhteşem romanın kah­ ramanı da bu türden tuhaf hayallere sahipti. Kitabın yedinci bölümünde Kapri Adası'nda bir bahçede, başında yıldırım çarpmasın diye def n eden bir taçla Roma imparatoru Tibe­ rus karakterine bü r ünmüş olarak oturduğunu anlatır; cüce­ ler ve tavuskuşları etrafında oynaşıp flütçü tütsüsünü sallayan din adamlarını alaya alıp flütünü çalarken Elephantis'in yüz kızartıcı kitaplarını okumaktadır. Sonra İmparator Caligula'nın bedenine girer; ahı r da yeşil gömlekli seyisler­ le içki alemi yapıp alnında mücevher olan bir atla birlikte fildişi bir yemlikten yemek yer. Domitianus olup mermer aynalarla kaplı bir koridorda gezinip bitkin gözlerle yaşa­ mına son verecek hançeri arar. Hayatta hiçbir şeyi eksik ol­ mayan insanların hastalığına tutulmuştur; ağır bir ta edium vitae'den, yaşam bezginliğinden mustariptir, intihara mey­ ledecek kadar hayattan bezmiştir. Gözünün önüne tuttuğu saydam bir zümrütle arenadaki kan gölünü inceler , sonra da gümüş nallı katırların çektiği incili ve mor renkli bir arabay­ la Nar Caddesi'nden Neron'nun Altın Evi'ne doğru yol alır­ ken halkın "Nero Caesar" diye bağırdığını duyar. İmparator Elagabalus olup yüzünü renkli boyalarla boyar, kadınların arasına karışıp kadın işleri yapar, Kartaca'dan Ay'ı getirip Güneş'le ikisine mistik bir nikah kıyar.
Not even the worst of them ruled over the Roman empire as an absolute monarch. Nero declined an offer from the Senate to be officially deified and worshipped: “The Princeps does not receive the honour of a god,” he demurred, “until he has ceased to be among men.”
“Ni vapor en la Mar Nero, ni mujer de Rumania, ni kaza en Turkiya” “Ne karadeniz’de vapur, ne Romanya’dan kadın, ne Türkiye’de ev.”
Reklam
Nero'nun yaptıklarına çok da yabancı değiliz. Benzer şeyleri yaşıyoruz.
MS 54 ve 62 yılları arasında hiçbir senatör ya da eques, devlet tarafından yar­gılanmadı. Fakat MS 62' de Burrus ölünce, Seneca emekliye ayrıldı ve Nero hükümetin kişisel sorumluluğunu üstlendi. Bu kadar yüksek bir makama çıkan pek az adam, bu kadar yetersiz olabilirdi. Nero, belirgin bir psikoz­lu kişiliği olan, kendini beğenmiş, hedonist
Sayfa 222 - Yordam KitapKitabı okudu
Nero
Artık öyle bir tükendi yoksullaştı ki erlerin aylıklarını ve emekli askerlerin paralarını ödemeyi ağırdan almak ve geciktirmek zorunda kalınca, kara çalmaya ve çalıp çırpmaya yöneldi.
Aslanlar Sarayı
Emevîlerin Kurtuba'daki saraylarında örnek aldıkları Abbâsîlerin ihtişamlı sarayları, efsanevî saraylar kadim geleneğinin bir parçasıydı: İran'daki Şirin Sarayı, Hz. Süleyman'ın saray-mabedi ve Binbir Gece Masalları'ndaki altın saray-şehir ile İrem Bağları... Nero'nun Domus Aureus'u gibi gerçek saraylar Ortaçağ'ın kolektif hafızasının bir parçasını oluşturmuştur.
Sayfa 34 - Derin Tarih, Tarih Okuyan Şaşırmaz, 2022, Özel Sayı Endülüs, Genel Yayın Yönetmeni Taha Kılınç, Ketebe Kitap ve Dergi Yayıncılığı, Özel Sayı Endülüs, Albayrak MedyaKitabı okuyor
Ligo nero, ligo zahari: Biraz su, biraz şeker. (yunanca)
289 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.