Çağdaş reklam yöntemleri bu durumu daha da belirgin kılmıştır. Eski moda işadamının satış konuşmaları, temelde akla uygundu. Malını tanıyordu, müşterinin gereksinimlerini biliyordu, bu bilgilere dayanarak malını satmaya çalışıyordu. Bu satış konuşması tümüyle nesnel değildi elbet, elinden geldiğince alıcıyı ikna etmeye çabalıyordu: ama gene de. etkin olabilmek için akılcı ve mantıklı konuşmak zorundaydı. Çağdaş reklamcılığın büyük bir bölümü çok farklı: mantığa değil, duygulara sesleniyor: her uyutucu, uyuşturucu etkileme ve inandırma gibi o da nesnelerini duygusal olarak etkilemeye, sonra da zihinsel olarak boyun eğdirtmeye çalışıyor. Bu tür reklam, müşteriyi etkilemek için çeşit çeşit araç kullanır. Aynı sözleri tekrar tekrar söyler örneğin; şu marka sigarayı içen ünlü bir boksör ya da sosyete kadını gibi herkes tarafından kabul edilmiş bir ünlüyü kullanır; güzel bir kı­zın cinsel çekiciliğini gözler önüne sererek müşterideki eleştirme yetilerini zayıflatıp onun ilgisini çeker; onu "ter kokusu" ya da “ağız kokusu” tehlikesiyle korkutur; ya da belli bir sabun ya da gömleği al￾makla, kişinin hayatında ansızın büyük bir değişiklik olacağı yönünde hayaller kurmasına ortam hazırlar. Bütün bu yöntemle temelde usdışıdır: malın nitelikleriyle uzak yakın ilgileri yoktur, müşterinin eleş­tirme yetilerini, tıpkı afyon gibi ya da hipnoz gibi köreltir ve öldürür­ler. Tıpkı filmlerin yaptığı gibi, hayalci yönlerini bir ölçüde doyururlar ama aynı zamanda küçüklük ve güçsüzlük duygularını arttırırlar.
Sayfa 111Kitabı okudu
Arada bir insanın kendini bir başkasının yerine koyması gerek. Ve belli sürenin geçmesi. Olayları değerlendirmek için. Nesnel olabilmek için.
Sayfa 77 - Hakkari’de Bir MevsimKitabı okudu
Reklam
Çocukluğunuzdan beri burjuva kültürü alan ve orta sınıflar arasında yaşayan ey siz küçük burjuvalar! Nasıl olur da, hiçbir yakınlığınız olmayan ve sizi istemeyen işçi sınıfının nesnel ruhunu temsil etme iddiasında bulunmaya cüret edersiniz? Burada bir kısırdöngü varmış gibi görünüyor. Egemen ideolojinin ayrımcılığına karşı savaşmak için, varoluşlarıyla bile bu ideolojiyi mahkûm edenlerin bakış açısını benimsemek gerekiyor. Ama bu bakış açısına sahip olabilmek için, asla bir küçük burjuva olmamak gerekecekti, eğitimimiz bizi daha başında ve iliklerimize kadar etkilemiştir çünkü. Ve aydın olma savındaki küçük burjuvanın içindeki ayrımcı ideoloji, evrenselleştirici bilgi çelişkisini ortaya koyduğundan, aydın olamamak gerekecektir.
Sayfa 56
AŞK Aşk, Sabahattin Ali’nin sık sık ele aldığı konulardan biridir. Aşağı yukarı hikâyelerinin dörtte biri aşkla ilgilidir. Nitelim, Değirmen'deki "Değirmen", "Viyolonsel", "Kırlangıçlar", " Kurtarılamayan Şaheser", "Bir Cinayetin Sebebi", "Komiki Şehir", "Sarhoş" ;
Notlar:
İki yüz ulus-devlete karşılık, beş bin civarında etnik grup var demiştim...Etnik grupların yüzde 96'sının ise kendine özgü bir devleti yok. ...Homojen yapılı ulus-devlet sayısının dördü ya da beşi aşmadığı belirtiliyor. Bu devletlere örnek olarak İzlanda, Norveç, Koreler ve Japonya gösterilebilir.... İran İslam Cumhuriyeti: İranlılar
Arada bir insanın kendini bir başkasının yerine koyması gerek. Ve belli bir sürenin geçmesi. Olayları değerlendirebilmek için. Nesnel olabilmek için.
Reklam
Geri111
117 öğeden 111 ile 117 arasındakiler gösteriliyor.