Net bir günü, net bir cümlesi olmadan başladı her şey; kendiliğinden ağır ağır içimizde hasıl oldu. Zaten o dönemlerde, hayatımızı takvim yapraklarına kaydetmek gibi bir alışkanlığımız yoktu. Biz ölümlerin tarihini bilirdik, sayıları artınca onları da bilemez olduk.