" Günün birinde yokluğuma alıştığında ki insanlar her şeye alışırlar, işte o zaman sen de beni tanımış olduğun için mutluluk duyacaksın kendince.
Hep dostum kalacaksın benim. Benimle gülmek isteyeceksin. Bazen aklına esecek, pencereni açmak isteyeceksin. Bazen gökyüzüne bakıp gülerken görecekler seni. Aklını kaçırdığını sanacaklar. Ve sen de onlara evet diyeceksin. Ben yıldızlara her baktığımda gülerim diyeceksin."
Güzel cümleleri olan hüzün dolu bir kitap okudum... Azla yetinmeyip daha ne bulabiliriz diye yollara düşen insanın, çok olan şeylerle de yalnızlaştığını kelimeler arasında buldum.
Uzun bir yolculuğa çıkıyor insan; git-gelleri olan. Peki bu yolculuğunda neyi arıyor biliyor mu? Ben bilmiyorum mesela.
Bir çok düşünce, bir çok his, bir çok duyguyu barındıran kısa soluklu bir macera...
Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Okuyun ve insanların Küçük Prens'in deyimiyle; ne kadar garip insanlar olduklarını sizde keşfedin.
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015237,1bin okunma
Onlara pastayı ,şarkıları ,armağanları ve her yıl bir adet artan mumları anlattım."Bunu neden yapıyorsunuz?" diye sordular ."Bizler için kutlama özel bir durumu dile getirir . Yaşlanmanın neyi özel anlayamadık,bunu sağlamak için bir çaba göstermeyiz ki! Bu kendiliğinden olur."
"Peki," dedim ben de, "sizler neyi kutlarsınız?"
"Daha mükemmel olmayı. Bizler eğer geçen yıla oranla daha iyi, daha bilge olmuşsak , bunu kutlarız. Bunu da ancak sen kendin bilebilirsin ve kutlama partisinin ne zaman yapılabileceğini sen söylersin." İşte, diye düşündüm, anımsamam gereken bir şey daha!
Neyi biyolojinin belirlediğini, neyin insanlar tarafından biyolojik mitler kullanılarak haklı çıkarılmaya çalışıldığını nasıl bilebiliriz? Bunu anlamak için önemli kurallardan biri "Biyoloji izin verir, kültür engeller," kuralıdır.
Edebiyat ile ilgili bilgi dağarcığımızı bu kitabı 'okumadan önce-okuduktan sonra' olarak iki zamana bölebiliriz. Sanat kavramının tarihteki doğuş nedenlerinden, kültür, sanat ve edebiyat dünyasının çok çeşitli eserler ürettiği zamanlardan başlayarak eleştirel bakışın neden iyi bilinmesi gerektiğini bu kitabı okuyunca anlayabiliyorsunuz.
Kitap, edebiyat ve sanattaki tarzları, ve onlara yönelik eleştirel bakış başlıkları altında sanat ve edebiyat dünyasını iyi anlamamızı sağlıyor. Neyi, nasıl eleştirip, nasıl anlam yükleyeceğimiz hakkında bir fikir sahibi olabileceğimiz bilgiler içeriyor. Konu biz okurlar için biraz ağır olsa da, bu mesleğin icracıları için olmazsa olmaz denilebilecek bir kitap. Daha çok bir ders kitabı okuduğumu düşünüyorum. Okumak isteyenler için bunu bilmek önemli olabilir..