Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
♡♡♡♡ O zamanların elit ve şımarık çocuğu ben, birisini gördüm pazarda... Gerçekten ve gerçekten o dilenci degildi, çalışamayacak kadar fiziken mağdurdu. "Acaba birileri bir iki lokmalık birşeyler verirde, çocuklarıma götürebilirmiyim" ümidi ile yanaştığı tezgahlarda pazarcıların gözlerine bakıyor, yüz bulamayınca sanki içi ağlar gibi
O zamanlarin elit ve şımarık çocuğu ben, birisini gördüm pazarda. Gerçekten ve gerçekten o dilenci degildi, çalışamayacak kadar fiziken mağdurdu.. "Acaba birileri bir iki lokmalık birşeyler verirde, çocuklarıma götürebilirmiyim" ümidi ile yanaştığı tezgahlarda pazarcıların gözlerine bakıyor, yüz bulamayınca sanki içi ağlar gibi gönlü
Reklam
Sessiz Direniş
‘’Bir varmış,bir yokmuş çok uzak diyarlarda peri ormanında biri yaşarmış diye başlamak isterdim cümlelerime.Ama ne bir masalın içerisindeyim ne de bir masal kahramanıyım.Sadece bir insanım.Yaşam denilen kavganın içinde yolumu bulmaya çalışıyoruum..’’ Yazdığım şu dört cümle bile yormuştu ruhumu.Dışarıda göğü yararcasına yağan yağmurun sesini
Öykü Otobüsü Etkinliği - Ah Ulan!
Öykü Otobüsü: #32743786 Yolcu listesi: i.hizliresim.com/g6GR0O.jpg Bağlantılı öyküler: http://1000kitap.com/gonderi/33619327, #32867531 Ah pinti herif ah. Avukat olmuşsun; ama hala şu pintiliği üzerinden atamamışsın. Ne vardı Hatay’a uçak bileti alsaydık da rahat rahat gidip
#99236053 Ocak ayı hikaye etkinliği kapsamında yazılmıştır. # 10 # Bir yerlere yetişir gibi, gökten aceleyle düşen su damlaları... Yere sertçe çakılışları küçük bir sel oluşturmuş, akıyorlar beraberce. Gökyüzü yeni kararmış, mesai saatleri yeni bitmiş. Yüksek binaların arasındaki sokaklardan, caddelerden sular
Pazar günü bilirsiniz ki tatil günü, ama ben tabiki hastanedeyim. Nöbet yani, acil de hasta bakıyorum, arada servis işleri oluyor onlarla ilgileniyorum, bazen yoğum bakımdaki hastalar kötüleşiyor ona gidiyorum. Yani heryerle ben ilgileniyorum:) Ama artık eskisi gibi değilim. İsimde artık daha da iyiyim. Ve işlerimi daha hızlı hallettigim için
Reklam
GÖRÜCÜ İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum. --Anne! Ben geldim! Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu. --Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben. Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
Sean Penn’in Charles Bukowski ile yaptığı söyleşi Time dergisi Charles Bukowski’yi “Amerikan tarzı ayak takımının bir numarası” ilan etti. Oysa yazar, Avrupa’da kitlelerin hayranlıklarını kazandı. Bugün dünyada çeviri edebiyatta en çok okunan yaşayan Amerikan yazarı Bukowski. Sadece Almanya’da kitapları 2.2 milyondan fazla sattı. Not:
Mayıs 2018 Etkinliği : Hikaye 17
Yazar: https://1000kitap.com/sessizol Hikaye Adı : Sessiz Direniş Link: #29397996 ‘’Bir varmış,bir yokmuş çok uzak diyarlarda peri ormanında biri yaşarmış diye başlamak isterdim cümlelerime.Ama ne bir masalın içerisindeyim ne de bir masal kahramanıyım.Sadece bir insanım.Yaşam denilen kavganın içinde yolumu bulmaya
içimi döktüm
Bazen cidden delirdiğimi düşünüyorum geçmişime bakıyorum yaptığım onca hataya bakıyorum aslında hatalarımdan çok zamanın geçmesi tanıdığım görüştüğüm insanların değişmesi yeni insanlar biten dostluklar kurulan ilişkiler biten geçici sevgiler yarı yolda bırakmalar kısaca birçok şey hayatıma etki etmiş. Evet zamanı geri getiremeyiz ama keşke
Reklam
27.02.2024
Beni dinliyor ve anlıyorsun. Bu benim için çok önemli. Derdini anlatmak bir yana anlatmamak öbür yana. İkisinin de birbirinden farklı acıları var. Neyse ki ben anlatabiliyorum, demek ki hala umut var. Küçükken kendime söylediğim bir söz vardı umuda dair. O sözü kendim için yazmıştım. "Sen dallarını uzat uzatabildiğin kadar. Elbet bir gün bir kuş oraya kurulur. Sen kollarını açık tut elbet sarılacak biri bulunur." Çok tuttun bunu yazdığımda, belki sana çocuksu gelebilir ama ben umutlarım kırıldığında yarına umudum yok ben hala dünün gerisindeyim.
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
Uyandın mı?
Pandemi: Ne kadar da alışık olduğumuz ya da zorunda kaldığımız bir kelime değil mi? Birçoğumuzun bihaber olduğu ya da duyunca “Aman bana ne!” , “Ne işime yarayacak ki bunu bilmek?” gibi entelektüel yanıtlar verdiği bir kelimeyken nasıl da hayatımızda yer ediniverdi… Üzerimize gelen duvarlardı, evde beraber yaşadığımız insanların; ıssız bir
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.