Betül

176 syf.
8/10 puan verdi
Yaşamımız bir sanat eseri ve onu biz inşaa etmeliyiz
Kitap giriş bölümü de dahil edilirse 5 bölümden oluşuyor. Açıkçası çeviriyi çok sevemesem de yazarın genel olarak üstünde durduğu konular ve anlatış şekli okuma zevkimi arttırdı. Giriş kısmı "mutluluğun nesi kötü?" sorusuyla başlıyor. Bu soru kitabı okumaya başlarken fazlasıyla garipsediğim bir soruydu çünkü bugüne kadar hayatımda mutlu
Yaşam Sanatı
Yaşam SanatıZygmunt Bauman · Ayrıntı Yayınları · 2017907 okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
Aşk deneyimini yaşarken yaşadıklarımızın herkesinkinden farklı olduğunu düşünmeye meyilli oluruz. Aşkın özel olduğunu düşünme sebebimiz aşkın mükemmel bir duygu olduğunu düşünmemizle doğru orantılıdır. Çoğu zaman aşkın heves olduğunu, kendi kendine gelişen ve kendi kendine kaybolan bir olgu olduğunu düşünürüz. Aslında aşkın bittiğinin çoğu zaman
Aşk Dersleri
Aşk DersleriAlain de Botton · Everest Yayınları · 2024731 okunma
264 syf.
5/10 puan verdi
Hayal kırıklığı
Selam selam :D Çoook uzun bir zamandan sonra inceleme yazmaya karar verdim. Çünkü "adaptation" dediğimiz "uyarlama" olaylarında ismi geçen kitap ve filmler olabildiğince fazla yorumlanmalı ve kıyaslanmalı. Diziyi izlediğim için burada kendimce diziyi ve kitabı ayrı ayrı yorumlayıp en son da kıyaslama yapmaya çalışacağım.
Normal İnsanlar
Normal İnsanlarSally Rooney · Can Yayınları · 20196,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
309 syf.
9/10 puan verdi
Hayatın tesellisini 6 büyük düşünürde bulabilir miyiz?
Toplum tarafından kabul görememenin tesellisini,
Sokrates
Sokrates
' ten Yeterince paraya sahip olamamanın tesellisini,
Epikür
Epikür
' den Düş kırıklığı yaşamanın tesellisini,
Seneca
Seneca
' dan Kendini yetersiz hissetmenin tesellisini,
Montaigne
Montaigne
' den Kırık bir kalbin tesellisini,
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
' dan Zorluk yaşamanın tesellisini,
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
' den bulabilir miyiz?
Alain de Botton
Alain de Botton
' ın tam olarak üzerinde durduğu sorular ,bana kalırsa, bunlardı. Herhangi bir altyapı gerektirmeden anlaşılabilen, felsefenin kendine özgü ağırlığını sindirilebilir kılan sürükleyici ve çok keyifli bir kitap olmuş. Beni fazlasıyla tatmin etti. Teselli aradığım şu günlerde iyi geldi.
Felsefenin Tesellisi
Felsefenin TesellisiAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 20223,388 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
nasihat edesim geldi:/
Bazı kitapları okuduktan sonra içimi dökesim geliyor ve bu durumu genellikle duygusal yoğunluğu fazla kitaplarda yaşıyorum. Bu açıdan kitapların ruh halimi ne kadar etkilediğini görüyoruz :d Zaten okuduklarınız sizi etkilemiyorsa okumayın bence:/ Kitap hakkında konuşmam çok yetersiz kalacağından ben biraz kendi açımdan karakterleri eleştirmek istiyorum. Raif efendi, güzel bir aşk yaşamış herkesin kendini görebileceği bir karakter bence. Söylediği her cümle benim eski duygularımın bir tercümanıydı:) Hatta kötü bir aşk yaşayanları da dahil etmek istiyorum. Kısaca aşk yaşamış olmanız Raif Efendi'den alacağınız verimi arttıracaktır. Üzülerek söylüyorum ki hayatımın şu döneminde cümleleri bana çok tesir edemedi. Kitabı gayet iyi anladım. Yaptığım her alıntı cümle beni etkiledi. Ama bu kadar. Çoğunlukla eleştirdim kendisini. Çünkü bu kadar nahif karakterler sadece ömrünü heba ediyor. Aşkın tek gerçek olduğunu düşünmek, çok sevdiğin birinin hayatından çıkmasıyla yarattığı boşluğu yıllarca dolduramamak ve bu yüzden ömrünün kalanını heba etmek... Ben buraya bir kamu spotu yerleştirmek istiyorum: Duygularımızı daha az, mantığımızı daha fazla kullanalım. Çünkü aşk başlar, biter, tekrar baslar... Raif efendiye gelen geç aydınlanma size erken gelsin arkadaşlar. Aşkı ararsanız bulursunuz. Çünkü bu duygu karşınızdakinden çok sizinle alakalı. Hadi sağlıcakla kalın:)
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021312,9bin okunma
Reklam
208 syf.
6/10 puan verdi
Yoruldum
Kurguya hakim olmak zor ve yazarın düşünce yapısı...Aman Allah'ım dedim okurken. Arkadaşlar bu kadar karamsar olmak ve bütün güzel duyguların katili olmak falan... Bu düşünceler hiç benlik olmadığı için bırakıyorum
Chuck Palahniuk
Chuck Palahniuk
abimizi. Okuyacaklara başarılar.
Ölüm Pornosu
Ölüm PornosuChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20213,407 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
Varoluşsal sancılar
Bugüne kadar okuduğum kitaplar arasında en çok etkilendiğim, her cümlesinde kendimi bulduğum, bakış açımı değiştiren bir kitap okumuş olmanın mutluluğuyla yazıyorum incelememi. Uyuyan adam nedir? Mutlu mudur veya mutsuz mu? Kimdir ? Var mıdır? Varoluş sancıları çekmesinin sebepleri nedir ya da sebebi var mıdır? Nasıl olmalıdır ya da olmalı mıdır? Bu sorular, kitabı okurken aklımdan çokça geçirdiğim ve olabildiğince kitapta yanıtını bulabildiğim sorulardı. Bana kalırsa bu yönüyle çoğunuzu tatmin edecektir. Yine kitapta çok beğendiğim bir kısım var, toplumsal varoluş sancılarının o dehşetli boğuculuğunu çok güzel ifade etmiş Perec; Keşke insan türüne ait olmak, o dayanılmaz ve sağır edici gürültüyü de beraberinde getirmeseydi; keşke hayvanlar âleminden çıkıp aşılan o birkaç gülünç adımın bedeli , sözcüklerin, büyük tasarıların, büyük atılımların o dinmek bilmeyen hazımsızlığı olmasaydı! Varoluş sancılarının dehşetini hissedebileceğiniz, her cümlesinin yüzünüzde bir tokat gibi hissettirecegini düşündüğüm bir kitap, mutlaka okunmalı ve üzerine çokça düşünülmeli.
Uyuyan Adam
Uyuyan AdamGeorges Perec · Metis Yayınları · 20134,092 okunma
159 syf.
8/10 puan verdi
Tezgâhtarlığın zorluklarından biri tekrardır ...
Hakan Günday en sevdiğim yazarlardan biri. Her kitapta daha da pekişiyor bu düşüncem. Dünyanın gerçeklerini sert bir dille eleştiriyor ve bunu yaparken çok fazla şey öğretiyor. Nokta atışı tespitlerini çok sade bir dille aktarıyor. Bu kitabında turizm ve tezgahtarlık konularına çokça değiniyor. Ortamlarda satmalık çok bilgi var içinde;d Kitabı okuyan bir arkadaşım içindeki ermeni argosundan alınma kelimelerin okuma zevkini azalttığı tarzında bir hayıflanma yapmıştı. Benim için öyle olmadı hatta bir çeşit sansür gibi geldi nedense. Ve bu durum hoşuma gitti. Kelimelerin anlamına bakma ihtiyacı hissetmedim. Ama kitabı bitirdikten sonra küçük bir araştırma yaptım semazemce güzel bir malafa okuma kılavuzu hazırlamış, ben beğendim. İsteyenler bakabilir semazemce.blogspot.com/2007/01/malafa-...
Malafa
MalafaHakan Günday · Doğan Kitap · 20174,553 okunma
120 syf.
8/10 puan verdi
Bir kapı kapanıyor, adam kapının dışında.
Kim yaşadığı her an için acı çeker? Kim bütün yaptıklarından pişmanlık duyar? Kim ölümü bu kadar arzular? Kapıların dışında kalmış biri yapar bunu. Borchert, 2. Dünya Savaşı'nda cephede bulunmuş yazarlardan biri dolayısıyla savaş hüznünü ve anlamsızlığını bizzat yaşamış, bunu eserine çok iyi aktarabilmiş. Ana karakterimiz Beckmann'ın bu sözleri çok anlamlı geldi; Ve ölü, en derin rüyalar kadar ölümünün de hayatı gibi anlamsız olduğunu hissediyor: Ölümü anlamsızdır, değersizdir , renksizdir. Sen de tutmuş, bana yaşa diyorsun! Niye? Kimin için? Ne için? Ölmek benim hakkım değil mi? Canıma kıymak hakkım değil mi? Yetmez mi kendimi bu kadar katlettirdiğim, bu kadar katil olduğum? Nereye gitsem? Ne ile yaşasam? Kiminle? Ne için? Bu yeryüzünde bizler nereye gitsek ki? Bizler ihanete uğradık. Kalleşçe ihanete. Mutlaka okunması, anlaşılması gereken kitaplardan:)
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
148 syf.
8/10 puan verdi
Yaşam öğretilerle öğrenilemez
Hepimiz mükemmellik arayışı içinde kayboluyoruz. Peki mükemmel olan ne? İnsanların tavsiyeleri, yaşanmış hayat hikayeleri gerçekten faydalı mı? Kendi benliğimizin arayışı içinde olduğumuz bu hayat yolculuğunda başkasının yürüdüğü yolları, engelleri bilmek bizi gerçekten ileri taşıyabilir mi? Hayat öğretilerle sürdürülebilir mi? Hayat öğretilebilir mi? Hepsinin yanıtını arıyoruz kitapta, Siddharta ile beraber. Siddharta, Samana olarak başladığı bu yolculukta kendisini ben'den uzaklaştıran birçok yolu yürümesini öğreniyor. Nefsini, acı çekerek öldürmeye çalışıyor. Ama benliğinden kaçamadığının farkına varıyor. Gençlik, orta yaşlık ve yaşlılık dönemlerimize ayna tutan, eskimeyecek , felsefi derinlik ve arayışın kurguya iyi yansıtıldığı bir kitap olmuş. Çok beğendim. Kesinlikle okunması gereken kitaplardan.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037,7bin okunma
Reklam
600 syf.
6/10 puan verdi
Bu kitap mücadele eden herkesin itirafıdır.
İsa muamması evrenseldir diyor yazar. Çünkü bu muamma tanrıyla insan arasındaki çatışmadan bahseder ve bu çatışmayı göğüslenebilmek için güçlü bir ruh ve beden gerekir. Aksi takdirde bilinçsizce ve kısa süreli olur. Hz. İsa'nın çarmıha gerilişi anlatılıyor kitapta. Doğrular ve yanlışlar muhakkak vardır. Doğruluğuyla ilgilenmedim, bu tarz konulara merakım yoktur çok ve bundan dolayı okumaya başladığımda, ilk sayfalar için konuşuyorum, çok sıkılarak okudum. Kitap ilerledikçe yazarın anlatmak istediğinin çarmıha gerilmekten çok, İsa'nın mücadelesi olduğunu ve her insanın onda kendinden bir şeyler görüp, hayatına koyabileceğini göstermek olduğunu fark edince ilgimi çekti, okumaya devam ettim. Bazı karakterler cok fazla hoşuma gitti. Kızılsakal ve Magdalena favorim oldu :) Onları unutmamak için yazdım buraya:)) Dili sade ve anlaşılır, okurken su gibi geçiyor ve yer yer sıkılıyorsunuz. Sıkılma durumunu birkaç kez yaşadım. İsa'nın mücadelesi güzel anlatılmış.
Günaha Son Çağrı
Günaha Son ÇağrıNikos Kazancakis · Can Yayınları · 2018914 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
biraz ‘kadınsı’, durup dururken bağıran şiirler.
Didem Madak geçmişinden bahsederek yazmış bu şiirlerini. Kaybettiği annesine olan özlemi, gençlik dönemleri, toplumsal yargılamalar... Hepsinden bahsetmiş. Acıyı bu kadar iyi dile getirebilen şair var mıdır? Okurken bu geçti aklımdan. Hissettim. Anlattığı her acıyı hissettim. "Hayatımla ve kadın oluşumla ilgili çözemediğim bazı meselelerim var. Bütün bunlar yokmuş gibi davranıp kitabi şiirler yazamam. Şiirlerim ütüsüz ve buruşuk gezdirdiğim ruhumun diyeti bence. Bu yüzden hepsi benden parçalarla dolu. Bu yüzden biraz ‘kadınsı’, durup dururken bağıran şiirler.” demiş bir röportajında. Ne kadar anlamlı sözler değil mi? Aslında şiir kitaplarına inceleme yapmam, puan vermem. Bana göre şiirin iyisi, kötüsü yoktur. Şair hissettiklerini yazar. Okurum. Hissedemezsem bile sorun bendedir deyip geçerim. Ama bu şiirler için birkaç cümle de olsa yazmak istedim. Sadece biraz yoruldum okurken. Ötelediğim acılarımla yüzleştim. Bunlara hazır değilseniz okumayın bu dizeleri. Erteleyin.
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214bin okunma
420 syf.
10/10 puan verdi
Hayat ölüme dahil...
Daha ve Ahad Gaza'nın hikayesini okurken cok karşılaşıyoruz bu iki kelimeyle. Biri babasının , diğeri babasıyla arasındaki bağın adı. Babam bir katil olmasaydi ben de olmayacaktım... Babam bir katil olmasaydı, annem beni doğururken ölmeyecekti... Babam bir katil olmasaydı, asla dokuz yaşıma basmayacak ve onunla o sofraya oturmayacaktım... Babam bir katil olmasaydı, ne o bana bu hikâyeyi anlatacaktı, ne de ben onu dinleyecektim... Babam bir katil olmasaydı, onun bir katil olduğunu hiç öğrenmeyecektim... Ama babam bir katildi ve hepsi oldu... Hayat herkese adil davranmaz ve hepimizin düştüğü kuyunun derinliği farklıdır. Sartre "cehennem başkalarıdır" der. Başkaları, bazen en yakınımızdakiler olur ve çocuklar babalarının günahlarının bedelini öder. Kitap 4 bölümden oluşuyor. Her bölüm Rönesans resmindeki 4 temel teknikten birinin ismiyle başlıyor ve tabii ki olaylar da bu tekniklerle bağlantılı. Yer yer ağzımın açık kalabileceği düzeyde ekstrem olaylar okudum kitapta. Ama bu beni rahatsız etmedi. Belki de gerçek hayatta daha mide bulandırıcı olaylar gördüğümden olabilir. Gaza'nın yaşadıkları çok sürükleyici anlatılıyor, her sayfada anlam yüklü cümleler var. Metafor anlamında da tatmin ediyor kitap. Hakan Günday'dan okuduğum üçüncü kitap "Daha". En sevdiğim de bu oldu. Okuyun, okutturun.
Daha
DahaHakan Günday · Doğan Kitap · 202313,6bin okunma