“Aşkı tek kişi yaşar, diğeriyse kendini ona adarmış.” “Süveyda, siyah küçük bir noktadır ki insan karşısındaki kişiye gerçekten sevgi duyduğu an kalbine düşer bu kara leke. Kandaki siyah bir pıhtıdır Süveyda; hem maddi hem de uhrevi âlemin tümünü kuşatan bir öz ve insanın varlığının bir hakikatidir. Nasıl ki bir meyve çekirdeği, özünde ağacını barındırıyorsa, şu ‘Nokta-i Süveyda’ adı verilen kara leke de kâinatın özünü barındırır içinde. İnsanlar bilmese de dünya sevgi üzerine kurulmuştur ve bir insan âşık olduğunda kalbine düşen o süveyda, suya damlatılan mürekkep gibi çözülür, yavaş yavaş büyür ve tüm benliğini kaplar. İşte insanın bedenine yayılan o kara lekeye, ‘Kara Sevda’ denir ve bu hastalığa tutulan ruh ve beden, savunmasız hale gelir. Odur ki sevgide azalma olduğunda bu leke küçülür, küçülür ve zamanla iyiden iyiye yok olur. Kara sevda, bu kara lekeden gelir ve Mecnunun körlüğü, kalbini kaplayan o kara süveydadan bilinir. Kalbindeki aşkımdan rengini alan bu siyah güllerin yalnızca bir matem çiçeği oluvermesi, ne acı değil mi? Oysaki senin ellerinden almayı dilediğim bu güllerin aşkımızın nişanesi, mutluluğumuzun mührü olmasını isterdim.”
Fakat sevmek? Bunu yapamıyorum… Şimdi ne diyip durup dururken bunları söylediğimi merak edersiniz… Dediğim gibi, başka şeyler bekleyerek ilerde bana darılmayanız diye… Size ne verebileceğimi şimdiden bildireyim ki, sonra sizinle oynadığımı iddia etmeyesiniz; ne kadar başka olursanız olun, gene erkeksiniz… Ve bütün tanıştığım erkekler bunu, yani kendilerini sevmediğimi, sevemediğimi anlayınca, büyük bir teessür, hatta hiddetle beni terk ettiler… Güle güle… Ama niçin beni kabahatli zannettiler? Kendilerine asla vaat etmediğim, sadece kafalarında yaşattıkları bir şeyi vermedim diye mi? Bu haksızlık değil mi? Sizin de hakkımda aynı şekilde düşünmenizi istemem…Bunu da lehinizde bir nokta olarak kaydedebilirsiniz…’’
Sayfa 96
Reklam
Adamın biriyle yattım çünkü bunu yapmayı delice istiyordum. Bu kadar. Entelektüel veya psikolojik aklamalara yer yok. Düzüşmek istiyordum. Nokta.
Nedenini bilmesem de ,her işte tereddütlüyüm.Zihnimde yarattığım ,kendime özgü ideal düz çizgiyi bulmak için , kim bilir kaç kez aramışımdır iki nokta arasındaki en uzun yolu.Etkin bir canlı olmayı beceremedim hiç.İnsanların hiç ıskalamadıklarını ben ıskaladım; ötekilerin olanca doğallığıyla yaptıklarını , ömür boyu bilinçli bir şekilde yapmaya uğraştım.Başkalarının neredeyse istemeden elde ettiklerine erişmeyi diledim hep.Hayatla benim aramada ,baştan beri mat camlar oldu : Ne gözümle ,ne elimle algıladım onları; ve ne hayatımı yaşadım ne tasarladıklarımı , olmak istediğim kişinin düşüydüm sadece ......
Kıyıya çıkmanın vakti geldi, sensizlik hikayelerimi noktalamak istiyorum. Nokta dersem bit, virgül dersem devam et...
“Her bir nokta peçetenin üzerinde usul usul dağılıyor, dağıldıkça büyüyordu; şu hayatta başkalarının gözünde daha görünür olmanın yolunun, özden mümkün olduğunca uzaklaşmak anlamına geldiğini kanıtlarcasına.”
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.