Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

myudumk

myudumk
@nosce_te_ipsumy
In solis sis tibi turba locis
Sabitlenmiş gönderi
"...Affectus, qui passio est, desinit esse passio simulatque eius claram et distinctam formamus ideam." ( Bize acı veren duygular, onun berrak ve kesin bir resmini çizdiğimiz anda acı olmaktan çıkar. )
Sayfa 85 - Spinoza / Etika' dan alıntıdır.
Reklam
250 syf.
·
Puan vermedi
Nida Dergisi - Sayı 180
Nida Dergisi - Sayı 180Nida Dergisi
0/10 · 1 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"...Mü'min kendine ait hayatı Batılı tüketim ihtiyacından doğan kavramlarla doldurulamaz, zorlarsa üstesinden gelemeyeceği sıkıntıları doğurur. Realitede insanlığın ihtiyacı modernite değil medeniyettir.Söz konusu dönemde bizim Batıcıların bir modernizm savunusundan asla bahsedemeyiz. Onlar Osmanlı İstanbul'unda Paris hülyasıyla yaşıyorlardı. Hiçbirisinin Avrupai manada bir modernist anlayışı yoktu. Yani bu kavrama yabancıydılar. Şinasi bir maliyecidir. Recaizade Mahmut Ekrem bir yazardır ve yazdığı "Araba Sevdası" romanında Batı özentili kahramanın cahilliğiyle alay eder. Onları dünyasında modernizm demek, alaturkalıktan kurtulmak demektir. Yalnızca bu. Çünkü; alaturka denilen şey, Batılı'nın gözündeki bir Türk'ün günlük yaşayış biçimidir. Onlar kendi insanlarını hatta kendilerini Batılı gözüyle alaturka gördükleri için bundan kurtulmaya çabaladılar. Kurtulmaya çabaladıkları ise aslında kendileriydi."
Sayfa 40 - Sayı 147
"... Akıl, etken ve edilgen bir şekilde yaratılmıştır.Allah karşısında edilgen boyutu öne çıkmalıdır. Vahyin hayat bulması, ete kemiğe bürünmesi ve seküler anlayışın son bulması için ise vahyi yüklenerek etken konumda bulunması gereklidir."
Sayfa 27
Reklam
"...Bireyin suje olarak kendisini hayatın merkezine oturtması yani çevreyi anlamlandırma ve yorumlamada vahyi referans olarak dikkate almaması, beraberinde ilahlığa yeltenmeyi getirmiştir. Firavun'un: "Ben sizin yüce Rabbiniz değil miyim?" söylemi bu anlayışın ürünüdür. Yunan felsefesinde tanrı ve tanrıçalar ihdas* edilmesi ve yarı insan-tanrı algısının oluşması; çevreyi tanıma gayretlerinin eksenine yalnızca bireyin oturtulması sonucudur. Yani insan- tanrı, insan nebadat*, insan-hayvanat ve insan-cemadat* ilişkilerinin ve anlam haritalarının oluşturulmasında bireyin ve aklın tek otorite olarak kabul edilmesi; böyle bir süreci başlatmış ve devam ettirmiştir."
Sayfa 26 - ihdas: ortaya çıkarma, yeni birşey öğrenme nebadat: bitkiler cemadat:cansız cisimler
22
"...yüce Allah'ın ruh üfleme olayını fıtrat edinme, esmanın öğretilmesini de vicdanın bir öz olarak yapıya yerleştirmesi..."
sayı 147
"... akıl üstü ile akli olan birbirini inkar etmeden bir arada olabilirler. Kuşkusuz modern rasyonalizm indirgemeci ve sekülerist ön kabullerden kurtulamadığından akıl ötesi gerçekliği metafizik bir hurafe olarak görür ve reddeder. İlahi ve aşkın olandan sıyrılmak üzerine kurulu seküler dünya görüşü kendi içerisinde tutarlı olabilmek adına akıl ötesi gerçekliği reddetmekte, her şeyin tek ölçüsünün akıl olduğunu kabul edenler o aklın kurguladığı alana sığmayan ne varsa tamamını anlamsız bir inanç olarak göstermeye çalışmaktadır."
Sayfa 18 - deneme
Nida Dergisi Sayı 147
"...İlahi formata Kur'an, fıtrat adını verir. Eşyaya iman gözüyle bakmakla fıtrat gözüyle bakmak aynı sonuca varır. İman, iradenin tercihini fıtrattan yana yapması ve bunu en doğrusu ve en iyisi olduğuna itimat etmesidir.Bir bakıma doğal olanın bilinçli tercihidir."
Sayfa 12 - Yaratılış Gerçeği ve Tevhit isimli makaleden alıntının alıntısıdır.
"...onların görüyor olduğu zekâm, yalnızca ne istediğimi bilmediğim zamanlardaki aptallığımı örtmeye yarıyordu."
Sayfa 10
Reklam
"...eğer din şimdi insanlara manevi huzur veremiyorsa bu da artan rasyonalizm etkisinden dolayıdır."
Sayfa 128
"Maya perdesini biz iki yönüyle tasavvur etmiştik. Yaratıcının kendi eserini örttüğü ve sayesinde sanatkâr-sanat ile nesnelleştirilen ve yansıtılan perde ve aynı zamanda bizim açımızdan kutsalın gerçek veya dünyevi bir batıl olduğuna dair bilinci mümkün kılan perde."
Sayfa 125
"Tanrı'nın yaratışı üzerine attığı ve insanlara gerçek ile illüzyon olanı ayırt etmeyi öğretici bir nesne olan bu perde*, yükselen bir sekülerleşme zamanında insanlar için kendilerini yaşamlarının başlıca nedeninden koparmaya ve kendilerini sanki dünya gerçekmiş gibi düşük yeryüzüne yerleştirmeye bir araç, bir vesile olur. Bu noktadan sonra dünyamıza hizmet eden artan tasfiye sihirli potasında iyi ve kötüyü karıştırmak yalanlarla hakikatleri meczetmek çok daha kolaydır." 
Sayfa 124 - maya perdesi*
"...Köy halkının, hatta tüm Filistin halkının düşmana karşı omuz omuza vermesine karşı Rabbim'e hamd ettim. Allah hepsinden razı olsun, içerisinde bulundukları maddi yetersizliğe rağmen iyilikte ve hayırda birbirleriyle yarışıyorlardı."
Sayfa 126
778 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.