Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayvani yağlar insanın hayvani yönünü güçlendirir ve yine o zaman hayvani yönün prensipleri manevi prensiplere hakim olur.
Öyle inanıyorum ki, o iki zât, on senelik bir takva ile kazanılabilecek bir kâr elde ettiler. Eğer onlar da, bir kısım gençler gibi sağlıklarına ve gençliklerine güvenip gaflete ve haram zevklere dalsalardı ve ölüm onları kollayıp tam günahların pisliği içinde yakalasaydı, o nurlar definesi yerine kabirlerini akrep ve yılanlara yuva yapacaklardı.
Sayfa 35 - Sözler NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Yirmi Birinci Lem’a İhlas hakkında On Yedinci Lem’a’nın On Yedinci Nota’sının yedi meselesinden Dördüncü Meselesi iken, ihlas münasebetiyle Yirminci Lem’a’nın İkinci Nokta’sı oldu. Nuraniyetine binaen Yirmi Birinci Lem’a olarak Lemaat’a girdi. Bu Lem’a lâekall her on beş günde bir defa okunmalı. بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ وَلَا
Sayfa 159 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
ON ÜÇÜNCÜ DEVA: Ey hastalıktan şekva eden biçâre adam! Hastalık ba’zılara ehemmiyetli bir definedir, gâyet kıymetdar bir hediye-i İlâhîyyedir. Her hasta, kendi hastalığını o neviden tasavvur edebilir. Mâdem ecel vakti muayyen değil; Cenâb-ı Hak, insanı yeis-i mutlak ve gaflet-i mutlaktan kurtarmak için, havf ve rica ortasında ve hem dünya ve hem
Sayfa 212 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
"O, rabbine iki yay ucu kadar ya da ondan daha da az bir mesafeyle yaklaştı" (Kur'an, 53/9). Sabah olunca Hz. Peygamber bu durumu orada hazır bulunanlara anlattı, fakat müşrikler ona inanmadılar; çünkü Hz. Peygamber'in üzerinde bir yolculuktan dönmüş gibi bir iz yoktu ve görünüşü tıpkı onlar gibiydi. Fakat müşrikler Hz. Musa'ya da inanmamışlardı, oysa ki onun üzerinde yolculuk izi vardı. Bunun üzerine Hz. Musa hayretten elleriyle yüzünü kapamıştı.
İnsanın latif tabiati ilmî suretinde haşrolup dirilecektir; cismi ise, ister güzel ister çirkin emel olsun, amelleri suretinde neşrolup dirilecektir.
Reklam
105 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Bu risale, bu âlemin görüntülerı hakkında elde ettikleri bilgilerle ve manevi âlemde ulaştıkları makamlarla yetinmeyip daha ileri noktalara gitmek isteyen ve nihaî gayeye ulaşmaya çalışan hakikat araştırıcıları için ışıklı, nurlu, aydınlık bir rehberdir. Seyr-ü sülüka giren salikler için, Yüce Kudret'e doğru yaptıkları manevi yolculuk sırasında tecelli eden sırları ve nurları açıklamaktadır. Eser Hicrî 602'de Konya'da bir dostunun sorularını cevaplamak için yaşılmıştır. Kitabın önsözünden yapılan alıntı sanırım kitapla ilgili her şeyi anlatıyor. Kısa olmasına rağmen önemli bilgiler içeren eser, verilmek istenen mesajları kıssalar eşliğinde hikayeleştiriyor, yalnız dili tasavvuf bilgisi az olanlar için zorlayıcı olabilir. İslam tasavvufunun değerinin anlaşılabilmesi için okunması gereken kitaplardan biri desek hata yapmayız sanırım. İncelemeyi, Çevirmen konuya son derece hakim Mahmut Kanık hocanın, Yazarımız Şeyhül Ekber Muhyiddin İbn Arabi'nın Fütuhatı Mekkiyye eserinden bir parçayı daha kitap haline getirmesi diyerek bitirelim. Keyifli okumalar Bu arada, Hicri 602 yılı Miladi olarak 1205 yılına tekabül ediyor.
Nurlar Risalesi
Nurlar RisalesiMuhyiddin İbn Arabi · İnsan Yayınları · 2008166 okunma
...Bunun bir nümunesi Denizli Hapishanesidir. Oraya Nurlar ve o mahpuslar için yazılan Meyve Risalesi girmesiyle, üç dört ay zarfında ikiyüzden ziyade o mahpuslar öyle fevkalâde itaatli, dindarane bir salah-ı hal aldılar ki; üç dört adamı öldüren bir adam, tahta bitlerini öldürmekten çekiniyordu. Tam merhametli, zararsız, vatana nâfi' bir uzuv olmaya başladı.
“Asayişi muhafazada bize yardım ediyorlar. İman-ı tahkikî ile; Nur'u okuyan her adamın kafasında bir yasakçıyı bırakıyorlar, emniyeti temine çalışıyorlar." Bunun bir nümunesi Denizli Hapishanesidir. Oraya Nurlar ve o mahpuslar için yazılan Meyve Risalesi girmesiyle, üç dört ay zarfında ikiyüzden ziyade o mahpuslar öyle fevkalâde itaatli, dindarane bir salah-ı hal aldılar ki; üç dört adamı öldüren bir adam, tahta bitlerini öldürmekten çekiniyordu. Tam merhametli, zararsız, vatana nâfi' bir uzuv olmaya başladı.
Bu dünya vatanı, teklif, ibtila ve ameller, yani sorumluluk, sınav ve çalışma vatanıdır.
Reklam
çünkü bu dünya Kralın zindanıdır ..
Sayfa 14
Peygamberlerin mi'râcları aslî nurla olur, oysaki velîlerin mi'râcları bu aslî nurdan taşan ve arta kalan artıklarla olur.
"...Bunun bir numunesi Denizli Hapishanesidir. Oraya Nurlar ve o mahpuslar için yazılan Meyve Risalesi girmesiyle, üç dört ay zarfında ikiyüzden ziyade o mahpuslar öyle fevkalâde itaatli, dindarane bir salah-ı hal aldılar ki; üç dört adamı öldüren bir adam, tahta bitlerini öldürmekten çekiniyordu. Tam merhametli, zararsız, vatana nâfi' bir uzuv olmaya başladı..."
Yirmialtıncı Lem'aKitabı okudu
Zâhirde fiilin ve amelin benzer olması, onun bihakkın îfâ edildiğini göstermemektedir.
önsöz, tahralı.
Risale-i Nur Nelerden Bahseder? Risale-i Nur bir ilim deryasıdır; herkes kapasitesi ve istidadı nispetinde, bu deryadan istifade eder. Her insanın ilim kabı ve dağarcığı muhteliftir. Kimisininki bir bardak, kimisininki bir sürahi, kimisininki bir bidon, kimisininki bir tank, kimisininki bir gölet gibidir. Bu yüzden Risale-i Nurlardan istifade
86 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.