Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ecenur

Reklam
I let you go (the original version)my fav burnt book, but my tattoo..
"-You have given everything you had. That's all you can ever do. -It wasn't enough, though, was it? -No, it wasn't enough."
*it was impossible not to reflect the reflection. *No need to hurry. No need to sparkle. No need to be anybody but oneself. *And (pardon me the thought) I thought, too, of the admirable smoke and drink and armchairs and the pleasant carpets: of the urbanity, the geniality, the dignity which are the offspring of luxury and privacy and space.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çocuğun ana/babanın ihtiyaçlarına uyum sağlaması -kesinlikle olmasa da çoğu zaman- "sanki-kişiliğinin" ya da genellikle "sahte-benlik" olarak nitelenen bir kişiliğin oluşmasına yol açar... ...Hastaların boşluk duygularından, anlamsızlıktan, kendilerini vatansız gibi hissetmekten şikayetçi olmaları doğaldır, çünkü hastalar gerçekten de bir boşluk içindedirler. Bir insan olarak sahip olduklari olanaklarda giderek bir koflasma, fakirlesme, budanma olmuştur; belli yanları körelip ölmüştür. Bütünlüklerinin çocukken yaralanması, canliliklarini ve kendiliğinden/spontane davranışlarını onlardan koparıp almıştır.
Sayfa 22 - Alice MillerKitabı yarım bıraktı
Reklam
*Yes, I deserve a spring–I owe nobody nothing. *I want to resemble a sort of liquid light which stretches beyond visibility or invisibility. *Yet I see it now, as a whole.
Hey
Kaygusuz, deli bir kuştum, Senin dalına kondum hey! Yüksek yerlerde uçmuştum, Ayak ucuna indim hey! Denizler gibi derindim, Gözlerine sığ göründüm. Karlı dağlardan serindim, Sana sokuldum, yandım hey! Tükenmez mihnetler çektim, Kanlı gözyaşları döktüm, Akıllılara örnektim, Divânelere döndüm hey! Âşıklar sana ne yapsın? Dudaklar nereni öpsün? Sen bir acayip şarapsın, Daha içmeden kandım hey!
Gülün Gölgesinde
... ışığın ve yolun tıkanması, olması gerektiği gibi değil, hiç değil, dedi. bilmiyor muyum? diye cevap verdim. uzaklaştım aynadan. sabahtı, öğlendi, akşamdı. hiçbir şey değişmiyordu. her şey yerli yerindeydi. bir şey patladı, bir şey kırıldı, bir şey kaldı.
..Ve sevdiğimi, sevgimi anlatma telaşıyla hata üstüne hata yapıyordum sana. Sana yaklaşamıyordum..Sessizce sokuldum yanına. Acıyla irkildin. Gülümsedim. Gülümsememe anlam veremedin elbette. Kimdi bu? Ne istiyordu? Tanımadığın biri. Hatıralarını darmadağın etmeyi planlamış bir yabancı. Fuzuli bir beden, karşındaki.
Reklam
*Eğer arzu cesaretle birleşirse, daima bir yol bulunur. *Bir rahibin sözünü tuttuğu ne zaman görülmüş? *Yaşamak ister misin? *Güneşi çağlar önce sönüp gitmiş soğuk, karanlık bir evrende, yabancı ve tahmin edilmedik bir hayat kıpırtısı hissetti. *Kozmik bir trajedi.
Geveze yürek
Yeryüzündeki ve cennetteki her şeyi duyuyordum. Ve cehennemdeki pek çok şeyi de.
Öyle Günler Gördüm Ki
Ruhum bir heykel gibi düşüp parçalanırdı Bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı