"Yine de anlatacağım elbet. Onlara masumiyetimi ispat etmek için değil sadece. Hikayemi bir de kendi ağzımdan dinleyeceğim. İnsan bunu pek denemez, beceremez de zaten. Deli sanılmak varken hele ucunda... Ancak biliyor musunuz, insan kendiyle konuşmadan kendini tanıyamaz. Böyle yüksek sesle, birine anlatır gibi ama. Ben de öyle yapacağım madem. Kendimle yeniden tanışacağım. Sonra buna ya memnun ya da pişman olacağım."
Hikayemiz Güney'in polisler tarafından sorgulanmasıyla başlıyor. "Parla'yı neden öldürdün?" sorusuna cevap ararken Güney'in hikayesini okuyoruz. İki farklı olay anlatılmakta. Ana karakterleri aynı sadece.
Parla, uzun zamandır kitaplığımda beklemekte. Sonunda okuma fırsatım oldu. Ayrıca yazarın kalemiyle de tanışmış... Genel olarak yazarın anlatımını beğendim. Altı çizilesi bir çok cümle var. Konusu da ilgi çekici ve merak uyandırıcı. Sonu sürprizli ve biraz kafa karıştırıcı. Ama anlatıldığı gibi o kadar da şok edici değil.
Olumlu yönleri çok gibi görünsede bence eksikleri olan bir hikaye. Beni tatmin etmedi açıkçası.