Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Altı milyonu gazla öldürdük. Öldürmemeliydik. Ama yaptık", diyor. Ve öyle umursamadan söylüyor ki, sanki bir şişe bira daha ısmarlıyor. O an korkuyorum. Hem korkuyorum, hem de insan olmaktan utanıyorum.
Aynı yaştayız. O, kendisini yaşlı bir adam olarak tanımlıyor, ben kendimi yaşı olmayan bir insan.
Reklam
Cem tutulduğu zaman insan turna kuşu gibi kanatlanıp uçarmış. Birde turna kuşu sadıkmış. Kerbela yasını bir tutan oymuş. Turna unutmazmış yoldaşını bırakıp gitmezmiş. Turna kuşunu yakalayıp kafese koysan aynı al keklik gibi çat diye çatlarmış. O çatlayıp ölünceye kadar eşi beklermiş. Kendine başka bir eş de bulmazmış. Eşi ölmüş turna kuşu turna sürüsüyle uçsa dahi yapayalnızmış. Otuz yıl yas tutarmış. Turna birde soyunu çok severmiş.
Anadolu’da bugün bile anlatılan eski bir aşk hikâyesi vardır. Ben bunu birkaç ayrı tasavvuf sohbetinde bambaşka insanlardan dinledim. Derler ki, vaktiyle Siirt Tillo’da bir tekkede mürit, tasavvufa gönül vermiş bir zat yaşarmış. Temiz, saf, güzel gönüllü bir genç adammış. Gel zaman git zaman âşık olmuş. Hem de sırılsıklam. Karşılık da bulmuş.
"İçten içe hepimiz inanırız dış görünümümüzün iç dünyamızın bir yansıması olduğuna, içimizin dışımıza vurduğuna. “Ne iyi insan olduğu yüzünden belli!”, “O insanın yaptıkları karşısında hiç şaşırmadım, yüzünde meymenet yok zaten.” gibi ifadeleri ne çok kullanırız gündelik yaşamımızda..."
'Gerçek' İnsanın Yüzünde Yazar mı?
''Ben hiçbir zaman dünyayı umursamadan hayatın tadını çıkarabilen rahat bir insan olamadım. O yürek yok bende.''
Reklam
Ne yazık! İnsan denen varlık, hayvandan üstün hassasiyetleriyle ne diye böbürlenir ki? Bunlar onu daha kendisi dünyaya gelmeden önce oluşan şartların belirlediği davranış biçimine yönlendirmekten başka hiçbir işe yaramıyor. Dürtülerimiz yalnızca açlık, susuzluk ve şehvetten ibaret olsaydı, neredeyse özgür olacaktık. Oysa şimdi esen her rüzgardan, tesadüf eseri edilmiş bir sözden ya da o sözün zihnimizde uyandırdığı manzaradan etkilenir durumdayız.
Sayfa 122Kitabı okudu
Bunca insanın ruhunu, tek bir ruh anlayamaz... O yüzden her insan kendi ruhunun bilim adamıdır.
522 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Değişen dünyada ülkeler arka arkaya silahlanma yarışına girerken en güçlü silah hala atom bombası mı ? Düşmanı yok etmenin daha sinsi yoları varken neden hükümetler atom bombasıyla dünyayı ayağa kaldırsın ? Sizler bir avuç bilim adamısınız . Kanser üzerine araştırmalar yaptığınızı sanarken aslında silah geliştirdiğinizin farkında değilseniz ve yine farkında olmadan tüm dünyayı mahvedecek bir şey bulup bu da yetmiyormuş gibi siz olacakları önceden görüp kendi hükümetinize bile söylemek istemezken olanları , içinizden hainler çıksa ve düşman sayılabilecek ülkeleri bu konu da bilgilendirseler nasıl olur ? Bunca insan içinde siz kime güveneceksiniz ? Kendi içinizde bile daima size ihanet etmeye hazır , sizi dinlemeyen bir tarafınız varken neyi tartışıyoruz .. Mario Sİmmel dünya meselelerine uzak kalmayan ileri görüşlü bir yazar . Dünya bu gidişle biyolojik savaşa gitmiyor mu zaten ? Bu kitabında bahsettiği genetik üzerine çalışan kurumların çoğu gerçekte olan ve sadece adı değiştirilmiş yerler . Okurken gerçekten böyle bir gün gelir mi demekten kendinizi alamıyosunuz . Ve o gün gelirse bırakın devletleri insan bile kalmayacak yer yüzünde .Her zamanki gibi muhteşemdi . Kalın da olsa bir seferde bitirilebilecek harika bir kitap yazmış gene . Seviyorum bu adamı .
Ve Palyaçolarla Gözyaşları
Ve Palyaçolarla GözyaşlarıJ. Mario Simmel · Everest Yayınları · 200931 okunma
Öyle alçak bir kapıdır ki açlık,geçilmesi zorunlu oldu mu, insan ne kadar büyükse o kadar eğilmek zorundadır.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.