Sevgili Geçmişim,
Geçmişten geleceğe yazıldığını duymuştum ama gelecekten geçmişime yazarken bunu ilk defa benim yaptığımı düşünüyorum.
Bugünlük ellerimin arasında bırakıldığında ne yapmam gerektiğini bilemiyordum. Sonra düşündüm bir gün çocukluğumu unutmamak için, daima o kız çocuğunu dinç bir şekilde hatırlamak için günlüğüme en yaralı, en
— Bana bak, dedi, sen iyi bir çocuksun ama birçok kötü huylarından başka bir de zamparalığın var. Ben bunu biliyorum. Hem de pis zamparasın! Sen sinirli, zayıf yürekli, şımarık bir adamsın! İyice şişmanladın, kendini hiçbir şeyden mahrum edemezsin! İşte ben bu gibi şeylere pis diyorum. Çünkü bunlar insanı düpedüz pisliğe kadar sürükler. Kendini o kadar kibar alıştırdın ki, ne yalan söyleyeyim, en az aklımın erdiği nokta, bütün bunlara rağmen nasıl olup da iyi, hatta fedakâr bir hekim olabildiğindir.
— Baba, size gelince çok üşüyorum; buraya neden bir halı ve soba almıyorsunuz?
— Sevgili çocuğum, benden daha iyisine layık olan ve başını sokacak bir evi bulamayan onca insan var.
— O zaman neden benim evimde ateş ve gereken her şey var?
— Çünkü sen bir kadın ve çocuksun.
— Olur mu? Demek erkeklerin üşümeleri ve kötü koşullarda yaşamaları gerekiyor?
— Bazı erkeklerin.
— Tamam o zaman, buraya o kadar sık geleceğim ki ateş yakmak zorunda kalacaksınız.
Scarlett: Çok üzgünüm, her şey için özür dilerim.
Rhett: Sevgilim, daha bir çocuksun.
"Özür dilerim" demekle, geçmişin düzeltilebileceğini mi sanıyorsun?
.
Arkadaşımın önerisiyle başladığım bu kitap beni Asya’nın içlerine doğru götürdü. Alice ve Henry karakterlerini çok sevdim ama bence Henry karakteri çok yüzeysel analtılmıştı.Onun da hayat hikayesini detaylı öğrenmeyi isterdim. O kadar soft bir karakter ki. Tam hayran kaldığım insan modelini yansıtıyor: azimli ,tutkulu,hedefleri olan harika