Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen kendimi öyle güçlü buluyorum ki, bıraksalar dağları bile delebilirim! O zaman şunları söylüyorum kendi kendime: incele, çalış, seç
Bu arada çevrende insan kalabalığının canlı girdabının nasıl kükreyip dönendiğini duyarsın, duyarsın, görürsün nasıl yaşıyor insanlar – gerçeklikte yaşıyorlar, görürsün, yaşam onlar için ödünç alınmış değil, yaşamları uyku gibi, hayal gibi uçup gitmiyor, yaşamları sonsuza dek yenileniyor, sonsuzca gençler ve bir saatleri diğerine benzemiyor; o zaman nasıl da neşesiz ve sıradanlık ölçüsünde tekdüze oluyor korkak fantezi, gölgenin, krin kölesi oluyor, beklenmedik biçimde güneşi örten ve böylece güneşine çok değer veren, gerçek bir Petersburglunun kalbini sıkıntıya boğan ilk bulutun kölesi oluyor – o sıkıntıyla da nasıl bir fantezi doğuyor artık! Hissedersin sonunda yorulduğunu, sonsuz çabada yorulduğunu bu yorulmaz fantezinin, çünkü sonuçta olgunlaşırsın, önceki ideallerini geride bırakırsın: Küle. kalıntıya dönüşürler; eğer başka bir hayat yoksa, onu bu kalıntılardan inşa etmek gerekecektir. Bu arada ruh hep başka bir şey diler ve ister! Ve hayalperest boş yere, külleri karıştırır gibi eski hayallerini karıştırır, o küllerde bir kıvılcım olsun bulmaya çabalar; onu üemek, soğuyan kalbini canlanan ateşle ısıtmak ve ondaki daha önceden tatlı tatlı gelmiş, ruhu huzursuz etmiş, kanı kaynatmış, gözlerden yaşlar akıtmış ve kendisini görkemli biçimde kandırmış olan şeyi tekrar diriltmek için!
Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Yunus Emre
“Sabır saadeti ebedi kalır. Sabır kimde ise o nasip olur.”
Demek ki insanın beyni bir dakika düşünmeden duramıyor, o garip başı öyle yaratılmış ki istese de istemese de düşünceler ard arda geliyor, bir düşünceden öbürü doğuyor, herhalde ölünceye kadar böyle devam ediyor bu..
Kimi nasıl severseniz yediğiniz darbe de o kadar oluyor işte.
304 syf.
9/10 puan verdi
Durmadan isteyip de istediğine kavuşamamak bıktırıcı şeydir.''
Goriot Baba
Goriot Baba
Güzel bir hikaye ama çok üzücü...
Honore de Balzac
Honore de Balzac
bu kitapta bize nankörlüğün gücünü ve başkalarının iyiliği için hayatını verebilecek bir insana verebileceği zararı gösteriyor.
Goriot Baba
Goriot Baba
hayatı boyunca iki kızı Delfina ve Anastácia'yı kendisinden daha çok sevdi. Zengin bir adamdı ama henüz hayattayken tüm servetini onlara verdi. Ama ona asla en çok istediği şeyi, sevgiyi, tanınmayı vermediler. Her zaman ondan para bekliyorlardı ve o, zaten evli olan her ikisinin de arzularını tatmin etmek veya kocalarının değersiz olması nedeniyle onları maddi sıkıntılardan kurtarmak için her zaman kendi rahatlıklarından para alıyordu. Zavallı ve parasız yaşamının sonunda, hastalığının başlangıcından tabutun mezara indirilmesine kadar ona eşlik eden yalnızca Eugênio, Bianchoni ve Cristóvão'ya güvenebilirdi.
Goriot Baba
Goriot Baba
nın acı sonu, çok sevdiği kızlarını son kez görmenin sevincini yaşayamadan öldü... Cenazeye gitmediler... Sadece Anastácia ölüm döşeğinde onu görmeye gitti ama çok geç...o çoktan gitmişti...
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · Can Yayınları · 201714,8bin okunma
Reklam
İkinci Basıma Önsöz
En kötü yazar kendine karşı içtenliği olmayandır. Kendine karşı içten olmayan hem kendini, hem de kendi dışındakileri kandırır. Bu nedenle içimde hissetmediğim, bilincimin kabul etmediği hiçbir şeyi yazmak istemiyorum, yazmıyorum. Size itiraf etmem gerekiyor: İnsan Olması Engellenmiş İnsan kitabını ne zaman okusam yüreğim ıstıraplı yollarda kendi
Sayfa 7 - Etki yayınlarıKitabı okudu
Birini çok sevdiğinizde; O sizi çok üzse de onun yanında ağlamak istersiniz. O size korkunç bir şey yapsa da Onun kollarında teselli bulmak istersiniz. Birini çok sevdiğinizde; Size bin kere de yalan söylese, yine de herkesten çok ona inanmak istersiniz.
yarasa'nın 21 şiiri
youtu.be/hkJQWf8MfDw?si=... 1 ölüm rengine bürünmüş bir Ahmet Erhan portresi gibi dolaştım kendi kıyılarımda
Bazen hayat sana öyle kırgınlıklar yaşatır ki, nefes almak için çıktığın o yağmurlu havada üşüdüğünü bile hissedemezsin..
Reklam
Geleceğim, bekle dedi, gitti.. Ben beklemedim, o da gelmedi. Ölüm gibi bir şey oldu.. Ama kimse ölmedi.
vardı bi mutluluk
annem 3 umuze de okuldan gelince soğanlı .yumurta yapar.kendi eliyle yedirirdi. ne zamn mi. işte o zaamn
O diyor ki bana: Sen kendi sesinle kül olursun ey! Kerem gibi yana yana... Ben diyorum ki ona: Kül olayım, Kerem gibi yana yana Ben yanmasam Sen yanmasan Biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...
İçimden kalkan tüm göçmen sevdalar seni mesken tuttu. Bereketli gözlerin o gün bugündür yurdum, yuvam....
geçmişimde kendi sevmeyen, sevemeyen, sevmeye niyeti olmayan kadınlara bulaşmıştım hep. Ben onları sevmiş miydim? O sırada öyle sanıyordum, ama şimdilerde kuşkuluyum, onlara bakarak kendi kendimi sevmişim yalnızca.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.