Hayatıma geçen sene bir mucize sonucu giren, kocaman boş bir caddede ölüme karşı yüzü kan dolu ve kemikleri sayılırcasına zayıf bir şekilde ayakta dimdik dururken karşıma çıkan benim dünya güzeli meleğimle ilk 14 şubatımız. Rabb'ime onu karşıma çıkardığı için her gün şükrediyorum. Gerçek bir çift gibi bağımız oldu. Pamuk odaya girdiğinde bana sarılır, Pamuk'u öptüğümde miyavlar ve kıskanır... hayatımın aşkı oldun Şanslı'm :) Seni tanıdığımdan beri şunu diyorum, "Şanslı olan sen değilsin, benim."
Erkekler genelde kadının kalbinin gizli odasına girmeyi başardıklarinda nihai büyük zaferi elde ettiklerine inanıp kendileriyle gurur duyarlar. Bir müddet sonra o gizli odanın içinde bir kapı daha fark edenler olur; bazıları o kapıyı açmayı başarır , gizli oda içindeki başka bir gizli odaya girmenin sarhoşluğunu, mutluluğunu yaşarlar. Ve nihayet kadının kalbî en ulaşılmaz sanılan noktasına kadar keşfedilmiştir işte! Bunu başaran erkek kendini yetenekli, şanslı sayar; haksız da değildir. Ama akılsızdır. Bilmez ki her kadın, kalbinde keşfedilen her gizli odanın hemen arkasına yeni bir gizli oda açar. Açar çünkü tehlike anında sığınabileceği yer burasıdır. Binlerce yıllık kadınlık deneyimi bize bunu öğretmiştir. Bir kadına sonsuz aşk beslemek isteyen erkek, bıkmadan usanmadan bu odaları keşfetmeye , anahtarını bulup içeri girmeye uğraşır. Bıktığı an aşk ölür. Bazılarıysa bir türlü giremediği bu odaların kapılarını yumrukla, bıçakla, mermiyle açmaya çalışır. İşte o zaman sadece aşk değil, kalp de ölür. Her gün yeryüzünde binlerce kadının kalbî böyle öldürülür.
"Bir gün aklına gelecek olursam,
Bana şiir ısmarla.
Eylül'ü konuşalım."
Artık sadece kıyıda köşede kalmış kitaplar için inceleme yapma kararı almıştım. Yalnız beni şiire gerçek anlamda bağlayan bu kitabı da incelemek istedim.
Ortaokulda iken yaklaşan Anneler Günü için okulda bir şiir yarışması düzenlenmişti. Elbette ben de
Günümüzde aşk denilince akla hep birlikte olan, bir dakika bile ayrı kalamayan 2 insan gelir. Bazıları aşkta mesafe olmaz derken bazıları o kilometreleri birkaç metre kareye, tek bir odaya sığdırır. Günümüzdeki aşkta cinsellik olmazsa olmaz verilirken saf duygular aramak moda oldu. Aşk belki de hep birlikte olmak değildir. Görmek, duymak, sarılmak gerekmiyor. Zaten en güzeli bu değil mi? Milenaya olan mektuplarında, gülüşünü saklayan Kafka gibi.
Ülkemizde çok yanlış bir düşünce yapısı var: "Çocuk bakmak tecrübe işidir, okuyarak izleyerek öğrenemezsin"
50 yaş üstü bir grupla bile konuşurken çocukluktan kalma travmasını anlatıyor ve sesinin titrediğini görüyorum.
Kimisinin 5 çocuğu var ve 5.si gerçekten tam yetişmiş, çünkü artık nasıl yetiştireceğimizi biliyoruz diyorlar.
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
"Düşünce ve yazıda özgür olmak isterim, dünya davranışımızı yeterince sınırlıyor."
Wolfgang Van Goethe
______
Osman Şahin'in okuduğum ikinci kitabı oldu. İlki otobiyografik öğelerin ağırlıkta olduğu Kolları Bağlı Doğanlar kitabıydı. Selam Ateşleri- Ay Bazen Mavidir kitabında birbirine yer yer tema, konu veya ele alınan duygu
Bugün kadınlar günü...
Bir kadın olarak, böyle bir gün istemiyorum
Peki bir kadın böyle bir günü neden istemiyor olabilir, ya yarası büyüktür, ya işkencesi, ya zulmü yada ölüm şekli.
Kadınlar yakılır sonra da kadınlar günün kutlu olsun denilir.
Kadınlar boğulur sonra da kadınlar günün kutlu olsun denilir.
Kadınlar kesilir, liğme liğme
Spoiler içerir! Hem de çok içerir! Ben baştan uyarayım dedim.Hatta 2 kitaba ait spoiler içerir.
Yeni bir inceleme daha.Kitabın adı Kızıl, kızıl hastalığından dolayı adı böyle.Zaten şöyle mükemmel bir kapağı var. Sırf kapağından dolayı okumuştum bunu, çünkü çok ilginç görünüyordu.
hizliresim.com/T7Vw0o
Böyle başladım kitaba. En fazla
"İnsanların ahlaksız diye nitelediği kitaplar, insanları kendi ahlaksızlıklarıyla yüzleştiren kitaplardır." Sy 250
Hem yazar hem de Wilde'nin yakın arkadaşlarından birisi olmuş
André Gide 'e göre arkadaşlarıyla "Sen öykü ve tiyatro yazarısın roman yazamazsın" diye girdikleri bir iddia sonucu Wilde kendini odaya