Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ReaDWomeN

ReaDWomeN
@ogretmeninbiri
Sıkı Okur
Okuyorum çünkü; Bu dünyaya fazla diğer dünyalara eksiğim.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Filmlere/dizilere uyarlanmış diğer kurgu kitaplarda olduğu gibi kitabı okursam diziden farklı şeyler de öğrenirim diye okudum. Ama dizi neyse kitap aynısı. Ne fazlası ne eksiği var. Diyaloglar bile aynen diziye aktarılmış. Bence diziyi izledikten sonra okumak gereksiz. Bir Yüzüklerin Efendisi yada Harry Potter gibi size farklı hayaller kurdurmuyor. Okurken dizi gözünüzün önüne geliyor. Sadece bu.
Taht Oyunları
Taht OyunlarıGeorge R. R. Martin · Epsilon Yayınevi · 20198,9bin okunma
Reklam
321 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitabın ismine, kapağına, arkasındaki yazıya kapılarak aldığım bir kitap. Hazır kafa dağıtmak için distopik bir kitap okuyayım dedim. Bir de baktım Türk bir yazar. Merakıma yenik düştüm aldım. Beğendim mi desem aradayım. Klasik filmlerden bildigimiz distopik evreni hissedemedim. Genelde distopik eserlerde fazlaca betimleme ile karakteri, olayı, mekanı size gözlerinizi kapattığınızda hissettirir. Ben bu hissi alamadım. Diyaloglar fazlaca uzun tutulmuş al gülüm ver gülüm konuşmalar... Ama ne yazık ki mekan yada kişiler ile kısa betimlemeler ile geçilmiş. Bu benim kendimce eksik gördüğüm taraf. İkincisi hikaye -hele ortalardan sonra- öyle bir hal alıyor ki Hitler mi dersin Atatürk mü dersin ohooo oradan oraya gidiyoruz. Hikaye o kadar karışıyor ki, bir de diyaloglar girince, ne olduğunu anlamıyorsunuz. Beğendiğim nokta sadece her distopik eserde olduğu gibi merak uyandırması. Onu da zannımca başta acemice söylüyor. Bak diyor, hikayenin sonunda kurguyu sen yazacan diyor. Bilmem ne diyor. Sonuna kadar oku diyor yani. Okunur mu, okunur. Düşün ki çok işsiz kaldın Survivor izliyorsun. Boş zaman öldürmecesi. Okuyan aaaa böyle bir kitap var neden okumadım demez, okuyan da ulan param gitti püü be demez. NOT: Şöyle kitapları alalım da Türklerin hayal dünyası az gelişsin. Şevk duysunlar.
M.A.N.C. Evreni
M.A.N.C. EvreniMusa Akkaya · Ephesus Yayınları · 202242 okunma
481 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Serenade für Nadia.. Son zamanlarda okuduğum en etkileyici kitaplardan biri. Sayfalarına yaşlar akıtmamı sağlayan, bittikten sonra o meşhur Serenad'ı açıp dinleten, üstüne yazıları karıştırmamı sağlayan kitap. Hikayenin gerçek oluşundan mı yoksa o yıllardaki hallerin etkileyiciliğinden mi bilmiyorum kitap her dakikasıyla beni çok etkiledi. Kitap tam bir hikaye sarmalı. Hangi hikayeye iç çekeceğinize, hangi insanların başından geçenlere acıyacağınıza şaşırıyorsunuz. Aşk hikayesine kendinizi vermek istiyorsunuz ama bir yandan da içinizi karalara bağlayan bir insanlık dramında sürükleniyorsunuz. Kitap hikayesi bakımından başta dediğim gibi sizi rahatlıkla içine çekiyor, farklı kaynaklara başvurmanıza yol açıyor. Bu yönüyle çok yönlü, çok merak uyandırıcı, kitapla sınırlı kalamayacağınız bir eser. Ve bir de Livaneli kaleminden. Herkesin zevkle, merakla okuyacağını düşünüyorum. NOT: Ve artık değerlerimize siyasi görüşlerinden dolayı ön yargılarla bakmayı bırakalım. Kitabın alt metninde olduğu gibi insanı insan için sevelim. Hak ettiğini verelim, değerini bilelim..
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
238 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"Ben düşlediğim için varsın ve ben düşlenemezsem seni şimdi hiç edebilirim, yeryüzünden silebilirim..." Puslu Kıtalar Atlası felsefik yönlü tarih kokan bir kitap diyebiliriz. Başlarda başlayan "Varlık nedir?" sorusu sona kadar peşinizi bırakmıyor. İstanbul'da geçen roman rüya ile gerçek arasındaki bağlantıyı ve insanın inanma gücüyle ulaşabileceği yer üzerine kurulu. Ben kitabı elime aldığımda fantastik bir kitap okuyacağımı düşünmüştüm. Fakat içinde felsefi esintiler barındırması çok hoştu. Hikayenin nereye varacağını kestirememeniz hatta kişilerin kim olduğunu sorgulamanız sizi merakta bırakıyor, İstanbul'un o tarihi sokaklarına sizi çekiyor.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,5bin okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabın giriş kısmını ve yazarın hayatını okuduğunuzda hikaye hakkında fikirler oluşmaya başlıyor. Toteliler ve baskıcı Rusya zamanında yaşayan Aytmatov bu hikayede imgeler üzerinden hihayeyi ilerletiyor. Çocuk, Mümin dede, Orozkul, beyaz gemi hepsi bir anlam ifade ediyor. Çocuk -evet ismi olmayan çocuk- içinde kötülük bulunmayan tüm çocukları, Mümin dede Kırgız halkının adetlerini ve kültürünü, Orozkul baskıcı yönetimi, beyaz gemi ise özgürlüğü anlatıyor. Biraz okuduktan sonra hikayenin içinde kaybolup kendinizi Kırgız dağlarında çayırların arasında bir yaylada hayal ediyorsunuz. Yeri geliyor çocuğa ve dedeye acıyor, yeri geliyor Orozkul'a beddua edecek hale geliyorsunuz. Hikaye sizi dört bir yanınızdan sarıyor. Bu yönüyle okuması eğlenceli bir kitap.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,7bin okunma
Reklam
120 syf.
8/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Sekiz Yüz İki Bin Yedi Yüz Bir yılına gitseniz ne mi olurdu? Sosyolog ve tarihçi kimliği ile ün kazanmış Wells 1895 yılında yazdığı bu kitabında bunu sorguluyor. Bilim kurgu eserlerinin ilk örneklerinden olan bu kitapta zaman makinesini icat eden bir zaman gezgini geleceğe gidiyor ve burada insanlığın iki tür olarak evrildiğini görüyor. Yer altında yaşayan Marlocklar ve yer üstündeki Eloiler. Kitabın bir bölümünden anlaşılacağı üzere yazar burada yıllar sonraki geleceğimizde dahi kapitalist düşüncenin sürdüğünü, tekdüzeleşmek, herkesin aynı olması fikrinin devam ettiğini gözlediğini savunuyor. Marlocklar fabrikalardan çalışan işçi sınıfının torunlarını, Eloiler ise işçi sınıfının bakmakta olduğu üst sınıfı temsil ediyor. Fakat gelecekte bir farklılık var. 19. yüzyılın sonlarında olan işçi ve yönetici sınıfının henüz keskin çizgilerle ayrılmamış olması artık mümkün değil. Sekiz Yüz İki Bin Yedi Yüz Bir yılında Marlocklar ve Eloiler tamamen ayrılmışlar hatta birbirlerine düşman olmuşlardır. Kitabı hakkında fikrime gelince yıllarca filmlerde izlediğimiz zaman yolculuğu konusunun ilk örneklerinden biri olduğu için beğendim. Sürükleyici ve merak uyandıran bir kitaptı. 2002 yapımı The Time Machine filmini de kitapla birlikte önerebilirim.
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202429bin okunma
·
Puan vermedi
Herkes tarihinin güzel hikayelerini okumayı sever, ama tarih her zaman yüz güldürmeyebilir. İyisiyle kötüsüyle o yıllarda neler yaşandığını öğrenmek için, imparatorluğu ayakta tutmak için ne gibi çabalar verildiğini anlamak için güzel bir kitap.
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılıİlber Ortaylı · Timaş Yayınları · 20172,420 okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Çocukluğumuzun kitabı. Herkesin kıyısından köşesinden bir şeyler bildiği hikaye. Peki Robinson Crusoe bildiğimiz kadar masum mu? Ya da Daniel Defoe? Daniel Defoe kitabın anlattığı dönemi incelersek, coğrafi keşiflerin hız kazandığı, Avrupalı gemicilerin köşe kapmaca oynadığı dönemi anlatmaya çalışmış. Öncelikle masum Robinson'un ticaret ile uğraşırken kara kıtaya gittiğini görüyoruz. Burada köle ticaretinden bahsediyor. Daha sonraları bir adaya düşüyor. Ve aaaa.. Ne kadar şanstır ki, o an aklına Tanrı geliyor. Uzun bir süre Tanrı kelamı ile günlük hayatımızı bağdaştırıyoruz. Adanın valisi konumuna geliyoruz. Kitabın sonuna doğru ise kurduğumuz krallığın üzerine tabiri caizse çileği koyuyoruz. Ne mi? Bize bağlılıklarıyla yemin etmiş insanları zorla bağladığımız adada, kendi kanunlarımızla bir düzen kuruyoruz. Beğendim mi derseniz? Evet beğendim. Çocukluğuma, ilk okuduğum yıllara geri döndüm. Ama ne çocukluğumdaki masumiyetten ne de Robinson'un o ak sakallarından eser kalmamış...
Robinson Crusoe
Robinson CrusoeDaniel Defoe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,9bin okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Oyununu oynamamış, dizisine bayılmış biri olarak evrenin doğru kaynağı kitabını okuyayım dedim. Öncelikle Amerika için J.R.R Martin neyse bilmem İngiltere için Tolkien neyse zırvalıklarına katılmıyorum. Ne kadar güzel bir evren olsa da şahsi düşüncem asla bahsedilen kişilerle yarışamaz. Bunun yanında ilk kitap olması dolayısıyla kısa hikayelerden bahsetmiş, sonlara doğru bizi serinin ileri kitaplarında ne beklediğini bize çıtlatmış. Akıcı, hoş bir kitaptı. Bazı hikayelerinde sıkılsam da bazı yerlerde sayfaları hangi hızlı değiştirdiğimin ben farkında değildim. Son olarak fantastik kurgu severler için hele ki şuan dizisi, oyunu ile size farklı tat fırsatları sunması itibariyle okunması gereken bir kitap.
The Witcher - Son Dilek
The Witcher - Son DilekAndrzej Sapkowski · Pegasus Yayınları · 20173,432 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Fatih Harbiye okuduğum ilk Peyami Safa kitabı. Aslında zor bir kitap olduğunu düşünüyordum. Ama hikayesi ve merak ettirmesi bakımından çok akıcı geldi. Kitapta Şinasi'nin doğu kültürünü, Macit'in ise batı kültürünü temsil ettiğini ve bu ikisi arasında gidip gelen Neriman'ı okuyoruz. Açıkçası okurken biraz Neriman'a kin besleyerek okusam da bu durum kitabın sürükleyiciliğini artırmış bana kalırsa. Çok güzel, kısa, o yılları ve halkın nasıl ikilemde olduğunu anlatan bir hikayeydi.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,9bin okunma
Reklam
382 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kitap zor bir kitap. Başlarda sıkılabilirsiniz. Ama sabır gösterdiğinizde ve zamanla karakterleri tanıyıp analizler yaptığınızda ne ile karşı karşıya olduğunuzu anlıyorsunuz. Bir tarafta basmakalıp yaşamayı adet edinmiş bir adam bir tarafta ise daha Avrupai düşünce yapısına sahip bir adamın çatışmasını okuyoruz. Bu yüzden cümleler arasında soluklanıp bu ne demek dediğim çok yer oldu. Eskiyi, kitabın yazıldığı tarihi ve daha yeni yeni dışarıya adım attığımız yılları göz önünde bulundurarak okumak gerekli. Kitabı çok beğendim. Herkesin olgunluk çağında bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,9bin okunma
424 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitap mükemmel bir hikayeyle başlıyor. Hikayeden yola çıkarak Abdullah ve Peri adında birbirine bağlı iki kardeşin ayrı kalmaları ve en sonda buluşmalarına kadar geçen çeşitli öyküler sunuyor. Kitap akıcılık yönünden "ehh" diyebileceğim bir kitaptı. Sebebi ise konuyu çok dallandırması ve fazlaca karakter öykülerine girişmesiydi. Ne zaman "bu bölümde kavuşacaklar" desem yeni bir hikayeye geçti anlayacağınız. Sonlara yaklaştıkça yazar da sıkılmış yazmaktan dediğim oldu. Ama eninde sonunda bitti. Güzel acı dolu bir hikayeydi. Tavsiye eder misin diye sorarsan. Biraz daha yaşlanmayı bekle derim.
Ve Dağlar Yankılandı
Ve Dağlar YankılandıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 202235bin okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Mitoloji severler için hoş vakit geçirilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum. Fakat yeterli doyurma ulaşamamanız muhtemel. Farklı medeniyetlerin mitolojik karakterleri ve hikayeleri yer alsa da pek ayrıntıya girilmemiş. Hepsinden biraz biraz gibi olmuş. Kitap kulak aşinalığınız olan isimlere ve hikayelere çok sonradan giriş yapıyor. Benim açımdan bu yönüyle yetersiz bir kitap oldu. Daha az ama öz olmasını beklerken her şeyden biraz biraz olması doyuma ulaşmama engel oldu.
Bir Nefeste Dünya Mitolojisi
Bir Nefeste Dünya MitolojisiMark Daniels · Maya Kitap · 2014733 okunma
320 syf.
7/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Kitabı ilk gördüğümde Osmanlı coğrafyasını geçmiş ve gelecek olarak beşeri, mimari açıdan değerlendireceğini düşünmüştüm. Kitabı alırken kısa bir süre inceledim ve şehir şehir ayırması kültüründen bahsetmesi dolayısıyla beğeneceğimi düşündüm. Ne yazık ki böyle olmadı.. Kitap coğrafyaya tarihi açıdan bakmak yerine daha çok bir anı kitabı olmuş gibi. Tarihçi olmadığımızdan dolayı yabancı kaldığımız kişilerden, yazarın tanıdığı kişiler ve genelde dini karakterler üzerinden eser anlatılmış. Aradığımı bulamamam nedeniyle beni içine çekemedi.
Nil'den Tuna'ya Osmanlı
Nil'den Tuna'ya OsmanlıHaluk Dursun · Kapı Yayınları · 2019128 okunma
336 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Necip vs Süreyya?
Türk Klasiklerini okumayı sevmeyen biri olarak kitabı elime aldım. Çok ön yargılı başladığım kitapta yeri geldi sıkıldığım dakikalar oldu. Hatta bitse de başka kitaba geçsem dediğim çok oldu. Ama sonu adeta büyüledi. Aşkın ortaya çıkışından beri hikayeye kendimi koydum. Hatta bir Necip'in bir Süreyya'nın yerinde buldum kendimi ama asla Suat'a hak veremedim. Psikolojik tahliller malumunuz ki çok fazla var ve sıkabiliyor. Uzun süren tahliller arasında acaba şuan kimdi dediğiniz, hikayeden koptuğunuz zamanlar oluyor. Ama bunun yanında yeri gelip kendinizi değerlenirmeniz, karakterin yerinde hissedip kendi bakış açınızla anlamanız gereken yerlerde oluyor. Velhasıl güzeldi, eskileri karıştırmak isteyenler için uygun bir kitap..
Eylül
Eylül
Eylül
EylülMehmet Rauf · Beyaz Balina Yayınları · 201839,9bin okunma