Kitabı, kitabın içinden bir paragrafla özetlemek istesem şüphesiz bu kısım olurdu. " Her insan tektir, her bireyin kendi özellikleri, içgüdüleri, farklı beğenileri, istekleri, serüven biçimleri vardır. Ancak, toplum her zaman belirli davranış kurallarını herkese empoze etmeye eğilimindedir, tek tek insanlar ise neden bu kurallara uymak zorunda olduklarını her zaman merak ederler. Bunları kabullenirler, tıpkı daktilo kullananların belirli bir klavyeyi en doğrusu sanarak benimsedikleri gibi. Saatin yönünü sorgulayan biriyle karşılaştınız mı hiç?
Hayır
Biri böyle bir şey yapacak olsa, alacağı karşılık deli mıdır, nedir? Olacaktır."
Psikolojik herhangi bir rahatsızlığın en büyük sıkıntıları bu paragrafta yatıyor aslında. Toplumun bize dayattıkları, farklı olanın itilip örselendigi bir dünyada herkes herkesleşmeye çalışıyor aslında. Hepimiz de olabilecek kaygıları kimseyle paylaşamıyoruz yargılanabiliriz korkusuyla. Bunlar da birikip hastalık olarak dönüyor bize. Ömrümüz boyunca da damgalanıyoruz. Yazar o çaresizliği o kadar güzel işlemiş ki iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz. Kesinlikle okunması gereken bir kitap.