Adam yerine konmamak insanın gücüne gider değil mi? Benim hiç gitmiyor. Bir toplumun kendi kendini adam yerine koymamakta inatlaştığı dönemlerde kimleri adam yerine koymaya kalktığını iyi biliyorum çünkü.
En acı ve ızdırap verici bedensel işkence bile umursamamaya yeğlenir; çünkü bedensel işkenceyi yapan, işkence yaptığı kişinin varlığını kabul etmiş olmaktadır.
İnsan mantığının vardığı yargılar, her zaman değilse bile çoğu zaman yanlıştır. İnsan mantığındaki hatanın kaynağı, feylesofların deyimiyle, 'şahsi değerlendirme' denen şeydir.
Mekke tüccarları malvarlıklarını prestij, statü ve önderlik için kullandılar. Sofralar kurmak, ziyafetler sunmak, altından ve gümüşten kaplar kullanmakta birbirleriyle yarıştılar. Romalılardan bıçak ve kaşık kullanma alışkanlığını aldılar. Bazı Kureyş önderleri dış görünüşünü fazlaca önemser, en lüks kıyafetleri kuşanır, elbisesini sürüyüp çalım ve caka satarak yürürdü. Romalı zenginlerin yaptığına benzer şekilde hizmetçiler ve köleler bir şenlik havasında efendilerinin ardından yürürdü.
Ah, insanlar birbirleri hakkında en temel şeyleri bile bilmiyorlar. Birbirlerini zerre anlamadan en iyi arkadaş olduklarını sanıyorlar. Yaptıkları hatayı asla anlamadan sürdürüyorlar yaşamlarını ve aralarından biri ölünce ardından konuşma yaparken ağlıyorlar.