Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Yazar öyle güzel özetlemiş ki kitabı doğrusu okuyucuya pek bişey bırakmamış. Yine de iki kelam edelim.
Açıkçası bazı yazarları bilmiyordum bu sayede tanımış, öğrenmiş oldum. Hayata karşı dik duruşlarını okuyunca büyüledi beni diyebilirim.
Bildiklerime gelince eksik yanlarını okuyarak tamamladım. Haa! Yazar vefasızlıktan da bahsediyor haklı olarak. Edebiyata gönül vermiş, ögretisel gücü yüksek kaç yazarımızı anıyoruz sene-i devriyelerinde de şimdi ki gençlik okusun öğrensin.
Mesela; kaçımız biliyor Nuri Pakdil’in, yazmaya başlamadan önce traş olup, abdest alması ve ardından takım elbisesini giyip gravatını takması gibi.
Ya da; çıkışları daima uç seviyelerde olan, gazeteden telif almasına rağmen gazetecilik ahlakini eleştirmesi; “İslamcı Aydın“ olmasına rağmen Türklük bahsini arşıâlâya çıkarması; dostluklarına rağmen patron ve politikacıları-kurumları yerin dibine geçirmesi ile İsmet Özel’i bilir miydik? Yusuf yalnızlığında olan bir adamdı o..
Ya “Bir uyanış selâsı olan: Aliya’yı..
Peki ya! Abdurahman Arslan ne demekti? Bilir misiniz?
Zaman kaybetmeyin okur dostları! Bu kitabı okuyun, Lütfen okuyun, ricamdır okuyun.
Her Kötü Geceden Sonra
Beklentim o kadar yüksekti ki, bu kitaptan. Hatta yeni baskısı olmadığından kitabı bulmakta zorlandım da, ilk başta. Fakat kitap, benim için tam bir hayal kırıklığıydı. Melisa KESMEZ kalemi tarzında yazılmaya çalışılmış fakat hiç başarılı ele alınamamış öyküler var, bu kitapta. Her bir öykü, boş ve anlamsız bana göre. Aynı zamanda anlatımında kullanılan argolu, küfürlü kelimeler o kadar rahatsız edici ki...Anlayacağınız kitap TAM BİR ZAMAN KAYBI. Kesinlikle tavsiye etmiyorum. Hatta bu kitabı okuyarak boşuna zaman kaybetmeyin, diyorum. Herkese mutlu pazarlar diliyorum.
Ben bu kitabı okuyup kısa yoldan borsada köşeyi dönerim diye düşünüyorsanız bu kitabı okuyarak vakit kaybetmeyin, kitap daha çok paranızı korumak için yapacağınız uzun vadeli yatırımlarda dikkat etmeniz gereken konulardan örnekler vererek bahsetmekte, şahsi fikrim ama verdiği örneklerin ve tavsiyelerin bir kısmına finansal okur yazarlığı olan ve piyasaya yabancı olmayan kişilerde zaten dikkat ediyordur. Vaktiniz varsa okuyabilirsiniz okumak okumamaktan her zaman daha iyidir
Huzur Sokağı
Kitabı beğenmedim tamamen bölücü bir kitap. Hala bu çağda böyle bir kitabın tavsiye edilmesi bana değişik geliyor. Eyüpsultan belediyesinin yarışmasında olduğu için okumak zorunda kaldım.
Sakallı biri varsa solcuysa kötüydü, Müslümansa iyi. Başı açık kadınlar şeytan, örtülüler melek. Hep bir kutuplaştırma var.
Zaten yazarın hayatına bakıldığında da sağlıklı bir psikolojiye sahip olmadığı anlaşılıyor.
Tamamen zarar bir kitap.
Kesinlikte tavsiye etmiyorum. Okuyarak zaman kaybetmeyin. Paranızı ziyan etmeyin.
Soner Yalçın Okumak Zaman Kaybıdır
Okumak için gerçekten çok büyük bir gayret ve sabır gösterdim. Hani farklı bir bakış açısından Erbakan okuması yapmak istedim ama soner yalçın sağolsun bütün kinini ve nefretini satır aralarına serpiştirmiş. Kitap oda tv, sözcü vb haberlerinin matbu hali gibi. Sadece solcular, kemalistler gözünden bir Erbakan portresi çiziyor. Objektiflikten tamamen uzak, sadece propaganda. Kitabın çoğunluğu sadece iddia ile geçiyor. Ama neredeyse tek bir kaynak yok! mış, muş, cak, cuk, gart, gurt sadece. Kitap chp genel merkezinde bile hazırlansaydı daha öbjektif olurdu. Hülasa: daha fazla Soner Yalçın okuyarak zaman kaybetmeyeceğim, sizde kaybetmeyin.
OKUMADAN ÖNCE İÇERİĞİNE BAKIN, MÜMKÜNSE DE OKUMAYIN
Kitabın doğru dürüst hiçbir içeriği yok, hatta birnevi çocuk kitabı gibi, okuyarak zaman kaybetmeyin. Üstelik bu kadar abartılıyor olmasına karşın hiç beğenemedim. Basit anlaşılır bir dili var, kolaylıkla okunabilir ama belli bir konusu yok ve ismiyle kitabın uzaktan yakından alakası yok. Kitabın içeriğini araştırmadan okuduğum için içerisinde bir mahkumun geçirdiği hayat anlatılıyor zannetmiştim, merak ederek başlamıştım ama küçük bir çocuğun paşanın kızına aşık olması ve sonra dizinin sakatlığından dolayı ameliyat olması dışında hiçbir içeriği olmadığını görünce ve kitaba 1saatten fazla ayırdığımı farkedince kendimi boğasım geldi.
"lakin tek korkum yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan."
birkaç yıl önce hayatıma girmiş bir söz. sanırım ilk gördüğüm andan beridir ve hayatımın sonuna kadar bu cümleyi benimseyeceğim ama umarım kendimi tanırım bir gün.
hayatımın sözünün de içinde olduğu bu kitapta, ruhuma dokunan o kadar çok cümle vardı ki. çok fazla yeri çizdim. kitabı bitireli bir haftadan fazla oluyor. kafam keşke kitabı uzun uzun anlatacak kadar dolu olmasa ama bir başka gün tekrar okumak ve yorumlamak isterim. sadece şunu söylemek isterim ki gerçekten düşüncelerinizi, hislerinizi kocaman, simsiyah bir yumak haline getiren bir kitap. sadece okuyarak çözümleyebilirsiniz. :') ince ama beklediğimden çok daha fazlası çıktı diyebilirim. cümle doyumunu ve o etkileyiciliği çok iyi hissediyorsunuz. derin kitaplar okumayı seven varsa hiç zaman kaybetmeyin.
Bu kitabı okuyarak zaman kaybetmeyin!
Selamlar arkadaşlar;
Hiç güzel yorumlarla gelmedim bu sefer. :( Size ilk defa bir kitabı okumayın diyeceğim. Çünkü okunmaya değer bulmadım. Zaman kaybı gibi düşünüyorum. İncelemeleri okudum güzel olanlarında gayet güzel anlatmışlar ne anlatılmak istediğini vesaire de ben 153 sayfa dünyanın kötülüğünü, insanların kötülüğünü okuyarak ne kazancam?
İğrenç küfürler, ahlaksızlıklar, aklınıza gelen her pislik! İnsanın aklına gelmeyen kötülüğü aklına sokuyor resmen.
Bence okumayın. Zaten 30 40 sayfadan sonra da saçma sapan anlamsız cümleleri görünce bir daral geliyor insanın okuyası kalmıyor.
Yarım bıraktım, yarım bıraktığım için de pişman değilim...
Kendinize iyi gelecek kitaplarla bol okumalar diliyorum... :)
Hee okumak isteyen buyursun okusun arkadaşlar, okumayın diye baskı yapmıyorum. Herkesin kendi tercihi. Hadi kalın sağlıcakla. :)
Zaman zaman instagram paylaşımlarını gördüğüm, bu sıralarda galiba Fox TV de yayınlanan bir programda denk geldiğim Psikolog Esra Ezmeci aslında kitapta ikili ilişkilerin ardında kendimizle ilişkimizin niteliğini hatırlatıyor.
Daha detaylı onlarca kitap okuduktan sonra açıkçası sığ buldum. Hani okuyarak vakit kaybetmeyin derim. Ben niye okudum? Sanırım rahat okunabilir bir şeye ihtiyacım vardı
şeyma subaşı şeyma subaşı ismi yabancı gelmiyor, başladık okumaya başarı dolu hayat hikayesini dinlemeye, güya kız cocuklarına örnek bir hayatmış gibi anlatıyor
yani şu anki genc kızlar bu kitabı okuyup şeyma subaşı nı örnek alacaklar okuduk okuduk bitti
kim bu kadın diye internette kısa araştırma yaptım.
cıkan biyografisinde şeyma subaşı şununla
Bireyci ve Dünya Vatandaşı Montaigne
Çağlar arasındaki geçiş muğlaktır, tek bir insan veya tek bir olay ile açıklanamaz. (Hoş, biz Modern Çağ’ın başlangıcını İstanbul’un fethi ile kısaca açıklıyoruz) Modern Çağ felsefesinin başlangıcı da kimilerine göre Descartes, kimilerine göre Bacon, kimilerine göre Spinoza, sayıca daha az kimilerine göre de Montaigne iledir. Zannımca hepsinin bir
değişik bir kitap... karakterler sanki barbie ve ken'miş gibi anlatılmış. herkes ipek saç ve cilde sahip, herkes mükemmel, kimsenin bir kusuru yok. kitapla dizi arasında bin bir tane fark var. elena okulun ve kasabanın "it girl"ü ve yazar ne kadar kaba değilmiş gibi göstermeye çalışmış olsa da ben bir okuyucu olarak elena'yı gayet kaba, sinir bozucu ve kendini fazla beğenmiş buldum. stefan desen ayrı sinir bozucu. damon gelince biraz daha eğlenceli bir hâl aldı. dizisinin çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim. en azından karakterlerin kişiliği derinliğe sahip. kitapta her şey fazla yüzeysel. kitabını okuyarak zaman kaybetmeyin dizisini izleyin derdim ama 8 sezon da az zaman kaybı değil. stelena'dan pek nefret etmem ama kitaptaki ilişkileri diziyle kıyaslanınca daha sinir bozucu ve sıkıcı. yani dizisini kitabına tercih edeceğim kesin.
