Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)

Peyami Safa

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
109 syf.
·
Puan vermedi
Peyami Safa, eserine aldığı karakteri kimsesiz ve hasta bir çocuktur. Okudukça kendi sağlığımıza şükrederiz ve zaman zaman da karakterin çektiği acıyı hissederek duygulaniriz. Başarılı eser olmasinin yani sıra insanın kendisiyle iç muhakeme yapmasını da sağlar...
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
Reklam
109 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
“Istıraptan korkmamanın tek ilacı ıstıraptır.” Karakterin fiziksel ve aşk bağlamındaki ruhsal acılarını okuduk. Yazarın bazı güçlü betimlemeleri, imajinasyonun dibini yaşatıyor. Özellikle hastanenin ve tedavi sürecinin tasvirlenmesi derin etkiler bırakıyor ve kitabın sonuna doğru “hastalık” kavramının yüzünüze çarpmasını sağlıyor. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nun ilk baskılarından biri olan bu kitapta bulunan eski Türkçe kelimeler okuma hızımı yavaşlattı. Fakat kitap sonunda küçük bir sözlük oluşturulmuş olması da anlamayı kolaylaştırdı.
Peyami Safa
Peyami Safa
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
·
Puan vermedi
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanı, kahraman anlatıcı tekniğiyle yazılmıştır. 1.tekil şahıs anlatım kullanılmıştır. Yazar, anlatma işini romanın başkahramanı olan on beş yaşındaki hasta Çocuğa vermiştir. Okuyucu, romanın diğer kişilerini, romanda yaşanan olayları anlatıcı konumundaki Hasta Çocuğun penceresinden, dar ve kısıtlı bir bakış açısıyla takip eder. Hasta Çocuğun iç dünyası ayrıntılı bir biçimde verilir fakat diğer kişiler için aynı şeyi söyleyemeyiz. Keyifli okumalar…
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
109 syf.
9/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Yalnız ve hasta bir çocuğun çocukça aşkını ve ızdırabını; mesut olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini; inanmak arzusu bütün benliğini saran bir insanın kuruntularını ve çıplak hastane duvarlarında yankılanan sessiz hıçkırıkları anlatır. Peyami'nin kendi geçmişinden izler taşıyan eserini okumanız tavsiyesiyle keyifli okumalar
Peyami Safa
Peyami Safa
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
Reklam
109 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
En sıradan hastalık türü olan fiziksel hastalığın yaşandığı yer bir hastanedir. Ağır bir rahatsızlık geçirmemiş olsa da bir insan,hastanenin havasını bir kez içine çekmiştir ve empati kurması hiç de zor olmayacaktır. Çekilen acıların, güzel bir edebi dille kaleme alındığı bu kitabı okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
·
Puan vermedi
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Yalnız ve hasta çocuğun çocukça aşkını ve ızdırabını, mesut olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini, inanmak arzusu bütün benliğini saran bir insanın kuruntularını ve hastane duvarlarında yankılanan sessiz hıçkırıkları anlatıyor. Peyami Safa'nın mutluluğu ve falaketi aynı etkileyicilikle anlatma gücüne hayran kaldım.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
125 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Bana Türk klasiklerini sevdiren ve özendiren bir kitaptı. İlk okuduğumda çok anlamamıştım ama tekrar okuduğumda bazı şeyleri anladım. Karakterin hastalığı ön planda olsa da aşkı daha baskındı.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
109 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
Türk edebiyatında "insan ruhunun derinliklerinde ve labi-rentlerinde dolaşan ilk roman" olması ve hasta bir insanı ve onun psikolojisini ele alması bakımından önemli bir yere sahiptir. Birçok araştırmacı ve yazar tarafından Türk edebiyatında bir ilk kabul edilen Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Tanpınar dediği gibi, "acının ve ıstırabın yegâne kitabı" olarak hem kemiyet hem de keyfiyet bakımından başka hiçbir eser olmasa da Türk romanının var olduğuna delil gösterilebilecek kudrette bir eserdir. Romanın genç kahramanı, ayağındaki rahatsızlıktan kurtulabilmek için sayısız doktora görünür ve en nihayetinde havadar bir ortamda, stresten uzak bir istirahat dönemi geçirmesi gerektiğine ikna edilir. Ancak, gerek akrabaları olan bir Paşa'nın Erenköyü'ndeki köşkünde misafir kaldığı dönemde, gerekse kendi evi ve hastaneye gidiş gelişlerinde şuurunu adeta bir facia atmosferinde yoğurur. Peyami Safa'nın çocukluk ve gençlik dönemlerinden fazlasıyla izler taşıyan roman, hem umudu ve umutsuzluğu, hem de sevinci ve felaketi aynı sayfalara sığdırabilmiş olması bakımından insanın eşsiz bir tarifini sunuyor...
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
Reklam
109 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Beklemesini onlar kadar bilen yoktur.” Peki kimdir onlar? Hasta çocuklar. Romanın kahramanı o çocuklardan birisi. Ayağındaki rahatsızlıktan kurtulmak için sayısız doktor ile görüşür, çare arar. Ve stresten uzak durması, bünyesini kuvvetli tutması gerektiğine ikna edilir. Ama bunlar mümkün olmaz. Genç kahramanın durumu kötüleşir. Peyami Safa, hastanın psikolojik serüvenini etkileyici bir üslup ile kaleme almış. Kendi gençlik döneminde yaşadığı zorlukların izlerini sayfalarda fazlasıyla görüyoruz. Bu durum romana ayrı bir hüzün katıyor. Umut, umutsuzluk, sevinç, felaket aynı sayfalara sığdırılmış. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Tanpınar’ın dediği gibi “acının ve ıstırabın yegane kitabı".
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
109 syf.
·
Puan vermedi
Sağlığın kıymeti…
Düşünün… Bir hastane koridorundasınız ve tüm imkansızlar içinde vücudunuzdan bir uzvunuzu kaybetmeniz an meselesi. Sıra bekleyen hastalar, korku, endişe… İşte
Peyami Safa
Peyami Safa
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
kitabında bu duruma kısaca değiniyor. Ve tüm bu sıkıntının ortasında gençlik aşkı… kaçamak buluşmalar…masum öpüşmeler… okumanızda fayda olacağını düşündüğüm eser.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
109 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Merhabalarr
Dokuzuncu hariciye koğuşu hiç listemde yokken bir anda elime alıp okuduğum kitaplardan biri. Kitap genel olarak güzel, sıkmayan bir konuya sahip. Fakat bana göre bazı şeyler yarım kalmış gibiydi. Sonu belirsiz biten kitapları oldum olası sevmemişimdir, ben net olan sonları severim o yüzden kitabın net bir şekilde bitmesini isterdim onun dışında insanın dersler çıkarabileceği, bazı şeylerin önemini daha iyi kavradığı nitelikte bir kitaptı. Elinizde varsa okuyun iki günde bitirelebileceğiniz bir kitap.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
109 syf.
5/10 puan verdi
Bitmek bilmeyen iç konuşmalarla dolu bir kitap
Yazar, kitabı birinci tekil şahsın gözünden kaleme almış. Her sayfada baş karakterin iç konuşmaları, uzun tasvirlerle, osmanlıca betimlemelerle sayfayı dolduruyor. Bu iç konuşmalar, uzadıkça uzuyor ve sıkıcı bir hal veriyor. Kitabın son otuz sayfasına girildiğinde, zaman daha hızlı akmaya başlıyor ve kitap biraz daha güzelleşiyor. Baş karakterin hastalığı ve yatılı olarak görmekte olduğu tedavi, akışı dramatize ediyor ve hızlandırıyor. Oysa ki, kitabın başları bu kadar çekici değildi. İç konuşmalardan ve uzun uzadıya süregelen, bitmek bilmeyen betimlemelerden hoşlanıyorsanız alın okuyun muazzam bir kitap. Son otuz sayfası zaten gayet akıcı. İç konuşmaları ve birinci tekil şahsın gözünden yazılmış olmasını sevmiyorsanız uzak durun bu kitaptan.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
109 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Yazar estetik ve sosyal bilimlerin her dalında bilgi ve görüş sahibi olduğunu bu kitabında iliklerimize kadar hissedeceğimiz biçimde kanıtlamış. Roman hem “otobiyografik roman” türünün başarılı bir örneği, hem de Peyami Safa’nın en çok beğenilen eseri olmayı sonuna kadar hak eden bir eser. Etkisinden uzun bir süre çıkamayacağım kitaplar arasında ayrıca okuduğum bir yazıda zayıf bir bünyeye sahip olan yazarın romanlarındaki karakterleri de ruh dünyaları zengin ama bedenleri zayıf yapıdadır cümlesini kanıtlar vaziyetteydi. Son olarak sonsuz teşekkürler Peyami Safa'ya insana hiç tatmadığı acıyı kelimeler ile bu denli hissettirdiği için.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
·
Puan vermedi
Acıya acının iyi geleceğini düşünen bir gencin hikâyesi.iyi okumalar dilerim güzel günler göreceğiz diye yoluna devam ediyor bu genç. iyi okumalar dilerim
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
148 syf.
9/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
Spoiler var
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
kitabı 15 yaşında olan, adı kitabda keçməyən və dizində olan xəstəlik ucbatından əziyyət çəkən baş qəhrəmanımızın iç dünyasına səyahət etməyimizə şərait yaradır. Psixoloji təhlil formasında yazılıb və sonradan öyrəndiyimə görə avtobioqrafik elementləri də ehtiva edirmiş. Dili çox axıcıdır. Təbii ki, bəzi yerlərdə osmanlıca olan sözlər
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1937)Peyami Safa · Ötüken Neşriyat · 0101,6bin okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.