Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Olabildiğince açık konuşmak istiyorum. Ama kalbim boş. Bu boşluk yüzüme tutulan bir ayna gibi, kendimi görüyorum. İçim korku ve tiksintiyle doluyor. İnsanlara karşı duyarsızlığımla kendimi çevremden soyutladım. Şimdi bir hayaletler dünyasındayım. Rüyalarım ve hayallerimde tutsak kaldım. - yine de ölmek istemiyorsun. + hayır, istiyorum! - neyi bekliyorsun? + bilgi istiyorum. - garanti istiyorsun..
İlk buluşma taktikleri
Uyumlu olmak adına kendi isteklerini görmezden gelmeyin Uyumlu olmak önemlidir ama ilk buluşmalarda kendi isteklerinizi söyleme konusunda cesur olun. Nereye gidelim diye sorduğunuzda canınız balık yemek istiyorsa ben balık yemek istiyorum diyebilin. Fikrinizi direkt ve net ifade edin, sen nasıl istersen diyen biri olmayın. Bir erkeğin gözünde en
Reklam
Bilgi arayışı
:Olabildiğince açık konuşmak istiyorum ama kalbim boş."
— Olabildiğince açık konuşmak istiyorum ama kalbim boş. Bu boşluk yüzüme tutulan bir ayna gibi. Kendimi görüyorum. İçim korku ve tiksintiyle doluyor. İnsanlara karşı duyarsızlığımla kendimi çevremden soyutladım. Şimdi bir hayaletler dünyasındayım. Rüyalarımda ve hayallerimde tutsak kaldım. — Yine de ölmek istemiyorsun. — Hayır istiyorum. —Neyi bekliyorsun? — Bilgi istiyorum. — Garanti istiyorsun.
"Olabildiğince açık konuşmak istiyorum ama kalbim boş. Bu boşluk yüzüme tutulan bir ayna gibi, kendimi görüyorum.
Hayat yolunda ölüme yolculuğun varoluşçu felsefesi
Olabildiğince açık konuşmak istiyorum ama kalbim boş. Bu boşluk yüzüme tutulan bir ayna gibi, kendimi görüyorum. İçim korku ve tiksintiyle doluyor. İnsanlara karşı duyarsızlığımla kendimi çevremden soyutladım. Şimdi bir hayaller dünyasındayım. Rüyalarımda ve hayallerimde tutsak kaldım.
Reklam
Olabildiğince açık konuşmak istiyorum ama kalbim boş. Bu boşluk yüzüme tutulan bir ayna gibi. Kendimi görüyorum. İçim korku ve tiksintiyle doluyor.
"Olabildiğince açık konuşmak istiyorum ama kalbim boş. Bu boşluk yüzüme tutulan bir ayna gibi. Kendimi görüyorum. İçim korku ve tiksintiyle doluyor."
Olabildiğince açık konuşmak istiyorum ama kalbim boş. Bu boşluk yüzüme tutulan bir ayna gibi. Kendimi görüyorum.İçim korku ve tiksintiyle doluyor. İnsanlara karşı duyarsızlığımla kendimi çevremden soyutladım. Şimdi bir hayaletler dünyasındayım. Rüyalarımda ve hayallerimde tutsak kaldım.
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
Reklam
Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Daha ilk cümlesiyle bile kitabın sonunu merak ettiren bir konu… Sayfalar ilerledikçe Gregor’un hayatına bir böcek olarak devam etmeye çalışmasına ve ailesinin, yakın çevresinin bu durum karşısındaki bocalamalarına tanık oluruz.
Gövdesinin çapıyla karşılaştırıldığında acınası incelikteki çok sayıda bacak, gözlerinin önünde çaresizlik içersinde, parıltılar saçarak sallanıp durmaktaydı. ‘Ne olmuş bana böyle?’ diye düşündü. Gördüğü düş değildi. Biraz küçük, ama normal, yani içinde insanlar yaşasın diye yapılmış olan odası, ezbere bildiği dört duvarın arasında eskiden
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.