Maalesef! Artık onu çok iyi anlıyorum: Tanrı'yla arasındaki tek engel benim. Bana duyduğu aşk, söylediği gibi, onu başta Tanrı'ya yönelttiyse, bu aşk şimdi ona engel oluyor olabilir; bana odaklanıyor, beni tercih ediyor ve ben onu erdem yolunda ilerlemekten alıkoyan bir puta dönüşüyorum. İkimizden birinin ona erişmesi gerekiyor; ürkek kalbimde aşkımın üstesinden gelme umudumu kaybetmişken Tanrım ona artık beni sevmemesini öğretme gücü bahşet ki, kendi meziyetlerim pahasına onun çok daha üstün meziyetlerini sunayım sana... Bugün ruhum onun kaybına ağlıyorsa daha sonra onu Sende yeniden bulacağım değil mi...
Sayfa 126 - 1.Basım, Mayıs 2022
"Bana bir söz vereceksin, çünkü yumuşacık bir yüreğin var, Zezé."
"Söz veririm ama sizi kandırmayı istemem. Benim yüreğim yumuşacık değil. Evde yaptıklarımı bilmediğiniz için böyle diyorsunuz."
"Önemi yok. Benim gözümde öylesin. Artık bana çiçek getirmeni istemiyorum. Ancak başka biri sana verdiyse olabilir. Söz veriyor musun?"
"Evet, efendim, söz. Peki ya bardak? Hep boş mu kalacak?"
"Bu bardak asla boş kalmayacak. Ona her baktığımda dünyanın en güzel çiçeğini göreceğim. Bana bu çiçeği en iyi öğrencimin verdiğini düşüneceğim. Tamam mı?"
Sayfa 77 - Zeze - Dona CeciliaKitabı okudu
İyi bir şeyin aşırısı diye bir şey olabilir mi? Kesinlikle olur.
Sayfa 274Kitabı okudu
Kırgın çiftlerin kalplerinin derinliklerinde boşalmış sevgi deposu olmaz mı? Yanlış davranışlar, içine kapanmalar, acı sözler ve eleştiriler boş sevgi deposunun yarattığı duygusal yoksunluktan kaynaklanıyor olabilir mi?
Çok konuşan, daha doğrusu hiç susmayan ve yüksek sesle konuşan kadının cırtlak sesi... Hayatta katlanması en zor şey olabilir. Sınanıyorum her Allah'ın günü, birkaç aya evime çıkıcam inşallah. Sus be artık, yorulmadı mı çenen? Konuştuğu konular da varoşluğunun ispatı niteliğinde. Nasıl bakıyor erkekler bu kızlara, oğlum hiç beyniniz yok hadi diyelim, kendinize saygınız da mı yok?🤮 Tesettürlü bi de teki, gömlek değiştirir gibi flört değiştiriyor kepaze ya... Belki feminist olabilirdim, 4 yıl yurtta yaşamasaydım...
Atsız Armağanı: Atsız'ı sevenler 1974 yılında onun için bir armağan çıkarmak istediler. Mustafa Kafalı olayı şöyle anlatıyor: "1974 yılıydı. İstanbul'da, bizim evdeyiz. Çay içiyoruz. Hanım, çay getirip götürüyor. Necmettin Hacıeminoğlu, Mehmet Eröz, Erol Güngör ve ben, memleket ahvali üzerine konuşuyorduk. O konuşmalar sırasında,
Mis gibi bir hava vardı bahçede ders işledim, sınıfımın baştan aşağı temizlendiği yetmiyormuş gibi bir de bahçede sarı gül ağacına rastladım. Zümrelerimle sohbet ettim, dondurma yedim, pilatese gittim. Parkta küçük bir hanım ansızın karşıma geçip oturdu ve sohbet ettik. Pazardan çilek aldım. Bir kişi hatrım için olduğunu belirterek kısıtlı zamanında bir işimi halletti. Allah'ım bugün Eurovision da varmış, nereden baksan elhamdülillahlık nezaketin baş gösterdiği efso bir gündü dostlar, bu arada Çalıkuşu'nu okurken acaba Feride olabilir miyim veya Feride ben mi diye sormaktan kendimi alamıyorum kdkgkf Güler yüz ve tatlı sözün önemini bir kez daha anladığım bu günde herkese iyi akşamlar diliyorum.
Ülkü Peşinde
Söylemesene, söylemesen de bilirim,
Darılmayın ama bildiğim için gülerim.
Şimdi hem gözüm açık, hem gönlüm,
Yılanı, güler yüzlüden ayırabilirim.
Belki, hakkın olabilir övünmeye,
Ancak, aşıp-taşarak, dökülme.
Kimler birlikte, kimler değil,
Yanar-döner şu devirde...
Huzurlu ol, yıldızın parlayıp-gider
Devir değil vazgeç, fakat ülkü diner.
Bir ülkünün sırtına binmekle beraber,
Bir ülkün, kızıl elma gibi önünde biter...
İnsan, bahtına razı olur mu, her halde
Ülkü edinelim, ülküsüz olur mu kişi de?
İpsiz-sapsız talihe kulluk etmeden,
Ne yeter ülkü peşindeliği, iş edinene...
Gönlümüzü avutarak tali hile
Ülkü peşinde gezeriz, ülkü peşinde.
Ülkü varken, talih ile oyalanmak var mı?
Çalışan can var mı, ülküyü ele geçirmeye?
Sayfa 58Kitabı okuyor
Bugün, tam 3 kuş gömdük.
Bahçemize yuvası dağılarak düşmesi daha olası, daha tüyleri dahi çıkmamış, tam 3 yavru kuş... Tuhaftır, güzel bir tevafukatın üzerine geldi. Gömdüğümüz yerin baş ucunda bulunan duvara, çamura bulanmış eller ile الله yazdık. Elif'i 
be.mesûffe 'ye, Lamları 
Derya 'ya, Hû'su ise bendenize ait..
Ölüm,
#neokudum
#novellaneokuyor
#𝓈𝒶𝓁𝒾𝒾𝒽𝓊𝓏𝓊𝓇𝓊
Kayıtsız Trenlerin Ölümü
@orcanmuratt
@kentkitap
Selam arkadaşlar bugün güzel ve özel bir kitap yorumu ile sizlerleyim. Öncelikle kitabın ismi ilk başta benim dikkatimi çeken bir unsurdu bunu söylemeliyim . Onun dışında kitabın dikkat çeken bir diğer detayları ise şöyle ;
Aslında eser bir film senaryosu olarak kağıda dökülmüş . Bir film edası ile kağıda dökülse de gerek edebi anlatım ile yoğrulması ile aslında biz okurlarla buluşmuş . İçerisinde öncelikle Ali ile karşılaşıyoruz . Ali bekar ve yalnız yaşayan bir adam.Öncesinde evlenmiş boşanmış bir de oğlu var .Hayatında pek fazla kimseye yer vermeyen Ali’nin hayatı evinde ve kitapları arasında geçiyor . Ali büyük zorluklar yaşamış ve melenkolik bir hava katan karaktere sahip . Onun dışında Ali neden bu şekilde kendini soyutladı insanlardan ya da hayattan demek istiyorum bunların hepsi eserde gizli . Hatta okudukça merak etmeye daha da içine çekilmeye başlayacaksınız .
Hatta belli mi olur belki de bu eser ile biz bir de bir seneryo hatta film ile karşılaşırız . Hayat sürprizlerle dolu olabilir .
Özlem
#kayıtsıztrenlerinölümü #kitapyorumu #roman #hikaye
Siz okudunuz mu?
Lakin ne mümkün? Bir yabancının himayesi bir annenin şefkat ve sevgisine denk olabilir mi?
Sayfa 11 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
