BEKAR BİR ARİSTOKRAT
Bayan Storner’i muhakkak bir ölümden kurtardıktan sonra Baker Street’teki evimize döndük… Ertesi sabah aklıma, bir zaman yüksek sosyete dedikodu konusu olan Lord St. Simon’un evlenmesi olayı geldi. Bu evlenme ve neticesi, artık konuşulmuyordu. Unutulmuştu… Yeni yeni öyle rezaletler patlak vermişti ki, dört sene önceki bu
Kocan kadar konuş ikilemesinden tanıdığımız Şebnem Burcuoğlu yine çok sempatik bir hikayeyle okuyucusuyla buluştu. ‘Şekerfare’ adından da anlayacağınız üzere şeker tadında akılda güzel bir izlenim bırakan hoş bir eser olmuş. Sevgili dostum Kübra’nın vasıtasıyla tanıştığım bu güzel eser tam da şu ana uygun plajda güneşlenirken ya da bahçenizde
Dikkat ayrıntılı yorum içerir!!!
Hey Santiago Nasar, gel bakayım bir yanımıza anlat biraz , bir de hikayeyi senden dinleyelim...
Sen Angela Vicario'yla bir ilişki yaşadın mı? Gerçekten onun namusunu sen mi kirlettin? Sen vahşice ve işleneceği önceden herkesce bilinen bir cinayetin kurbanı oldun! Halbuki o kızın ikiz abileri bile bu cinayeti işlemek istemedi! Onun için herkese söylediler . ' Biz Santiago'yu öldüreceğiz dediler!' Ama hiç kimse inanmadı dostum, ya da inandı ama , nasıl olsa bunu bilen diğerleri bir şeyler yapar bu cinayeti engeller dedi ... Ama olmadı be dostum, kimse hiç bir şey yapmadı! Annen bile bir şey yapamadı! Sanki herkes kör oldu... Sanki kader senin ölmeni istedi! Neyse biz hikayeyi hep başkalarından dinledik. Angela "Benim namusumu kirleten bu adam "!dedi senden için... Sorgu yargıcı, hiç bir kanıt olmadığı için senin suçsuz olduğuna inandı ve şöyle bir not düştü dosyanın kenarına " Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım" biz kitabı okuduk ama hala tam bilmiyoruz , hiç kimse böyle vahşi bir ölümü hak etmez belki ama söyle be dostum , O sen miydin?
Çok önceleri okuduğum etkisi altında kaldığım bir kitaptı
Arkadaş sende kitabı anlatmışsın diye kızanlar olmuştur, kitabı okumadıklarından... Ama inanın bu kitabın daha ilk sayfalarında katilin kim olduğu söyleniyordu
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178bin okunma
Kupa Meyhanesi’nde tek bir müşteri vardı:
Devlet güvenlik örgütünde görevli sivil polis Bretschneider.
Meyhaneci Palivets bardakları yıkıyor, Bretschneider de onu kapana
kıstırmaya çalışıyordu, ama boşuna. Palivets, ağzı bozuğun tekiydi.
“Göt”ten, “bok”tan, “sıçmak”tan başka laf bilmezdi.
Ama aslında mürekkep yalamış adamdı;
önüne
Ömrümden bir yılı daha geride bırakmama dakikalar kala;
ben yine dünden bugüne zaman tunelime girdim..
Kaybettiklerim, kazandıklarım, özlediklerim, uğurladıklarım…
Çok birşey kazanmadım şimdiye kadar ama çok şey kaybettim.
Duygulardan başlarsak; klişe olacak ama güven duygusu pek bir eksildi bende.. Bir söz okumuştum bir yerde “insan ne kadar
Léon Werth için...
“Bu kitabı, koskoca bir adama adadığım için küçüklerden beni
bağışlamalarını dilerim. Ama önemli bir özürüm var:
Şimdiye kadar bu adamdan daha iyi bir başka dostum olmadı.
İkinci özürüm de şu: Bu adam, her şeyi değerlendirebilir.
Çocuklar için yazılmış kitapları bile. Sonra üçüncü bir özürüm daha var:
Bu adam Fransa’da oturuyor şimdi, aç, üstelik açıkta. Avutulmak ister.
Bütün bu sayıp döktüğüm özürler yetmezse ben de kitabımı onun bir zamanki çocukluğuna adarım tabii.
Bütün koca adamlar bir zamanlar çocuktular
(gerçi aralarında bunu hatırlayanlara az rastlanır ya.)
İşte gerekli değişikliği yapıyorum:
Çocukluk günlerindeki Léon Werth için...
Dostum tam bir Marc Levy'ci.Hər zaman önyargılı davranırdım.Sırf romantik yazdığını düşünürdüm nədənsə.Ama önyargım üçün özür dilerim.(
Marc Levy'dən oxuduğum ilk kitab oldu amma yaxşı ki, də bu kitabdan başladım.Kitabı 2gün böyük həyəcanla oxudum, oxuduqca fantastik bir film izlədiyimi düşünürdüm. Bir az sonu tam olmadı, amma 1K ailəsi sayəsində bu kitabın davamı olduğunu öyrəndim. (
Qorxudan Daha Güçlü Hiss). Qısa bir zamanda davamını da oxuyub sizlərlə bölüşəcəm inşəAllah.
Mənim üçün uzun zaman sonra çox zövq verən oxuma oldu.Yaxşı ki, oxudum bu kitabı siz də hələ oxumamısınızsa şans verin deyirəm.
Onu da deyim ki, ilk dəfədi ad günümdə hədiyyə aldığım bir kitab zövqümcə oldu :)
Heyy, Marc Levy'ci arkadaşlar, aranızda mənə də yer varmı? :)
☆Kitabla qalın...☆