Anaokulundayken herkesin bardağının üstünde kendi ismi yazılıydı. Akşamüstleri bu bardaklarda, ebeveynlerimizin gelip bizi almadan, duble sulu paşa çaylarımızı içine pötibör bisküvileri batıra batıra büyük bir keyifle içerdik. Tadı bir boka benzemezdi ama yine de güzel geliyordu. Artık günün bittiğini, o işkence yuvasından kurtulacağımızı hatırlattığı için güzel geliyordu herhalde. Yasemin batırdığı bisküvi parçası çayın içine düşünce ağlamaya başlamıştı. Öğretmen kızların aklı bir karış havadaydı, başka yere bakıyorlardı. Gerçek bir centilmen gibi yerimden kalkıp yanına gitmiştim, çay kaşığımla çıkarmıştım bisküvi ölüsünü. O da akşam annesiyle giderken dönmüş, el sallamıştı bana. Bizimkiler henüz gelip almamışlardı beni, ölmeden önce de bekletmesini çok severlerdi. Ertesi gün Yasemin’e evlenme teklif ettim, bu kadar flört dönemini yeterli görmüştüm, işin ciddiyetinin sarsılmasını istemiyordum ve şu gerçeği çok iyi idrak etmiştim ki kaç yaşında olursa olsun her kızın hayalidir evlenmek. İşte o zaman Yasemin, düşünmek için biraz süre istemişti. O anda başka şeyler de söylemiş olabilir ama unuttum. Sonuçta sevilen her kadın güzel bir şarkıdır, bütün sözlerini hatırlayamazsın belki ama melodisi hep aklında kalır.
Sayfa 20 - ietişimKitabı okudu
"Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?" diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.
Reklam
Sanırım ölmeden hemen önce
Bir gün sana tekrar döneceğim, bekle beni!
Sayfa 17
"Bak Kayra, biz herkes olduk. Kendimize en büyük acıları ve zevkleri tattırdık. Ve artık ölüyoruz. Bunu fark etmiyor musun? En yukarıdan aşağı düşüyoruz. Ve yeri öpmemize çok az kaldı. Başladığımız yere dönmeden yani sermayemizde ve hafızamızda sadece ismimiz kalmadan hatırladıklarımızı yazacaksın. Hayatın suyunu içtikten sonra bir gün işememiz gerekecekti. Ve zihinlerimiz ölmeden önce bunu yapacağız. İnsanlığımızı, ahlakımızı, dünyayı çok uzun zaman önce yok ettik... Hissediyorum. Şimdi sıra anılarımızda ve hayallerimizde. Kafatasımızın içini süsleyen bütün bildiklerimizde. Her geçen saniye eksiliyorlar. Çok geç olmadan yazmalısın!"
Sayfa 13
Dedemin öldüğü günden beri ölüm benim için daimi bir refakatçi haline geldi. O gün ben de öldüm. Çünkü bir şey kafamda kesinlik kazandı; yedi yıl da yetmiş yıl da yaşasan ne farkeder? Bir gün mutlaka öleceksin...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.