Dogan her kul bir gun olur.
Geçip giden omre vah deyin.
Ölür bir gün her dogan kul.
Sizler ölmeden önce eyvah deyin.
Omre dair
ölmeden önce
Ey Rabbim, beni islah et deyin.
Vah deyin, eyvah deyin, islah deyin, Allah deyin.
NEDEN YAZIYORUM
Mensur koşuk olarak kaleme aldığım eserlerimi paylaştığım bir site neden yazdığım ile ilgili bir yazı talep etti.
Çok ilginç cümleler kurmuşum. Paylaşmak istedim.
Hayatta nefes almak kadar önemlidir yazmak..
Yazmakta ki tek amacım yaşadığım toplumun ve insanlığın kulağına aydınlığı fısıldayan metinler bırakmaktır.
Yazın
Ölümünden sonra yayımlanan kitabıyla yeniden dirildi Marquez! Yaşasın Edebiyat!
Ana Magdalena Bach, vefat eden annesinin ana karadan dört saat uzaklıktaki adada bulunan mezarına her 16 Ağustos günü bir demet kuzgunkılıcı çiçeğiyle anmaya gider. Bu bir gün aileden uzak olduğu ve tamamen özgür olduğu "senede tek gün"dür. O da bu günü tek gecelik aşklara kapı aralamak için kullanır. Ancak bu durum kendisinde değişimlere sebep olacaktır.
Adaya her gittiğinde okuması için yanında bir kitap bulundurur kahramanımız. İlk kitap
Veba Yılı Günlüğü iken son yolculuğunda yanına kitap almayacaktır.
Benim gibi Marquez hayranları için muhteşem bir sürpriz oldu bu eser. Yazarın ölmeden önce üzerinde çalıştığı son eseri, ölümünden on yıl sonra tüm dünyayla aynı anda dilimize kazandıran yayınevi ve çevirmene minnettarız.
Herkesin sıklıkla tavsiye ettiği kitaplardan biri Aziz Ayyaş Efsanesi. Joseph Roth'un ölmeden kısa bir süre önce tamamladığı bu kitap bazılarına göre yarı otobiyografik bir roman. Bana göre ise her insanın başına gelen talihsiz olayların sonunda son bulacağına dair olan bir hikaye.
Hikaye, Andreas adlı oldukça gururlu bir berduş'un bir aylık yaşam sürecinde başına gelen çeşitli mucizeleri anlatıyor. Günümüzün insanları gibi sürekli olarak söz vererek günün sonunda çeşitli bahanelerle yine aynı sefilliğe geri dönüyor.
Bu bir aylık süreçte Andreas'ın verdiği sözü yerine getirmeye çalışırken başına gelen olayları okuyoruz. Durup düşündüğümüzde ise kendi hayatımızdan pay çıkarabiliyoruz. Bir hiç uğruna hayatını feda etmesi ve hapis yatması, tüm gururuna rağmen tembelliğinden ödün vermemesi. Ben kendi hayatıma dönüp baktığımda kendimi gerçekten Andreas gibi hissediyorum. Yeterince gurura sahip, her gün yatağında elinde telefonla pinekleyen bir genç.
Bu kitap, aslında beni düştüğüm o derin kuyudan biraz olsun ışığı görmeme yardımcı olan bir merdiven gibi imdadıma yetişti. Okumayı, sabretmeyi unuttuğum zamanda başladığım bu kitap bana tekrardan gerçekliğe dönme isteği verdi.
Çünkü kitabı okuyanların da anlayacağı üzere hayat çok kısa. Verdiğimiz sözleri yerine getirmeye çabalarken belkide yitip gidiyor:)
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT
1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir.
Çakır Ağa, İsa
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT
Olay Örgüsü
1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir.
Deli Kurt'ta Şahıs Kadrosu: Tarihî ve Kurmaca Kişilikler
Deli Kurt'un asıl şahıs kadrosu kurmaca kişiliklerden oluşur. Baş kahraman, asıl adı Murad olan fakat Deli Kurt olarak tanınan meçhul şehzadedir. Deli Kurt'u yetiştiren Çakır, Deli Kurt'un âşık olduğu Gökçen Kız da romanın önemli kurmaca kişiliklerindendir. Eserdeki
Henry King Ketcham adında bir adam tanıyor musun?”
Göğüslerine kadar gömüldükleri geniş koltuklarda karşılıklı oturuyorlardı. Lobideki tek gerçek turistler onlardı. Barbaros yanıt verdi:
“Hayır.”
“1920 doğumlu bir adam. Amerikalı. 40’ların başında Alice adında bir kadınla evlenir. 44’te bir çocukları olur. Kısa adı Hank olan Henry
İnsanoğlunun huyudur, bilmediği şeyi hikayeleştirmeye, yavan şaaşalı büyülü efsanelere çevirmeye, ballandıra ballandıra kafasın da büyülü dünyalar kurmaya çok meraklıdır.
Şu anki bilinciniz ayniyle korunacak.
İlk aşamada İslam literatürünün ahiret dediği spatyoma düşeceksiniz.
Burası zamanında kadrini kıymetini bilmediğiniz her şeyin sonsuz