Hepimizin hayatında bir vefatın ardından yas ile kaldığımız durumlar maalesef ki oluyor. Ölüm, gerçek ve acıyla kabullenmek zorunda olduğumuz bir olgu.
Benim de yolum bu kitapta çakıştı ve okuduktan sonra şaşırtıcı demek istiyorum ki
‘İyi ki okumuşum’ diyerek ayrıldım. Bazı kitapların tedavi gücü veya sakinleştirme potansiyeli diyelim yüksek olur ya; bu kitapta da öyle. Alırken sıkar mı , klişeler ile dolu mudur tereddütleriyle alsam da karşımda halden anlayan dolu bir yazar buldum.
Sevgili Şengül hanım sonradan öğrendim ki zaten akademisyen ve yas danışmanlığı yapmaktaymış. Ayrıca eşini maalesef bir suikast ile kaybetmiş. Neden mi anlatıyorum bunları? Karşınızda sizin hissettiklerinizi, duygularınızın hangi aşamalardan geçtiğinizi bilen birisi var. Suçlama, inkar etme, hak etmediğini düşünme, boşluk… Bütün duygular, yasın çeşitleri, yasın içinden nasıl geçtiğimiz, yasın aşamaları bölüm bölüm anlaşılır ifadelerle bize sunuluyor.
Yazar bir yandan kendi kaybını anlatıyor bir yandan bize ‘Seni anlıyorum’ , ‘Bunu yaşayan tek kişi değilsin’ diye sesini duyuruyor. Kitabın bazı bölüm sonlarında tekrara düşmeleri de çok can sıkmadan kitabı bitirmemize engel olmuyor.
Yasın sürecini bilip bize gerçekleri sunmanın yanı sıra kayıp yaşayan bir kişiye ne söylenmemesi gerektiğini de aktardığı için kayıp yaşamış olsun ve olmasın bilinçlenmek adına herkesin okuması gereken dolu bir kaynak olduğunu düşünüyorum.
İyi hissettirmesi dileğiyle.