"Hayatım hayatımın romanı olsun.." diyerek başlayalım..
En çok yarım bırakılan kitaplar arasında 1, En çok okunacak kitaplar arasında 3. sırada olması bile bir çelişki teşkil etmiyor mu? Meraklanıp, kitaba başlayıp, kitaba tutunamayanlar: (Selim olsa hepinizden tiksiniyorum derdi :)) )
Kitap hakkında fikir ve naçizhane tavsiyelerime
“Ural’ın hatırasına” diye başlamış.
Rumeli Hisarı’ndan kendini atan bir arkadaşıymış. Kurgu muydu okuduklarım, gerçek mi? Ne önemi var? Yaşadıklarımız değil mi yazdıklarımız?
Evet, burada acı çekiyoruz. Acıyı öyle oturduğumuz yerden değil, “sıradan” insanların parçalanıp etrafa dağılmış hayatlarını izleyerek çekiyoruz. Aslında hepimiz biraz
Tutunamayanlar
“Bu kitap ne ciddi kavgaların ne büyük ve yaygın sıkıntıların ne de ezilen insanların romanıdır; bu kitap, mustarip bir ruhun iç çekişlerinin romanıdır. “
Oğuz Atay-Tutunamayanlar, 1970
Ben de yazarın hissiyatı, kelimeleri ve bilhassa üslubuyla sizlere seslenmek istiyorum. Kitabı, anlatılmaz bir duygu ile okudum. Sahiden neye
Bu incelemeyi kitabı okumamış,başlayıp yarı da bırakmış ya da başlamaya cesaret edememiş kitap severlerimiz için motivasyon amaçlı yazmak istedim inşallah bir faydası olur
Romanımız klasik roman okurları için bir çok yenilikle karşımıza çıkmakta.Alışılmışın dışında bir teknik ve kurgu ile içiçe geçmiş üç öyle yer almakta romanımızda.Bunlar;
Selim hayatı korkularla geçen ve her gördüğü kitapta maceralarla atılıp, yazarları sevip ve roman karakterlerinde sürüklenen, her şeyi detayına kadar düşünen detaylarda boğulan, düşüncelerine tutunamayıp vazgeçen, kendi içinde bile binbir Selimler barındıran bir karakter. Aslında intiharla hayatına son veren başkahramanımız. Acısını daha büyük
Bu kitabı eline alıp bırakan birçok insan olmuştur elbet. Sebebi ise kitabın postmodern bir tarzda yazılması. Okuyan kitapkurtları bilir, olaydan çok psikolojik tahliller ön planda. Yazarımız, bireyi ve bireyin iç dünyasını, iç konuşma, psikanaliz, diyalog, hiciv, taklit, parodi, yabancılaştırma gibi postmodern teknikler kullanarak anlatmıştır.
.
Oğuz Atay'ın okuduğum ilk kitabı an itibariyle bitmiş bulunmakta.
R. sayesinde okuduğum bu kitap diğer kitaplarıma nazaran çok farklı, hem hediye olması hemde içeriği bakımından bambaşka.♡
.
Anlatmaya başlayalım. Kitabı okurken size sanki her cümlesinde ben farklıyım, ben özelim diyor. Öyle yoğun ki bir sayfasında bile dakikalarca beklemek
Bazı kitaplar vardır içine çeker sizi, kaptırırsınız kendinizi öyle okursunuz. Çizdiğiniz her satırın hafızanızdan çıkmasını istemezsiniz. Bitirdiğiniz de boşluğa düşersiniz.. Tutunamayanlar benim için böyleydi..
Bazen yaşadığınız şehir size dar gelir, odanızın duvarları üzerinize yıkılır gibi hissedersiniz. En yakın dostlarınız bile size yabancı
Oğuz Atay yaşarken beklediği değeri çevresi ve okurları tarafından göremediğini bildiğim, anlaşılamayan, kitaplığımızda popüler kültürce Olric sayıklamalarından etkilenilerek alınmış Tutunamayanlar kitabıyla tanıdığım bir yazardı. Birçok okur gibi Tutunamayanlar kitabıyla başlayıp, yarıda bırakmış tekrar başlamış, tekrar bırakmış hüsrana