Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ancak kendini dünyadan geri çekmesi yavaş yavaş etkisini gösterir. Yabancı ırklarla görsel temastan kaçınarak biraz olsun sakinleşmeyi başarır; ve Hitler'e olan hayranlığı azalır. Halbuki önceleri onda ilk gördüğü, "Avrupa kültürünü yeniden canlandırmaya çağrılan temel bir güç'tür, ardından onu "dürüst bir palyaço" olarak addetmeye başlar ve nihayetinde de kabul eder: "Temelde sağlam hedefleri olmasına rağmen, mevcut absürt aşırı uç politikası feci sonuçlara yol açma riski taşıyor ve başlangıç ilkeleriyle çelişiyor."
Sayfa 119 - 120Kitabı okudu
Başkalarının fikirlerini kopyala yapıştır yapmayın bi kendi fikriniz,bakış açınız olsun
Reklam
Aslında Lovecraft hep ırkçı idi. Fakat gençliğinde bu ırkçılık, ait olduğu sosyal sınıfta bulunandan -New England'ın köklü, Protestan ve Püriten burjuvazisi- öteye geçmez. Aynı doğrultuda, doğal olarak da gerici idi. İster nazım sanatı, ister genç kızların elbiseleri olsun, her şeyde, özgürlük ve ilerlemeden ziyade düzen ve gelenek kavramlarına kıymet verir. Bunda tuhaf veya eksantrik bir yan da yok. Sadece eski kafalı bir adam, hepsi bu. Ona göre Anglosakson Protestanların doğaları gereği toplumsal düzende ilk sıraya layık olmaları gayet doğaldır; diğer ırklar için (her halükarda haklarında çok az şey bilir ve zaten bilmek de istemez), sadece yardımsever ve mesafeli bir küçümseme hisseder. Yeter ki herkes konumunu bilsin, kendi yerinde kalsın, düşüncesiz her türlü yenilikten kaçınılsın, böylece her şey yolunda gidecektir.
Sayfa 115Kitabı okudu
İster kazanç ister suçunu cezasız atlatmak için olsun, insanın sorumluluktan kurtulmasına kesinlikle imkan yoktur. Bu sebeple insanoğlunun dünyada başvurduğu en boş, en umutsuz, en aptalca iş sorumluluktan kaçmaya çalışmasıdır. Çünkü sorumluluktan kaçması, insanın kendine ve topluma karşı işleyebileceği en sefil suçtur.
Sayfa 285Kitabı okudu
Yemin ederim, Allâh’ın indinde bir dîn var ki, şimdi bulunduğunuz dînden daha sevgilidir. Ve Allâh’ın gelecek bir Peygamber’i var ki, gelmesi pek yakındır. O’nun gölgesi başınızın üzerine düştü. Ne mutlu o kimseye ki, O’na îmân edip de, O dahî ona hidâyet eyleye! Vay o bedbahta ki, O’na isyân ve muhâlefet eyleye! Yazıklar olsun ömürlerini gaflet içinde geçiren ümmetlere!
Mutlular uyuyor bu saatte, mutsuzlara selam olsun diyelim mi?
Reklam
392 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ayyyyy ben bu kitabı her an yiyebilirim. Hani ilk kitap için bir tık yavaş akıyor demiştim ya bunda asla öyle bir şey olmadı. Kitabı vakti olan bir insan okurken yutar o biçimdi. Konumuz bir tık karışık malum seri içerisinde farklı türleri bir araya getiren bir seri.( Fantastik, dönem,gizem vs vs) İlk kitabın sonunda ikinci kitap için yazar bize yeni bir cinayet sunuyordu. Ve ölüm meleğimiz Signa bu cinayetin peşine düşer. Tabi ona en büyük desteği bir önceki kitapta kurtardığı ve kaderlerinin bağlandığı kuzeni Blythe verir. ( Ara ara destekten çok köstek oldu hanımefendi ama olsun.) Bir cinayetin peşinde dönen, hem fantastik hemde dönem kurgusu. Ve yeni bir karakterimiz kitapta baş gösterir: Kader ( Ölümün düşman kardeşi namı diğer prens Aris) Kader gelir ve Thorn Grove malikanesini alt üst eder. Bu cinayete birazcık el atmış olabilir. Sebebi ise yıllar önce ölümün kendisinden aldığı sevgili eşinin reenkarnesini bulmaktır. Bu reenkarne' nin Signa olduğunu düşünür. Böylece Kader - Ölüm ve Signa arasında çatışmalar peyda olur. Normalde hiç bir kitapta ikinci erkek karakteri sevmem ama Kader' e bayıldım. Reenkarnesini aradığı eşine olan bağına, sevgisine, hayran kaldım. ( Kitabın sonunda eşini öğreniyoruz ) Deli gibi üçüncü kitabı merak ediyorum şuan. Ciddi anlamda farklı bir fantastik kurgu isteyenler için seri muazzam. Ben çok severek okudum ilgisini çekenlere şimdiden keyifli okumalar dilerim
Foxglove
FoxgloveAdalyn Grace · Artemis Milenyum · 202492 okunma
Sen benim dünyamsın, Signa Farrow. Yarın ne olursa olsun, bunun birlikte geçireceğimiz son gece olmayacağını bil. Yemin ederim ki hiçbir şey beni senin için savaşmaktan alıkoyamaz.
Sayfa 360 - Artemis Milenyum 1. Baskı Ocak 2024 - ÖlümKitabı okudu
Sabah namazı; Sevgiliyi, sevgiliye ulaştıran aşıkların vaktidir. Bu vakte erişenlere selam ve erişmeyenlere de nasip olsun...
Zannetme ki, sana kabuğu kır, diye cevap vereceğim... O zaman dağılırsın! Ve kendine mal et, kanınla işle ve canlandır. Kabuğun kendi derin olsun...
Reklam
Allah’ım, zorlandığım anlarda bana sabretmem gerektiğini gösterdiğin için şükürler olsun.
Benden beklediğiniz gibi görünmez olursam her şey düzelir belki. Huzursuzluk vermemek için nefesimi bile tutarsam bir şeyler rayına oturur belki istediğiniz gibi. Ruhumda açılmasına izin verdiğim yaraları iyi edemem ama köksüzlüğümü kabul edip her dediğinizi yapar sizin vicdanlarınızı rahatlatırım belki. Beklentileriniz bunlar mıydı gerçekten? Bilmiyorum, artık bunu düşünmekten bile yoruldum. Her şey sizin istediğiniz gibi olsun artık ben kabul ettim.
Gülümsedin, dünyam güzelleşti, daha ne olsun
Franz kara
Franz kara
"İstemez misin ya Ömer, dünya onların, ahiret de bizim olsun!”
Vasiyetimdir. En güçlülerinden seçilsin Beni taşıyacak olanlar. Ahtım olsun, Yükleri ağırlaşsın diye iyice, Tabutumun içinde tepineceğim.
Metis YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.