Y'akşamlar dedi bana,
Zifiri bir Şeytan gibi.
Bozuk bir işveli,
Tutarsız ve karamsar,
Yaktı akşamları.
Y'akşamlar dedi kekeleyerek,
Üzerinde pis bir İstanbul kokusu.
Düzlemesine giden sokağın sonunda yolun ikiye ayrıldığı yerde
Koca çınarların arasında hapsolmuş aile apartmanında yaşı 20ye yakın genç bir kız var
Bu genç kızın sabahtan başlayıp akşamın bir körüne kadar süren sade gülüşü
İki dudağının ardına saklanan sır, salya ile tatlı tatlı dökülüyordu Ragıp'ın kül tablasına
O esnada o gülüşü seyrederken
ve gittin işte
beni burada
perdesi yırtık bir odada bırakarak
ve Siegfred’s Idyll çalıyor küçük kırmızı radyoda
ve çabuk terkettin beni
gelişin kadar ani
ve yüzünü ve dudaklarını silerken
Ruhlar alemi her zaman ilgimi çekmiştir; çünkü, birçok kez paylaştığım gibi, cehenneme gittim. 22 Nisan 1933 cumartesi akşamı saat 19:30'du. Teksas'ın McKinney şehri, Kuzey Kolej Sokağı 405 numaradaki evin güney tarafındaki yatak odasındaydım. Büyükbabamın şömine rafı üzerindeki eski duvar saati 19:30'u gösterdiği an kalbim durdu
Yakarışım Sanadır Ey Rabbim!
Gecelerden sabahlara, karanlıklardan güneşlere doğru açılan yüreklerimizin perde aralıklarından süzülen nur katreleriyle geldim kapına!
Biliyorum, güllerden geçer sana giden yolları Yakarışlarla, dualarla, tahiyyatlarla bezenir.
Ey rahmetiyle kalpleri evirip çeviren, Sana kalbimi getirdim.
Ey kalpleri nuruyla
Puslu ve sisli bir gecede cinayet işlemek, sizce de akıllıca değil mi?
Yine o gecelerden birinde Starkwedder adlı karakterimiz yolda ilerlerken arabası hendeğe düşer ve etrafta yardım alabilecek birilerini arayabilmek için oradan ayrılır. Bulduğu bir evin kapısını çalmaya başlar ancak yanıt gelmeyince pencereden içeri girer. Beklemediği bir manzara ile karşılaşır, ölü bir adam ve elinde silahı ile kenarda bekleyen adamın karısı, Laura Warwick. Kocasını öldürdüğünü iddia etmektedir ve Starkwedder'e polisi aramasını ve neyi beklediğini söyleyerek bağırmaya başlar. Karakterimiz polisi aramak yerine kadına yardım eder ve katili bulmaya çalışırlar.
Kitap boyunca bir çok kişiden şüphelendim, ama evet katil bu dediğim biri olmadı. Sonunda ise çok şaşırdım, beklediğim bir şey değildi. Agatha Christie yine kalemini konuşturmuş. Çok gizemli bir hikayeydi. Eğer bir polisiye okumak isterseniz, tavsiye ederim.