Karşılıklı bir çıkar ilişkisi değildi aşk. Ticari bir eylem asla değildi. Tüccar zihniyeti ile aşk, hayatta bir arada bulunamazdı. Buna aşk diyenlerin ne aklı vardı ne fikri. Bunda ısrar edenlerin ya ruhu yoktu, ya da onlara emanet edilen ruh çıkıp gitmişti aşkın esas sahibine. Böylece yaşayan ölülere dönüşmüşlerdi.