“Hedefini tutturamamış aşka beşerî deriz”
Aşk bir mermidir. Ve silahınızı Allah doldurmuyorsa şeytan doldurur. Aşk mermisi ölümcül değilse (ki âşığın namlusu kendisine bakar) kuru sıkı deriz biz ona, ya da tatbikat mermisi. Ki bu Allah’ın dönüp bakmayacağı bir oyuncaktır. Aşkın beşerîsi yoktur. Acemi, ilkel, hedefini tutturamamış aşka beşerî deriz. Ona hakiki aşk denmesi caiz değildir, böylesi Allah’ı kıskandırır, gayretullaha dokunur. Aşk, ilahî aşktır. Beşerî aşk bazıları için tatbikat mermisi hükmündedir: Onunla atış öğrenir, hakiki sevgiliye yetiştirilir. Bazıları da orada kalır, ebedî bir tatbikat eri olarak: rütbesiz, makamsız, kavruk, dünyalı… Beşerî dediğimiz bir aşkın, şiddeti, celali, ateşi yerindeyse, ilahî olmaya az kalmıştır; mübarek olsun. Ama az bazen çoktur: “Rabbinin katında bir gün, saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.” (Hac/47) (Ahmet Murat Özel)
Şiirin tam sizi vurduğu yerde, Kendi ölümcül yaranızı görebilirsiniz /Lale Müldür/
Reklam
Boğularak ölenlere dikkat edin, buyuk çoğunluluğu yüzme bilirler .. Bu yuzden acillrlar ve o yüzden boğulurlar. Trafik kazasinda da yine olenlerin neredeyse tamami şöförlüğü iyi olanlardır ... Bu yuzden hiz yaparlar ve kaza yaparlar . Acemi soforler ölumcul hata yapmazlar ve yuzme bilmeyenler boyunu gecen yerlere gitmezler . Bilmek her zaman iyi değil çünki EGO öldürür.
Günümüzde romanın sorunu şu: yazmaya ölümcül bir tutkuyla bağlı, uğruna hayatını mahveden; aç, sefil ve perişan ölen yazar eksikliği... -alıntıdır-
Cennette savaş oldu. Mikail'le melekleri ejderhayla savaştılar. Ejderha kendi melekleriyle birlikte karşı koydu, ama gücü yetmedi. Bu yüzden cennetteki yerlerini de yitirdiler." İncil'deki Aziz Yuhanna'nın Vahiy'de anlatılan hikayede, dünyanın sonunda Cenneti Cehenneme ve erdemi kötülüğe karşı karşı karşıya getiren son bir savaş yaşanıyor. Tanrı'nın göksel güçlerinin lideri olan Başmelek Mikail, tabloda her başın yedi ölümcül günahtan birini simgelediği yedi başlı bir ejderha ile sembolize edilen kötülüğe karşı mücadelelerinde meleklere komuta ediyor. Dürer, bu destansı yüzleşmeyi Aziz Mikail'in mızrağını ejderhanın kafalarından birine sapladığı anda yakalıyor. Aziz Mikail'i çevreleyen, savaşa hazır üç melek daha bulunuyor. Savaşın altında, dağların ve sakinliği, uzaktaki yüksek bir kuleyle taçlandırılmış bir kiliseyle vurgulanan şirin bir kasabanın yer aldığı huzurlu bir manzara uzanıyor. Sahnenin en altta orta kısmında, Dürer'in tüm gravürlerinde kullandığı ikonik "AD" monogramı görülüyor....
"Filozoflar evlilikten ve oraya doğru gidebilecek herşeyden iğrenir; evliliği en uyguna giden yolda ölümcül bir engel olarak kabul eder. Büyük filozofların arasında hangisi evlidir ki?
Herakleitos
Herakleitos
,
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
,
René Descartes
René Descartes
,
Gottfried Leibniz
Gottfried Leibniz
,
Immanuel Kant
Immanuel Kant
ya da
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
; bunların hiçbiri evli değildi. Dahası onları evli olarak düşleyemeyiz bile. Evli bir filozof kendini komediye vermiştir. Tek istisna
Sokrates
Sokrates
. O muzip Sokrates de ironi olsun diye evlenmiştir bence."
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.