Muhteşem bir manzarayla karşılaştı. Akşamın parlak alacakaranlığında, küçük kulübenin önünde beyaz sakallı bir adam oturuyordu; kuşlar kafasına konmuş, ayaklarının dibinde bir maymun bir taşla onun için ceviz kırıyordu. Ama rengârenk papağanların konduğu ağaçların tepesine bakıyordu ve onları çağırdığında altın bir bulut gibi aşağı uçup adamın ellerine konmuştu.