Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Ülkemizde en çok tanınan ve beğeni toplayan, başyapıt niteliğindeki bir kitap 1984. Distopik kitapları oldum olası sevmişimdir. Bu kitapta benim için öyle ve okumaya başladığınız an George Orwell'ın mükemmel sistem eleştirilerine ve insana dair yapmış olduğu psikolojik tahlillere hayran kalıyorsunuz. Geleceğe ilişkin korkunç bir öngörü kitabı...
Hayvan çiftliğinden sonra 1984.. Detaya girmeyeceğim zira bazı şeylere okunarak şahit olunmalı. George Orwell müthiş gözlemci, tespitçi ve öngörü sahibi. Her iki kitabı da okudukça tanıdık geliyor ve yaşananlarla ister istemez paralellik kuruyorsun. Herkesin mutlaka okuması gereken kitaplar ve yazar. Büyük bir hayranlıkla Tavsiye ediyorum..
Bir toplumu yönetmek istiyorsanız onları tamamen serbest bırakın ve onlara sadece haz ve zevklerden oluşan; acı çekmenin, yaşlanmanın ve hastalıkların olmadığı bir dünya yaratın. Çünkü insanoğlu hazzın ve mutluluğun olduğu yerde her şeye boyun eğebilir.
Müthiş bir öngörü (tahmin denilemeyecek kadar keskin bir zeka) ile yazılmış, akıl sınırlarını zorlayan ve günümüzde bile “ vay bee” dedirten bir kurgu..
1984
George Orwell kitapları gerek anlatımı, gerek işlediği konu itibariyle, güncelliğini yitirmeyecek ve hayatın her döneminde tekrar tekrar okunabilecek bir yapıya sahiptir. “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”ü ilk okuduğum zamandan bu yana yıllar geçti ve zihnime kazınan sahneleriyle “Hayvan Çiftliği” ile birlikte kitaplığımda özel bir yer edindi.
Geçen
Yazarı da kitabı da biliriz. Bildiklerimiz arasında da en başlarda da bu kitabı biliriz. Her yaşa göre özetlenmiş baskılarını görmüşüzdür. Üstünden yıllar geçmiştir, aynı etkiyi yaratacak mı diye bir daha okuyayım dersiniz.
Kitaptaki konu net: Ay'a yolculuk yapılacak. Bu yolculuk için malzeme, konum,astronomik ve fiziki bilgiler nasıl hiç yolculuk yapılmamışken, henüz evren hakkında böylesi az bilinirlik varken detaylı ve böylesi gerçekçi olur ki!
Bu kitap bu kadar fizik konularıyla ilişikliyken, tam siz sorgulayacakken tüm hesapları da yaparak sizi cevaplıyorken,sizi araştırma istediğine yöneltiyorken nasıl bilim-kurgu eseri sayılmasın.
İnanılmaz bir öngörü,inanılmaz bir ilham kaynağı Jules Verne' nin bu kitabı.
Ve inanılmaz bir inanç, savaşma gücü,yürek gücü. Umut, son cümleye kadar hiç eksilmeyen umut. Aklın , mantığın önemi. Kurulan cümlelerin geçerliliğinin günümüzde etkisi varsa o eser elbette bir klasiktir. Bu kitap gibi.
Uzun zamandır elimde olan fakat bir türlü okuyamadım bir kitabı nihayet okudum. Kitabın konusundan bahsetmeden önce kitaba karşı birkaç düşüncemi belirtmek istiyorum.
Kitaptaki insanlar, onların düşünce sistemi, her şeye karşı olan kayıtsızlıkları gerçekten çok iyi işlenmiş, ben okurken birçok kez ikileme hatta şaşkınlığa düştüm.
Kitaptaki
Hayvan Çiftliği sonrası okuduğum 2. George Orwell kitabı. Kitap aslında beni tam olarak yakalayamadı. Hayvan çiftliği daha çok etkilemişti ama bu kitap da çok başarılı. Dünyanın yaşadığı felaketten sonra dünyanın büyük devletler tarafından paylaşıldığı ama hiçbirinin bu durumu gene hazmedemediği ve dünyayı tamamen ele geçirme çabalarını görüyoruz. Büyük kardeşin elinde olan ülke de insanların geçmişi sorgulamasını ve bilmesini engellemek için elinden geleni yaparak onları kısıtlıyor ve her daim izliyor.
Aslında tam bir kaos. Hiç bir şeyi düzgün yapamıyor ve söyleyemiyorsunuz. Çok kötü bir durum. Aslında şu anda da bu durumla bu derece kötü olmamakla birlikte (Hatta iyi yanları da mevcut bu izleme durumunun) karşı karşıyayız. Evet her yerde kameralar var ama bizi korkutmaktan ziyade bizim güvenliğimiz amaçlı bir şekilde izleniyoruz.
1984 1948 yılında yazılsa da 36 yıl sonrasının bu derece kötü gösterilmesi tam olarak tutmayan bir öngörü olmuş. Çok şükür de bu öngörü tutmamış. O şekilde bir dünyada yaşamak istemezdim sanıyorum.
Bu tarz başarılı olup da yıl olarak tam bir başarı sağlayamayan eserler mevcut. 2001 bir uzay efsanesi bunlardan birisi. Ayrıca film olarak de geleceğe dönüş diyebilirim. 2015 ile dediklerinden gerçekleşmeyen çok şey oldu. Bu durum Terminatörde de geçerli.
Kitap oldukça başarılı ve beni yaşanılanlardan dolayı ürpertti. İnşallah bu tarz durumları yaşamayız.
Günaydın
Satranç. Bir kelime, iki hece, 7 harf, milyonlarca farklı kombinasyon, dizilim, olasılık, hesap, strateji, saldırı, savunma, sabır, öngörü, zeka, dikkat... Kralların, öğrencilerin, işsizlerin, dahilerin oyunu satranç...
Üniversite yıllarımda deliler gibi oynardık bu oyunu, yenilen hep rövanş ister, yenen müthiş bir haz duyar, bazen gece geç saatlere kadar sürer de sürer, kan çanağı olan gözler 64 karede uzayan satranç dolu gecelerde.. Sonra iş güç derken oynamaz oldum bu oyunu. Şimdi kitabı bitirince ilk işim alıntı ve yorumlardan sonra akıllı telefonuma satranç uygulaması indirmek oldu. Kısalığına tezat biçimde harika bir kitap.. Hani bir solukda okunacak kitap derler ya işte bu onunda ötesinde yarım solukta okunacak cinsten. Hiçlik, delilik ve deha ancak bu kadar gerilim dolu bir şekilde anlatılabilir.
Ne kadar çok benziyor bu şark toplumları birbirlerine... Kaderleri bir olduğu gibi halkları da bir, hikayeleri de bir. İsimleri bir, biliyoruz bunu ama gerçeklerinin de bu kadar bir olduğunu görmek acı verici.
Hacı Ağa , İran’da da aynı bizde de aynı. Bir kahramana bir toplumdan daha ziyade bir
coğrafyanın şahsiyetini bu kadar güzel yüklemek olmaz sanırım. Bu coğrafyanın tüm arızalarını , evinin eşiğine oturmuş bir Hacı Ağa’ nın diline söyletmek.
Cehalet , fakirlik, yolsuzluk , sömürü...say say bitmez. Sanırım biraz bu toprakların gerçeğini idrak eden okurun , aaa tam da bizi anlatmış diyeceği bir öngörü kitabı. Bugünümüzü yaklaşık bir asır önceden yazmış mı dersiniz, yoksa bir asırdır hiç değişmemişiz mi dersiniz bilemiyorum. Kararı siz verin.
Kaçınılmaz
Kitap öngörü serisinin ilk kitabı kitap bence güzel sayılır kitabı 1 günde bitirdim akıcı esprili hush hush serisini biraz andırdı melekler hakkında bazı farklı bilgiler veriyor melekler biraz daha ölümcüller kitapta yazar bazı bölümleri öyle tasvir etmişki resmen gözümde canlandı özellikle Evie nin portresinin yapımı güzel di ben 2.ciyi okuyacağım bakalım güzel mi gidecek yoksa hayal kırıklığına mi dönüşecek bakalım
