Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

n

n
@oo6inc
Reklam
binlerce, ama binlerce yıldır yaşıyorum bunu göklerden anlıyorum, kendimden anlıyorum biraz insan, insan, insandan; ne iyi ne de kötü kolumu sallıyorum yürürken, kötüysem yüzümü buruşturuyorum çok eski bir yerimdeyim, çürüyen bir yerimden geliyorum öldüklerimi sayıyorum, yeniden doğduklarımı anlıyorum, ama yepyeni anlıyorum bıktığımı evlerde, köşebaşlarında değişmek diyorlar buna değişmek biri mi öldü, bir mi sevindi, değişmek koyuyorlar adını bana kızıyorlar sonra, ansızın bana kimi ellerini sürüyor, kimi gözlerini kapıyor yaşadıklarıma oysa ben düz insan, bazı insan, karanlık insan ve geçilmiyor ki benim duvarlar, evler, sokaklar gibi yapılmışlığımdan. bilmezler, kızmıyorum, bunu onlardan anlıyorum biraz erimek, bir olmak ve unutulmak içindeki onlardan ya da bir başkaca şey: ben kendimi ayırıyorum o yapayalnız olmaktaki kendimi böyleyken akıp gidiyorum bir nehir gerçeği gibi sanki ben upuzun bir hikaye en okunmadık yerlerimle yok artık sıkılıyorum.
vahşi bir entelektüel kadar boktan bir şey yoktur! hele hele felsefesini nietzsche'den, schopenhauer'dan ya da adını bilmediğim, toplumdışılığı zeka pırıltısı sanan herhangi bir salaktan alan düşünce adamı ise gerçek bir skandaldır!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
ama yok! karşınızda ağzınızdan çıkan her sese bir anlam vermek için yanıp tutuşan bir geri zekâlı sürüsü varken böyle bir ihtimal olamaz onlar için. kelimelerle ne kadar çok yapılacak şey var.
şöyle iki dişe dokunan, ciğeri işleyen söz işitsem, şöyle tatlı, basit, mütevazı sözleri yine öyle tatlı, basitçe ifade eden bir musiki, bir nağme duysam yok mu...
Reklam
tanrı ve ruh hususlarıyla ilgili yazılan her şeyi okuyup düşünülebilecek her şeyi düşündükten sonra, düşündüğü her şeyi dile getirme hakkı olan adam, bu konularla alâkalı en derin düşünceyi en sığ fikirden ayırt etmenin güçlüğüyle karşı karşıya bulur kendini.
"çoğu durumlarda alın yazısına karşı çıkmak olanaksızdır," dedi, kendini haklı çıkarmak istiyormuşçasına.
insanlar, dostum her şeyi dış görünüşüyle yargılıyorlar. ama aptallıkları yüzünden gerçeği hiçbir zaman anlayamıyorlar.
yaşamın ne denli yük olduğunu biliyorsun; bileceksin — bu yükü omuzlarından atmadığına, atamadığına, ya da atmak istemediğine, isteyemediğine göre de, onu taşımalısın, taşımak zorundasın, taşıyacaksın — ki, zaten, işte, taşıyorsun
dünya senin burada yazdığındır, diye — niye farklı olsun ki? — senin yazdığın da eninde sonunda aynı dünya dır.
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.