Bilge

Bilge
@ophelian
in girum imus nocte et consimimur igni...
Öğrenci
Tıp Fakültesi
3 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Kim inanır, bal yapabileceğine Arıların yazgısını paylaşmadan?
Sayfa 201
Reklam
“Hastalıklı bir şey var bizde.” diyor W. , “bozulmuş bir şey. Ama sadece bizimle ilgili değil bu, bütün dünyayla ilgili. Sismograf gibiyiz, bir bakıma; dünyanın büyük dehşetlerini bağırsaklarımızda hissediyoruz. Sen bu yüzden hep altına kaçıracak gibisin. Benim burnum bu yüzden kanıyor, bu yüzden sürekli hastalanıyorum. Bu hastalıklı sistem yüzünden.”
Adam
Yıldızlar kıyamet gibiydi kaldırımlarda Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı Adam bulut gibiydi, hatırladı Adamın ayaklarının altında Yıldızların yıldız olduğu vardı Adam yıldızlara basa basa yürüdü Çünkü biraz önce yağmur yağmıştı
Sayfa 13 - YKYKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilge
Bir kitabı okumaya başladı
Üvercinka
ÜvercinkaCemal Süreya
7.1/10 · 18,3bin okunma
88 syf.
7/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Bir Gemide
Bir GemideFerit Edgü
8.1/10 · 788 okunma
Reklam
Tardei-Rodrigo Amarante
Tardei, tardei, tardei Só na volta eu vi Qual senda me levou Qual me trouxe aqui Pra encontrar você Onde está, meu lugar?
Ayna Nöronlar
Hareket senkron olmadığında niçin bu kadar kötü oluyor? Keşfetmek çok güç değil: Olup biten bu şeyler, en ufak bir şey eksik olduğunda ve sonsuza dek elimizden kaçtığında... Söylememiz gereken laflar, yapmamız gereken hareketler, günün birinde ortaya çıkmış ama kavranamayarak sonsuza dek hiçliğe gömülmüş bu şimşek gibi karios’lar... Yenilgi bir milim ötemizde... Ama aklıma özellikle başka bir fikir geldi “ayna nöronlar” sayesinde. Allak bullak edici bir fikir ve de az da olsa Proustçu (bu da beni sinirlendiriyor.) Ya edebiyat, ayna nöronları harekete geçirmek ve eylemin ürpertilerine az bedel için bakılan bir televizyonsa? Ya, daha kötüsü, edebiyat ıskalanan her şeyi bize gösteren bir televizyonsa?
Sayfa 87
Mesihçiliği layıkıyla anlamasını engelleyen şey bu. Ama antik Yunancadaki iki tip olumsuzluk olmasıyla da alakalı olabilir. İkinci tür tam bir yokluk değil. “Sonsuzluktaki ‘suz’ gibi” diyor W. gizemle. “Sonsuzluk, sonun yokluğundan daha fazlasıdır.”
Sayfa 39 - W.Kitabı okudu
“Yazın başında doğup sonunda ölüyorum.” diyor, “ve her sonbahar yeniden doğuyorum, her seferinde biraz daha aptal.”
Reklam
“Neden ve sonuç: Ne dahiyane bir hilebazlık denilebilir. Olanaklar sonsuzluğunda kıyamet virajını kim zamanında farkedebilirdi? Buna karşılık, yeryüzünü, sırlarını rahatça okuyan erkeklerle kadınlar tanıdığımı söyleyeceğim. Kimileri gitti, kimileri hala çevremde kutsal ateşlerinde ısınmaya devam ediyorum. Dediğim gibi, “larva”da “görüntü”yü bütün çevresiyle görmesini bilmiş olanlar.”
Telos Yayıncılık
“-Rüyalar tutkulardır işte. Tutkunun özü bir rüyanın gölgesidir sadece. -Rüyanın kendisi de bir gölgedir. -Elbette! Tutku öyle boş, öyle koftur, ki bence, bir gölgenin gölgesi dense yeridir. -Öyleyse en sağlam varlıklar dilencilerimiz, krallar kahramanlar da dilencilerin gölgeleri! Saraya gidelim mi? Kafam yerinde değil galiba. -Emredersiniz.”
Sayfa 73
Bilge
1000Kitap'a katıldı.