1894'te Selânik'te sivil rüştiye (ortaokul) mektebine girdi. Fakat orta öğretimini burada tamamlamak kısmet olmadı. Aynı zamanda müdür yardımcılığı eden ve kendine Kaymak Hafız denen matematik hocası Hüseyin Efendi bol dayak atan sert bir kimse idi. Atatürk derdi ki: - Berbat bir adamdı. Ondan çok korkardım. Beni döverse ne yaparım,diye düşünürdüm. Nitekim sınıf arkadaşlarından biri ile kavga ettiği sırada Kaymak Hafız'ın eline düştü. İnsafsızca dayak yedi, kan içinde kaldı ve bu yüzden okuldan çıktı.
"Toplumda üç büyük sınıf var. İlki, Oligarşi. Zengin bankerlerden, demiryolu sahiplerinden, büyük şirketlerin yönetici ortaklarından ve tröstlerin patronlarından oluşuyor. İkincisi, orta sınıf, sizin sınıfınız. Çiftçilerden tüccarlardan, küçük işadamlarından, zanaatkârlardan oluşuyor. Üçüncü ve son sınıfsa benim sınıfım, proletarya. Ücretli işçilerden oluşuyor."
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Aksu Bora, Young'ın geliştirdigi ev işi/yuva işi ayrımına dayanarak, yemek pişirmek gibi işlerin aile tarihini ve statüsünü kurduğunu gösteriyor. Bu işler, ailenin geçmişi ve bugünü arasındaki bağları kurar ve hizmetliye bırakılmaz, ev hanımı tarafından yapılır. Yemek hazırlamak ve sunmak, insanların sevgiyi ve başkalarıyla ilişkilerini ifade ettikleri işler, yaratıcı işler olarak görülür. Tersine, gündelik yaşamın düzeninin sürmesini sağlayan, şimdiyi sürüklemeye dayalı, tarih dışı işler, ev hizmetlisine devredilir. Bir başka deyişle, işveren kadınlar, sınıf habituslarını sürdürmelerini sağlayan dekorasyon ya da ev idaresinin kararlar almayı gerektiren daha teknik boyutlarını ev hizmetlisine devretmeyi istemezler. Çünkü bu işler, işveren kadının sınıf beğenisini, düzen duygusunu ifade eder, ailenin statüsü, saygınlığı ve standardının tanıklarıdır. Farklı işler arasındaki bu hiyerarşi, işveren ile hizmetli arasındaki sınıf hiyerarşisini, kentli/köylü, modern/geleneksel ayrımlarına dayalı kimlikleri somutlar ve yansıtır. İşverenler; hangi işlerin kendilerinin modern, orta sınıftan ev kadınları olarak konumlarına ya da evlerinin statüsüne bir zarar vermeden ev hizmetlisine devredilebileceğini dikkatle belirlerler. İşverenin özel alanı, onun kimliğinin kurulduğu ve hayata geçtiği bir arenadır. Bu özel alana kabul edilen ev hizmetiisinin orta sınıf kadınlarının sahip oldukları şeylerle, kurdukları düzenle ilgili duygularına saygı göstermeleri, bunları paylaşmaları beklenir.
Yoksul ve orta sınıf para için çalışır. Zenginler parayı çalıştırır.
Sayfa 31
Sıradan bir aile evi. Ne yoksul ne varlıklı. En tehlikelisinden. Orta sınıf, O yüzden bu evde büyük hayaller yok, büyük korkular yok, cesaret sıfır.
‘Bağımsızlık mı? Bu da bir orta sınıf icadı. Hepiniz birbirimize bağımlıyız. Yeryüzünde ne kadar insan varsa…’
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.