Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dördüncü Murat hakkında başarılı bir kurgu roman
4. Murat – Ahmet Haldun Terzioğlu Yazarın KÖSEM SULTAN ve GENÇ OSMAN romanlarını okumuştum. Her ikisi de beklentimin üzerindeydi. Anlatım akıcı dil yalındı. Yazar akademik bir dil kullanmamış tarihi olayları bir roman kurgusu içinde başarılı bir biçimde anlatmış. Cahit ÜLKÜ’nün SARI SELİM romanını okuduktan sonra Selim’e bakışım değişmişti.
Dördüncü Murat
Dördüncü MuratAhmet Haldun Terzioğlu · Panama Yayıncılık · 201780 okunma
Büyük velî Şâh-ı Nakşibend -kuddise sirruh- diyor ki: “Bizim terbiye yolumuz sohbet üzerine kuruludur. Hayırlar, Allâh için sâlih insanlarla beraber olmadadır. Onlarla sohbete devam ede ede hakîkî îmâna kavuşmak nasip olur.” Âlimlerden Câfer bin Süleyman -rahmetullâhi aleyh- de, sâlih insanlarla beraberliğin kendisine kazandırdıklarını şöyle anlatır: “Kalbimde bir katılık hissettiğim zaman, kalkar hemen Muhammed bin Vâsî’nin yanına gider, meclisine katılır, yüzüne bakardım. Böylece kalbimdeki katılık gider, içime ibâdet neşesi gelir, tembellik üzerimden kalkar ve bir hafta bu neşe ile ibâdet ederdim.”
Sayfa 262 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Fakat her şeyden evvel şunu ifâde etmek gerekir ki, tasavvuf, nazarî değil, tatbikî bir ilimdir. Yani satırlardan okumakla değil, ancak yaşamakla gerçek mânâda idrâk edilen bir ilimdir. Nitekim Muhammed Pârsâ Hazretleri bu hakîkati şöyle ifâde buyurur: "Bu Hâcegân tâifesinin sözleri, ezbere aktarılan şeyler değil, bizzat yaşanan hâller ve tadılan zevklerden ibârettir. Bu yüzden basîret ehli, bu sözler için 《fıkhullâh-ı ekber (Allâh'ı tanımanın en büyük ilmi) ve bürhân-ı azhar (en açık delil)》 demişlerdir. Bu mübârek tâifenin sözlerini tefekkür sâyesinde oluşan yakîn (kesin bilgi), kerâmet görerek oluşan yakînden daha üstündür."
1284 yılında kendi adına hutbe okutan Osman Gazi'ye sultandan izin alması gerektiği söylenince, Osman Gazi: Bu şehri ben kendi kılıcımla aldım. Bunda sultanın ne dahli var ki ondan izin alayım? Ona sultanlık veren Allah bana da gaza ile hanlık verdi. Eğer minneti şu sancak ise ben kendim dahi sancak kaldırıp düşmanlarla uğraştım. Eğer o, 'ben Selçuk hanedanındanım' derse ben de 'Gök Alp oğluyum' derim. Eğer 'bu ülkeye ben onlardan önce geldim' derse 'Süleyman Şah dedem de ondan evvel geldi' derim”
Timas yayınlarıKitabı okudu
SİHAM-I KAZA'DAN Gürci hınzırı a samsun-ı muazzam a köpek Kande sen kande nigehbani-i alem a köpek Vay ol devlete kim ola mürebbisi anun Bir senin gibideni cehl-i mücessem a köpek Ne gune kaldi meded devlet-i Al-i Osman Hey yazuk hey ne musibet bu ne matem a köpek Ne ihanetdür o sadra bu zamanda ki anun Olmaya sahibi bir Asaf-ı kerem a
Bu dogmatikleşen Osmanlı Sünniliği, Osmanlı iktidarının koruyucusu hüviyetiyle, bütün 16., 17., ve 18. yüzyıllar boyunca bu yapısını sıkı sıkı- ya sürdürdü. Tanzimat’tan sonra bürokrasi veya asker kökenli Batıcı Os- manlı aydınlarının, imparatorluğun gerilemesinden sorumlu tuttukları için hücum ederek karşı çıktıkları İslam, bir yandan
Reklam
Derviş Bayezid'in yerine geçen Yavuz, İslâm Türk birliğini kurma yolunda, cihangirlik sevdasındadır. Bu korkunç denilecek kadar kudretli kumandanın, adı gibi talihi de yavuz olsaydı dünyanın çehresi bugün bambaşka olacaktı. 1514 tarihinde Şah İsmail'e iyi bir ders veren Yavuz, 1517'de Firavunlar diyarındadır. Mukaddes topraklar bize geçmiştir.
Sultan Osman için; Bir şah-i alişan iken şah-i cihana kıydılar Gayretli genç arslan iken şah-i cihana kıydılar
799 öğeden 781 ile 795 arasındakiler gösteriliyor.