Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1501 yılına ait bir fermana dayanarak, muhteme­len XV. yüzyılın ortalarından fakat kesin olarak ise XVI. yüzyılın başından ta XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar Osmanlı Devleti'nin fiyatları, fiyatlar üzerinden de kar oranlarını kontrol ettiğini Ömer Lütfi Barkan uzun zaman önce yazmıştı. Üstelik esnafın yüzde on­dan daha fazla kar etmesine müsaade edilmiyordu.
Sayfa 42 - Ufuk YayınlarıKitabı okudu
Sultan II. Abdülhamid, "bir meclisin kurulması, problemlerin burada görüşülmesi gerektiği"ne öteden beri inanırdı. Yalnız onu düşündüren önemli bir konu vardı. Osmanlı Devleti'nin genel nüfusu içinde Türkler azınlıkta kalıyordu. Oysa devletin kurucusu ve sahibi Türklerdi. Sayıları az olduğundan, mecliste azınlıkta kalacaklar, böylece, asırlardır İslâm adına devlete sahip çıkan bir milletin sağladığı istikrar tehlikeye düşecekti. Bu da devletin selâmeti açısından mahzurluydu.
Sayfa 468 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Reklam
XVI. yüzyıl Osmanlı bütçesi üzerine yapılan son çalışmalar, 1527 yılındaki bütçe verilerinin Fransa verileriyle neredeyse aynı oldu­ğunu, İspanya'nınkilerle de benzeştiğini gösterir. Oysa Zürcher'in araştırmalarına göre Osmanlı Devleti'nin XX. yüzyıldaki gelirleri (XVI. yüzyıldaki verilerden tamamen farklı olarak) Fransa'nınkinin sadece altıda biri, Rusya'nınkinin ise yedide biri kadar olacaktır.
Sayfa 28 - Ufuk YayınlarıKitabı okudu
Otlukbeli muharebesi
Fatih Sultan Mehmet, bir İslam ve Türk devleti hükümdarı olan Uzun Hasan Bey'in kendi aleyhine olarak Hristiyanlarla ittifak etmiş olmasından dolayı ziyadesiyle mütessir olmuş ve Otlukbeli zaferi münasebetiyle Horasan hükümdarı Hüseyin Baykara'ya gönderdiği Fetihnamesinde "Şimdi anlaşıldı ki Uzun Hasan Bey'in ahd ve peyman dilinde olup ef'alinde yokmuş; çünki diyar-ı İslam'a taarruz için gayr-ı müslimlerle mektuplaşıp anları tahrik etmiştir" sözleriyle buna işaret etmiştir.
Avrupa Nişanları
Sultan Abdülmecid, Avrupa'nın kalkınmasını yanlış değerlendirmiş bir padişahtır. Bunda da çevrenin mühim rolü olmuştur. Özellikle Fransız kültürüne çok önem vermiş, Türk musikisi yerine Fransız müziğine merak sarmıştı. Fransız kültürünü Osmanlılara hakim kılmak için, belki de farkında olmadan öylesine bir gayret gösterdi ki, Fransa imparatoru ona "Lejyon Donör" nişanını gönderdi. İngiltere Kraliçesi Viktorya ise, Sultan Abdülmecid'e "Dizbağı" nişanı verdi. Yabancı nişanları kabul eden ilk padişah, Abdülmecid oldu... Kendi açılarından haklıydılar. Sultan Abdülmecid ile etrafi sayesinde Osmanlılar geçmişlerinden uzaklaşacak, kültür ve medeniyetlerini terk edeceklerdi. Bunları terk ettikçe de Avrupa'nın kucağına düşeceklerdi. O zaman Avrupa, bu cihan imparatorluğunu lokmalara ayırıp yutacaktı... Nerede nereye gelinmişti... Bir zamanlar Osmanlı padişahları, Fransa'da dans edildiğini duyup, "bir gün bunun kendi memleketlerine de sıçraması endişesiyle Fransa'yı protesto ederken, Sultan Abdütmecid, Fransız büyük elçisinin baloya davetini kabul ediyor, dans eden çiftleri hiç bir tedirginlik duymadan seyredebiliyordu. Ve Osmanlı Devleti'ni, "Avrupa hayranlığı ağır ağır kemiriyordu...
Sayfa 429 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Çelebi Mehmed
Fetret Devrini sona erdirip, parçalanmakta olan devleti toparlayarak devletin ikinci kurucusu olarak tarihe gecti.
Sayfa 49
Reklam
Tanzimat Hareketini Tahlil
Osmanlı Devleti'nin yenileşme ihtiyacı vardı. Müesseselerin tazelenmesi gerekliydi. Ancak Tanzimat bir yenileşme değil, kökten değişmeyi getiriyordu. Üstelik de bu değişim devletin dayandığı sisteme uymuyordu. Osmanlı Devleti dinî esaslara dayalıydı. Irk ve soy ayrılığı güdülmezdi. Irk yok, ümmet vardı. Devletin asıl sahibi olarak yalnızca Türkler değil, bütün Müslümanlar görülüyordu. Tanzimat'la bu görüş terk edildi. Bir süre sonra da "Türkçülük" ve "Turancılık" hareketleri başladı. Irklar ayrıldı. Bu da zamanla Osmanlı Devleti hâkimiyeti altında yüzyıllardır barış içinde yaşanmış olan ırklara "bağımsızlık" fikrini aşıladı. Ve Osmanlı Devleti kısa bir süre sonra parçalanmaya başladı...
Sayfa 414 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Mobbing Bank Uyarıyor!
Anayasa Değişikliği Osmanlı Devleti Benzeri Bir Parçalamanın İlk Adımıdır Durum bu kadar ciddi. Üç beş küresel çeteye esir düşmüş olanlara mı teslim edeceksiniz ülkeyi? Caydırıcı güç ve bu vatanın sahibi sensin. Neden esir senmişsin gibi davranıyorsun? Kim mi? Sen sen sen sesi çıkmayan çıkıyormuş gibi yapan herkes. İnsanlık tarihi ilk kez
Nutuk:
Osmanlı İmparatorluğu, padişah, halife, bu kelimeler boş laflardan başka bir şey ifade etmiyordu... Bu durumda verilecek bir tek karar vardı: Milli hakimiyet esasına dayanan kayıtsız şartsız bağımsızlığa sahip yeni bir Türk devleti kurmak.
Osmanlı Devleti'nin ilk padişahları, şehzadeliklerini tecrübeli/akıllı bir lalanın gözetiminde sancak beyliğine gönderir, devlet idaresini/asker sevk etmeyi/savaşmayı öğetirlerdi. Belki de bu yüzden yükselmenin padişahları son derece güçlü, sağlam iradeli ve iyi devlet adamları, iyi askerlerdi...
Sayfa 357 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Reklam
İran'la savaş, Sünni İslâmiyet'in desteklenmesi ve Rafizilerin ortadan kaldırılması siyaseti olarak yine bu dini temel prensibe dayanıyordu. Başka deyimle gazâ ideolojisi, dünya egemenliği politikasının meşrulaştırıcı temeli oluyordu. Fakat bu dünya politikasının ağır yükü, Osmanlı Devleti'nin içyapısında derin etkiler yapmıştır.
Avrupada büyük devletler arasında ortaya çıkan İtalya harpleri sırasında Osmanlılar, bir denge unsuru olarak hesaba katılmaya başlamıştır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise Osmanlı Devleti, Avrupa devletler sisteminin vazgeçilmez bir unsuru olarak ortaya çıkacaktır.
... Osmanoğulları Devleti döneminin, geçmiş zamana nispetle rahatlık ve refah dönemi olduğunu öğrenmiş olmaktasın. Tarihi ve (eskiye dair) haberleri inceleyen, ne gibi kötülüklerin gelip geçmiş olduğunu görür.
Sayfa 52 - Ümmülkura YayıneviKitabı okudu
Vefat Ettiğinde 28 Yaşındaydı
Osmanlı Devleti'ni bataktan kurtarıp, çapulcu/yağmacı hâle gelen orduyu düzene sokarak büyük fetihler yapmış koca padişah, o gece vefat etti (1640). Tam 16 yıl 4 ay 13 gün padişahlık yapmıştı. Yalnız padişahlığının bir bölümü çocukluğuna rastladığı için, dizginleri kesin ele alışının üstünden sekiz yıl geçmişti. Bu kısa süreye büyük işler sığdırdı. Osmanlı Devleti için ikinci bir Yavuz Sultan oldu.
Sayfa 258 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
1258 yılında Moğollar'ın Abbâsî Devleti'ni sona erdirmesiyle başlayan süreç. Arap siyasî ve kültürel gücünün gerilemesine, buna karşı Türk gücünün belirleyici bir unsur haline gelmesine sebep olmuştur. Rönesans'ın vaat ettiği akılcılık, bilimcilik ve hümanizm, modern dünyanın doğuşuna zemin hazırlamış; fakat bu arada İslâm, müslüman ve giderek Türk algısının çerçevesini de belirlemiştir. Avrupa ve Osmanlı, Batı ve İslâm dünyası, modern dünyaya bu tarihî yükü taşıyarak girecektir.
Sayfa 124
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.