Osmanlı Türkçesi'nin zorluğu sadece kağıda geçirilirken kullanılan yazıyla sınırlı değildi. Dilin kendisi, sadece Farsça ve Arapça'dan geçen kelimelerle değil, aynı zamanda ifadeler ve hatta dilbilgisi kurallarıyla da ağır ve yapay bir hale gelmişti.
İlk Mebuslar Meclisinde geçen konuşmalar, yazı Türkçesi ile konuşma Türkçesi arasındaki mevcut ayrılığın bütün çıplaklığıyle meydana dökülmesine sebep oldu. Mebuslar, geldikleri bölgelerde konuşulan Türkçe ile demeçlerini vermekte idiler. Bölgelere göre, lehçeler de değiştiği için stenograflar vazifelerini yapamaz olmuşlardı. Bunun üzerine Ahmet Mithat Efendi zabıt tutmaya ve söylenenleri yazı diline çevirmeye memur edilmişti. Fakat çok yorucu olan bu işe dayanamadığı için bir gün bayılmıştır.
Sayfa 402Kitabı okudu
Reklam
4X4 Osmanlı Türkçesi
Fransızlar "Quatre fois Heureux" derler. Dört defa mes'ud demektir. Bu terkibi Arapça ve Farsça'nın yardımıyla tercüme edecek olursak "mes'ud-i murabba", "mes'ud-i çârmîn" demek icabediyor. Zaten "mes'ud-i muzaaf" tamlamasını önceden kabul etmiştik. Böyle terkiblere, böyle yeni kelimelere "lisân garabeti" diye bakanların kendileri gariptir. Lisan gökten mi inmiştir ki daima gördüğümüz, bildiğimiz terkibleri ve kelimeleri kullanalım.
Sayfa 85 - Alkım KitabeviKitabı okudu
Kriegsarchiv'deki Türkçe mektup...
Tutuklulardan Uzun Achmet çözüm arayışını sürdürür ve Osmanlılara bir mektup yazar. Osmanlı Türkçesi ile yazılmış olan mektup hiçbir zaman Belgrad'a yollanmadığından, alıcısının eline geçmemiştir. Uzun Achmet'in mektubu günümüzde hálá Savaş Arşivi'nde muhafaza edilmektedir.Mektubu yazan kişi Mahmud adlı bir asker olsa da bu kişinin bahsi geçen Uzun Achmet ile aynı kişi oldugu varsayılıyor. Mektup Belgrad'daki bir topçu komutanına yollandığına göre, Uzun Achmet'in de topçu kumandanlığından olma ihtimali bulunmaktadır. Mektubun, sorgu tutanakları ile aynı yerde muhafaza edilmesi Uzun Achmet ile Mahmud’un aynı kişi olma olasılığını pekiştirmektedir.
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Tiamat
Bu kitaptan sonra Sevgili İhsan Oktay Anar okurları sanırım ikiye ayrıldı. Yazarın kendi dilini, dünyasını sevenler ve Puslu Kıtalar Atlası' nı sevenler olarak.. ikinci grupta yer alanlar kitabın dilini ağır bulup kitabı okumaya muhtemelen devam etmeyecekler. Dili ağır ya da denizcilik terimleri çok diyerek. Edebiyat' a gram katkısı olmayan, dili sığ ve zorlama hayal gücüne sahip romanlardan kaçıştır İhsan Oktay Anar kitapları. Terimler ve Osmanlı Türkçesi' nde yer alan kelimeler var lakin biraz lügat karıştırmanın insana zararı yoktur. Kitap yeni bir dünyanın kapısını aralamak değil midir?
Tiamat
Tiamat
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20224,007 okunma
72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Nihal Atsız’ı yeniden okumak çok ilginçti diyebilirim. Çünkü onun yazıları çok farklı, kolay kolay da bulunamayacak bilgiler içeriyor. Hakkında bilgi sahibi olmamızın zor olduğu konuları, kaynak bulmanın zor olduğu dönemlerde, yıllarca emek vererek bir araya toplayarak sunmuş. Mesela ben tarih öğrencisi olmama rağmen Şükrullah’ı ilk defa duyduğum
15. Asır Tarihçisi Şükrullah, Dokuz Boy Türkler ve Osmanlı Sultanları Tarihi
15. Asır Tarihçisi Şükrullah, Dokuz Boy Türkler ve Osmanlı Sultanları TarihiHüseyin Nihal Atsız · Arkadaş Basımevi · 193954 okunma
Reklam
994 öğeden 841 ile 850 arasındakiler gösteriliyor.