Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Toplum geliştikçe, dil de gelişir. Osmanlıca diye bir dil yoktur. Osmanlıca, Anadolu'ya yerleşen ve İslâmiyeti benimseyen Türkler'in dilidir. Yâni, hâlis Türkçe'dir, Batı Türkçesi.
Nur bunları okumaktır. Elmas bunları yazmaktır. Cevher bu kitaplardan alınan imandır.
Reklam
Biz kendimizi Osmanlı milletinden bilirdik, böyle bir millet var sanırdık. Türk olduğumuzu bilmezdik. Dilimizin adı Osmanlıca idi. Aslının Türkçe olduğunu bilmez, anlamazdık.
Benim harcım değil bir yar sevmek gizliden her yanım bin türlü merakla dalanmakta o loş buhur kokuları, analarımız aşererken toprak yiyen analarımız yüreğimin palamarlarını çözüyor aya karşı gökçe sancım zonkluyor bileklerimde zonkluyor talaşlar, talaşlar şakağıma vuran balyozun talaşları.
Şu kainatın neticesi ve en mükemmel meyvesi ve Halik-ı Kainat'ın tercümanı ve sevgilisi olan O Zat-ı mübarek'in (ASM) tamam-ı mahiyeti ve hakikat-i kemalatı siyer ve tarihe geçen beşeri ahval ve edvara sığışmaz.. (19.mektup)
Reklam
Bunu da harf devrimini savunanlara ithaf ediyorum :)
Öyle reformlar vardır ki içinden bir milletin bilgeliği ortaya çıkarken, diğer taraftan ihanetierin en büyüğünü barındıranlar da vardır. Yakın tarihimizde Japonya ve Türkiye örnekleri bu hususta klasik durum arz ederler. XIX. asrın sonu ve XX. asrın başında bu iki ülke ben­zer ve kıyaslanabilir durum arz ediyorlardı. İkisi de eski imparatorluk,
Sayfa 25 - Fide Yayınları | PDFKitabı okudu
Her kıştan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah olduğu gibi, nev-i beşerin dahi bir sabahı, bir baharı olacak inşaallah...
Bir Nükte
Osmanlıca düşünürsek, 'nükte' kavramı işimize yarayabilir: Zor ve beklenmedik—olmadık—bir durumdayken şaka yapabilmektir bu: durumun 'vehamet'ine 'halel' getirmek şöyle dursun; belki, tersi­ne, onu vurgulayan bir nükte... (Burada aklıma Thomas More'un son sözleri geliyor: İdam sehpasında, kafasını kütüğün üstüne koy­ muşken, kaldırır, cellatına, "Dur da sakalımı kenara çekeyim— o suç işlemedi; kesilmesine gerek yok" der...)
Bu dünya dar'ül hizmettir, dar'ül mükafat değildir.Ücret, külfet ve meşakkat ile ölçülür.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.